content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

11 Oca

Korkunç Gerçekler – Şubunu

Orada bir teyze var, dediler. Seninle tanıştıralım, dediler. Birinci oturuşta... kısa oturduk. İkinci günü yine oturuyoruz Pella'da. Sevgili bölümüne geçtik. Pek kimse yoktu. Kötü bir otobüs kimliği gösterdi yarım yamalak. Doğum yılıyla oynamış, belli. Birkaç yıl düşürmüş ömründen. Zaten soğuktu hava. Sonra iyice soğudum. Fakat yine de birkaç gün konuşayım dedim idi. Sonra sonra cevap vermemeye başladım. Ağırına gitmiş. Bir zaman sonra da artık hiç aramadı.

Gel zaman git zaman, msn'de biri takıldı peşime. Selenay mıydı Selen miydi adı, şimdi pek hatırlamıyorum. İlgili davranıyor, konuşuyor filan, 3 gün geçmedi ki, demesin mi ben o'yum, diye. E, n'olmuş O'ysan, dedim. Yine küstü gitti. Diyemedim ki iki seferdir, ki izin versen belki daha çok falso açacak yedirmek için, ikidir keklemeye çalışıyorsun, sonra da küsüp gidiyorsun; insan insana şunu kakalar bunu kakalar kötü mal kakalar da ... kendini hiç kakalar mı?

Toplumumuzun karakteristik özellikleri arasından bir de itelemek-kakalamak huyu çıktı. Yeni değil bu, tabii. Hızlanması; yeni olan. Salla sallayabildiğin kadar, at atabildiğin kadar, kakala kakalayabildiğin kadar, itele iteleyebildiğin kadar, düdütle düdütleyebildiğin kadar... Fakat iş, iş yapmaya gelince herkes tozuyor. Bu kadar tozmak iyi değildir, üfleyemeyle dağılır insan.

Sonra, hür kelimesini düşündüm. Nereden geliyordu bu hür kelimesi. Arapça veya Farsça herhalde, dedim. Özgür kelimesi denk görünüyordu Hürri'ye. Sonrasında Özgürlük ve Hürriyet kelimeleri de denk göründü gözüme. Özgür, herhalde öz ile ilgili bir şeyden geliyor olsa gerekti. Öz-ü-gür. Gür kelimesi yansıma kelime. Gür akmak, gür durmak, gür oluş... Dirilik, sağlamlık, ve mutlaka gürce bir akış: nehirler gibi. Gür gür akış.

Öz'ün gür duruşu, diğer öz-ler gibi durmayışını da anlamlandırıyor. Demek ki öz'ü gür, şekilde durmayanlar da vardı. Bildiği gibi akmayan, dir-olmayan. Öz'ün gür duruşu, çevreye verdiğini özü-gün ışıklarla özügür duruyordu. Özügür; farklı olandı da. Özügürlük.

Dernek. Der. Der-lemek. İnsanların bir arada durması. İnsanların derlenmesi. Bir kelimenin kökü, eylem ifade ediyorsa, eylem durumundaki birilektilik, -nek, -nak ekleri alması olasılıklıydı. İt! İtenek. Sağ!. Sağanak. Kas! Kasnak.

Atmak kelimesi de şu bizim bildiğimiz at hayvanından geliyor güçlü olasılıkla. Atlar, atlar. Attan in fakat atmaya devam et. Maziden atiye. Ati, ileri-gelecek zaman. İleri atılınması gerekli gelecek zaman. O yüzden At-i.

Şu kelimelere biraz kafa yorsaydık, daha bir geridur-umlu atardık gibime geliyor.

Tokat'ta Geygel köyünde “Geygel Türkmenleri” de denilen insanlar yaşar. Uzaktan uzağa, dağda bayırda kullandıkları ıslıklı bir dilleri vardır bu insanların. Tarlada, şurada burada çalışan insanlar uzaktan uzağa anlaşabilmek için bu dili geliştirmişler. Uzaktan uzağa olunca normal kelimeler konuşunca insan...bu yüzden mi anlaşamıyoruz biz? diyorum bazen.

Şubunu. Şu derken ağız açık, ileriyi gösteriyor ağız biçimi. Bu, derken yakındakini kast edip, ağız kapanır gibi, yakın der gibi, oluyor ağız,dudak. Kime yakınız, neye yakınız, bilemiyoruz hiç. Öyleyse ben de şubunu diyorum. Kökten atıyorum, köklüyorum.

 

 

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank