content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

20 Haz

Kültürel Bağnazlık…

Geçen hafta AKP’nin ilk iktidara gelişinden bu güne kadar geçen dokuz yılın bir kesitini yorumlarken yazımın sonuna doğru “kültürel bağnazlık” tan bahsetmiştim. İnsanların dolayısıyla toplumların gelişimini etkileyen en büyük etken bana göre “bağnazlıktır”.Bağnazlıkların en ketumu ve tehlikelisi ise kültürel bağnazlıktır. Toplumlar kültürlerini koruma adına her türlü gelişmeden kendilerini alıkoydukları gibi, hâkim güçlerin kendi etki alanlarını geliştirmek ve pekiştirmek için kendi kültürlerini ekonomik ve teknolojik olarak geri kalmış toplumlara kabul ettirmeye çalışması da bağnazlıktır.

Bu günkü bağnazlık konum ise iktidara gelip ideolojisini toplumlara dayatan iktidarların yaptıkları bağnazlıklardır. Tabii ki sözümüz ülkemiz üzerinedir…
Cumhuriyeti kuranlar Osmanlı Devletinin külleri üzerinde, imparatorluğun kaybedilmiş topraklarından Anadolu’ya gelerek halklarla Anadolu’da yüzyıllardır yaşayan ve bir yaşam felsefesi oluşturmuş halkların birlikteliği ile kuruldu. Bu toplulukların ortak bir özelliği imparatorluk kültürüne sahip olmalarıydı. Bu kültürün içinde din vardı, dil vardı, gelenekler, görenekler vardı, ülkü birliği vardı. Kısaca dağılmış imparatorluğun tarumar olmuş halklarının sığınağı oldu Anadolu.

Yeni kurulan devlet yani Türkiye Cumhuriyeti tüm bunları göz ardı ederek yeni bir kültür oluşturmaya çalıştı. Ne yazık ki burada batı medeniyeti diye alınan aslında medeniyetten çok yaşam biçimi ve hayata bakıştı. Ve dayatılan bu yaşam biçimi ve özellikle “hayat felsefesi” Anadolu halkının yüzyıllardır oluşturduğu hayat anlayışı ile bağdaşmadı. Nitekim resmi ideoloji ile halk seksen yıldır barışamadı. Zaten hâkim gücün dayattığı (medeniyeti değil) batının yaşam biçimi ve anlayışını yani kültürünün çerçevesini çizecek ideologu olmadığı gibi pratikte uygulatacak kurumları ve elemanları da yoktu. Kaldı ki sentez yaratabilecek gücünün ve becerisinin olmadığını tartışmaya bile gerek yok.
Bu güne gelirsek;
AKP dokuz yıldır devletin ideolojisini yöneten, yönlendiren başta ordu olmak üzere bütün kurumlarını yeniden şekillendirip (biz öyle diyelim) yeni sisteme uyarladı. Yani kurumları kendi anlayışına uygun davranacak hale getirdi/getirmeye devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda yapılacak yeni anayasa ile noktayı koymuş olacak. Geçen yazımda da belirttiğim gibi AKP bunu fincancı katırlarını ürkütmeden yapıyor. Bu konuda hakkını teslim etmek gerekir. Bu arada (içki yasağında olduğu gibi) yavaş-yavaş toplumu test ediyor ve şekillendirmeye çalışıyor. İşte “zurnanın zırt dediği yer” de burasıdır. Çünkü kültürel anlamda topluma verebileceği bir şeyleri olmayan iktidar partisi ideolojik partiler gibi tepeden inmeci kanun ve kurallarla toplumu hizaya getirmeye çalışıyor. Elbette bunları yaparken (gençleri kötülüklerden koruma gibi) masumane gerekçelere sarılacaktır.

Ne var ki hala insanın ruhen ve bedenen sağlıklı yetiştirilmesi, kimliğini bilerek Anadolu’da yaşamanın hazzını ve gururunu tatması yani tekrar tarihteki kimliğine kavuşması için bir çabası olmadığını görüyoruz.

Yine kadınların inançlarından dolayı her biçimde giyinme, başını örtme konusunda türbana takılıp kaldığını ve bundan hala nemalanmaya çalıştığını biliyoruz. Hâlbuki AKP bunca yıl sonra başörtüsünü ve bununla beraber giyim tarzlarını üniforma şeklinden çıkartıp moda haline getirebilirdi. Giyim konusundaki bu tavır Mao’nun Çinlilere tek tip elbise giydirmesini hatırlatıyor.

Yine eski sistemin kanunları çıkartıp onları yedekte tutarak ya da özellikle yoruma açık halde tutarak memurun dolayısıyla devletin vatandaş üzerindeki baskısını devam ettiriyor. Ve hala ifade özgürlüğünde tahammülsüz davranıyor. Gücünün yetmediği yerde hırçınlaşıyor. Bununla olaylara olgunlukla değil ideolojik ve taraf olarak yaklaştığını gösteriyor.

Kendi yaptırdığı konutlar dâhil çağın hastalığı olan toplumları birey haline indirgeyen hayat anlayışının yerine daha toplumcu, bireylerin birbirleri ile kaynaşmasını sağlayacak bir şehircilik anlayışının olduğunu zannetmiyorum.

Yani bu denli kapsamlı toplumsal projeyi uygulamaya sokan AKP’nin tıpkı cumhuriyetimizin kuruluş aşamasında olduğu gibi ne bir ideologları ne pratiğe uygulayacak elemanları ne de uygulayacak projeleri var.

Zannederim bütün bunları düşünmelerini ve uygulamalarını engelleyecek ne Ergenekon ne de başka derin güçler var. Engelleyen olsa-olsa kendi kapasiteleri ve iktidar olma hırsları.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank