content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Haz

Kruvaziyerde ne Oluyor?

İstanbul’a, Ankara’ya göre kaplumbağ hızıyla ilerleyen bir kentin insanları olarak, doğru gelişme yakaladığımızda dört kolla sarılırız.

Örneğin, “Teknoloji bölgesi, silikon vadisi İzmir’de olsun” derler, heyecanlanırız...

Günler aylar bu konuyla geçer ve maalesef sonuç çıkmaz.

“İzmir Limanı, Pire Llimanı’na rakip olacak” diye başka vaat atılır ortaya. Hop yıllarca aynı konu tartışılır. Geçenlerde yazdık gelişmeyi bırakın, liman elden gidiyor diye. Peki iyi gelişmeler hiç mi yok bu kentte?

Var, vardı.

Kentin siluetini değiştiren özel sektör yatırımları, açılış arifesindeki yeni tünel, büyükşehir belediyesinin birkaç projesi ve belki en çok yolu, kruvaziyer turizmde aldık.

İzmir Ticaret Odası önderlik yaptı ve hızlı gelişime etkisi oldu. “300 bin, 500 bin kişi kruvaziyerle geldi” açıklamaları yapıldı ve her artış durağan gündeme manşet oldu.

Herşey iyi gidiyor sanırken, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) bir rapor yayınladı. Kruvaziyer turizminde hızlı gerileme yaşandığına dikkat çekildi. Üstelik en büyük gerileme İzmir’deydi.

Kruvaziyerlerle taşınan yolcu sayısı 2013 yılının Ocak-Nisan döneminde toplam 67 bin140‘ken, 2014’ün aynı döneminde yüzde 37.2 azalarak 42.153 yolcuya gerilediği belirtiliyor.

Sayılar böyleyse daha önce dile getirilen rakamlar neydi?

Ancak asıl konu kan kaybında.

Hoş turistleri, kentin çarşısına ulaştırmayan, Alsancak’ın dar sokaklarında aval aval dolaştıran bir anlayışla karşılasak da onları gördükçe esnafa moral gelirdi.

Kruvaziyeri saymayın, İzmir merkezine gelen turist sayısı komik rakamlarda.

Türkiye’nin inci kentine az turist gelmesi ise tüm yöneticilerin eksiği...

Kruvaziyerdeki sorun her ne ise; dış konjonktür değişimi, yetersiz iskele ve liman, turist çeken cazibe merkezleri olmaması vs. masaya yatırılmalı. Çözüm üretilmeli..

Turist sayısı arttığında Ticaret Odası kendine pay çıkarıyor diyerek sorumluluğu, yalnızca bu kuruma bırakmak çözüm olamaz.

Biz İzmirliler, vaadleri, göz boyayan sözleri kenara bıraktık, hiç yoksa bazı konularda kat ettiğimiz yolu kaybetmeyelim!

AR-GE MÜJDESİ

5746 Sayılı Araştıma Geliştirme Faaliyetleri’nin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında AR-GE Merkezi kuran sanayiciye önemli teşvikler verildi. Ancak bünyelerinde en az 50 Ar-Ge personeli olması zorunluydu.

Tabii ki bu kriteri yakalamak ancak devlere kısmet oldu.

AR-GE Merkezi sayısı ülkede 150’de, İzmir’de ise ancak 13’te kaldı.

Sanayinin yüzde 95’inin KOBİ yapısında olduğu ülkemizde yanlıştan kısmen dönüldü ve sayı 30’a düşürüldü.

AB ortalamalarında AR-GE destekleri GSMH‘nin yüzde 2.5’ine ulaşırken biz yüzde 0,86’ya takıldık.

Oysa ihracat ve ithalat dengesizliğini gidermenin yolu, AR-GE ile teknolojik ve katma değeri yüksek ürün üretmekten geçiyor.

Yoksa bizim bir gemi mal satarak ulaştığımız ihracat değerlerine, sanayileşmiş ülkeler bir kamyon mal satarak ulaşmaya devam eder.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank