content
10 Kas

Kültür ve Sanat Dediğin!

Arzu ÜRÜN

yaŞAMDAN

kendi alanımla ilgili birkaç söz söylemek geldi içimden. Ben yazımı Cumartesi günü yazıyorum, siz Pazartesi günü okuyabilirsiniz. (umarım okuyup bana geri dönersiniz.) Hafta sonu halet-i ruhiyesi olabilir. Son günlerde tırmanan gündemden sıyrılıp biraz başka konulardan konuşma, karşılıklı fikir alışverişi yapma isteği de olabilir kimbilir?

Unutmak, unutturmak değil amacım yaşananları. Öte yandan her geçen gün daralan ruhumuzu biraz olsun rahatlatmak gerektiğini de unutmayalım.

Kültür sanat deyince çoğumuzun aklına, vakit ayrılamayacak, ayrıca yapılacak angarya bir iş geldiğini biliyorum. Biliyorum çünkü, kendi arkadaş çevremde de yaşıyorum bu durumu; ‘eeee o zaman yakın bir yere gidelim, yok komedi izleyelim, canım şimdi evde film izlemek varken’, diye başlar bitmeyen bahaneler. Tiyatro ve drama çalışmalarına çekmeye çalıştım eş dost kim varsa sağımda solumda ama çok başarılı olduğum söylenemez.

Bir tiyatro oyununa veya bir filme, boşta kalan zamanınızı doldurmak için gidiyorsanız, sadece oyalanmak için, hoş vakit geçirmek için bir şey yapmış olursunuz. Ne çok kültürlü ne de çok sanatsever olmazsınız  dostlarım, birdenbire!..

Kültür sanat olgusu, öyle arada bir içi doldurulmaya çalışılan bir olgu olmaktan çok uzaklardadır. Yelpazesi çok geniş, ufku sonsuz bir derinlikten bahsediyorum.

İçeriğinde, Edebiyat, Şiir, Tarih, Felsefe, fotoğraf, Resim, Heykel, Seramik, İç mimari vb. birçok muhtevayı barındıran büyüleyici bir boyuttur. Tüm bunları geçelim, okuma alışkanlığımız yoksa, daha bir adım dahi atabilmiş sayılmayız. Lütfen kendimizi kandırmayı bırakıp en azından okuma alışkanlığı edinmeye çalışalım.

Atladığımız çok büyük bir gerçek altımızı oyuyor, kazıyor durmadan çukurumuzu. Çağın yatırımı, sanata yapılan yatırımdır ey ahali!.. Bütün dünya bu gerçekle yatıp kalkarken, yıkılan şehirler ancak sanatla inşa edilebilir derken biz neden "başçavuşun bilmem nesi…" muamelesi yapıyoruz soruyorum.

Bu gidişle, kör kuyulara düşüp, merdivensiz kalacağız haberimiz yok! Haberimiz olana kadar atı alan Üsküdar'ı da, uzayı da arşınlayacak fersah fersah, biz de ışık hızıyla "hurra" kara deliğe.

Haydi uğurlar ola, bize de koskoca bir geçmiş ola…Dünya milletleri arasında yerimizi, ne ile, neyimizle almayı düşünüyor yada ümit ediyoruz acaba?

Üç ile başlayıp, bir ile biten alamet-i farikamız atasözümüzü hatırlatmayı görev bilirim, saygılarımla!

Bir başlangıç yapıp bir araya gelmek, ilerlemek için bir arada durmak, başarı içinse birlikte çalışabilmeyi esas edinmek zorundayız. Başarısız olma korkusuyla başlanan yada bu korku sebebiyle başlanamayan, her atılım, her saniye bize kayıp zamanlar ve yitik beyinler olarak geri dönmektedir. (uyuyalım ağalar; iyi geceler, tatlı rüyalar…)

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank