content
17 Eki

Komutanın Tepkisi Hiç Hoş ve Şık Değil…

Mustafa GÖKTAŞ

ANALİZ

Sebebi ne olursa olsun, Gazete yalan yazmış ise, iftira atmış ise, bu işin kanunu var, yasası var, yönetmeliği var gider hakkını ararsın.

Demokrasi ile yönetiliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz.

Yasalar, kanunlar var ve burası HUKUK DEVLETİ…

Kocaman Genel Kurmay Başkanı kürsüye çıkıp mikrofonun başına geçip, elini ve yumruğunu sıkarak hiddetle, şiddetle konuşması son derece yanlış.

Siz kamuoyuna karşı konuşuyorsunuz.

Gazeteye cevap verirkenkamuya açık bir şekilde konuşuyorsunuz ve sanki kışlada emrindeki askerlere komuta eder gibi davranıyorsunuz.

Uslubunuz yanlış.

Tavrınız yanlış.

Kızgınlığınızı anlayabiliyoruz.

Kızgın olabilirsiniz.

Ama önce 17 şehidimiz ile ilgili ortaya atılan iddia ve tihmalara açıklık getiriniz.

Önce ortadaki iddalara cevap veriniz.

Yalan ise, yalan deyiniz.

İftira ise iftira atılıyor deyiniz.

Ama hiç sorulanlara cevap vermeden, iddalara açıklak kazandırmadan bu kadar sert bir tavır hiç olmuyor.

Basın mensupları kışladaki asker değil.

Erat değil.

Emir eri değil.

Emrinizdeki herhangi bir askerde değil.

Böyle emir verir gibi, yakarım yıkarım tarzında bir yaklaşımla kime sesleniyorsunuz?

Siz ona bina emir vereceğinize sorulan sorulara cevap verin.

Tek söylemi var.

Doğru yerde durun.

Yanlış yerde mi duruyoruz?

Eleştiri yapıyoruz diye şimdi yanlış yerde mi olduk?

Ne yapacaktık?

Siz hata yapacaksınız, eksik yapacaksınız, yanlış yapacaksınız, hep susacakmıyız?

Sizin söyleminizden bu anlaşılıyor

Yani sizin hatanız, eksiginiz olunca susacağız ki, sizin yanınızda durmuş olacağız.

Olmadı.

Bu mantık yanlış.

Doğrunun, doğru olanın yanıdır, düzgün olan işin yanında olmaktır, doğru yerde durmak.

Olayın olduğu anda Kocam ülkenin kocaman cumhurbaşkanı proğramını yarıda kesip hemen ülkeye döndü.

Yine Başbakan proğramlarını ipta etti, Ankara’ya döndü.

Bir çok üst düzey yetkili aynısını yaparken, sanatçılar konserlerini iptal etti.

Peki sizin arkasında durduğunuz veya durmaya çalıştığınız Hava kuvvetleri komutanı ne yaptı?

Golf oynadı.

Hiçbir mazeret bunu izah edemez.

Birkaç haftadır basında yer alan eleştiri ve haberlerden sonra sizin birikmiş stresini bu şekilde dışa vurmanız yakışmıyor.

Safraları sizde atacaksınız.

Orduda eksik yanlış yapan var ise temizleyeceksiniz ki, kamuoyu rahat etsin.

Orduya güven artsın.

Elbette sizin makul olmayan eliştiriye karşı sergileyeceğiniz bir hukuki ve insan tavır olacaktır.

Ona hayır demiyoruz.

Ama tüm medyanın önünde, basına meydan okuyup posta koyarcasına sergilenen bu sert tavır demokrasiye yakışmadı.

Tavırlarınız böyle idi.

Açıklama metninizde ise pek fazla bir şey görünmüyor.

Demokraside eleştiri vardır ve herkes leştiriye tahammül etmeye bilecek.

Özellikle yönetim kademelerinde olanlar buna dikkat edecek.

İyi her yaptığınızda size övgü yapalım.

Şak şak haberler olsun.

Sizde kapalı bir kurumsunuz.

Her iş gizli ve devlet sırrı…

Hep yani basın pohpohlu haberler mi yapacak?

Yazılan ve ortaya konulan belgeli bilgili yazılar neden saldırı olsun?

Yalan belge, bilgi ise yasal yollara gidersiniz.

Bakın akşam saatlerinde yayın yasağı aldınız.

Hemde genel kurmay askeri savcılığından.

Demek ki, bunu yapabilirsiniz.

O zaman Gazetenin yayınları ile ilgilide bir karar çıkartın.

Verin mahkemeye…

Tüm komutanlıra ılıp toplu gösteri yapar gibi sert bir duruşlar açıklama yapmak korkutmaya çalışmak hoş değil.

Bu samimi bir davranışda değil.

Orada 17 evladımızı yitirdik.

Neden, niçin, niye diye sormak suç mu?

Sorumluyu aramak suç mu?

Daha dün işkence ile öldürülen bir tutuklu için Adalet Bakanı çıkıp özür diledi.

Bir can için o özür dileyip, devletin şefkatini, adaletini göstermeye çalışırken, siz 17 canımızın gittiği ortam için fırça çekiyorsunuz.

Kim için, neden?

Orada kusuru kabahati olanlar var ise bunları ortaya çıkartıp temizleyin.

Yani 30 yıldır verilen TERÖRLE mücadelede ordunun hiçbir elemanı ve yetkilisinin hiç mi kusuru kabahati yok?

Niye bitmiyor bu terör?

Niye şehitlerimizin kanı kurumadan yenilerini veriyoruz?

Bence sn. komutan biraz daha sakin olmalı ve olaylara açıklık getirmeli.

Ülkemizde 24 yıldır kan akıyor.

Neden niçin ve kim için akıyor belli.

Milmletimizin tahammülü kalmadı.

Medya bunu yansıtıyor ve milletin sesine tercüman oluyor.

Medyayı ne korkutmaya, ürkütmeye çalışıyorsun?

Yalansa, iftira ise tekrar ediyorum alırsın belgelerini, ilgilililerini çıkarsın basının huzurana sorulan her soruyada açıklıkla cevap vererek açıklarsın.

Niye yapmıyorsun?

Devlet sırrı, gizli bilgi…

Yapma ya...

Sakin ol komutanım sakin ol…

Tepkiniz belki yılların askeri olarak size normal gelebilir ama, uslubunuz çok yanlış, incitici, kırıcı, ve düşündürücüdür.

Elbetteki TSK nın hak ve hukukunu koruyacaksınız.

Elbetteki TSK’ya iftira atılıyorsa bunun hesabınıda soracaksınız.

Ama bu hesap yargıda olmalı.

Tüm komutanları oraya toplayıp, postal göstererek, yumruk sıkarak, diş sıkarak, kaş çatarak değil…

Bu ülkede ifade özgürlüğü vardır.

Demokrasi tamdır.

Anayasal hukuk devletiyiz.

Herkesin ifade özgürlüğüne saygı duyması lazımdır.

Makamı, mevkisi ne olursa olsun herkes ifade özgürlüğüne saygı göstermelidir.

Tehditvari uslub ile açıklama olmaz.

Bu tavrı sergileyenleri medya hep eleştirmiştir.

Hangi kurum ve kuruluştan olursa olsun.

Yani basının görevi ne?

Basın görevini yapmasın mı?

Herkes duracağı yeri bilmeli diyorsunuz.

Kabul.

Ama herkes duracağı yeri bilmeli.

Hükümet de, Genel Kurmay’da bilmeli…

Sadece millet, sadece sade vatandaş değil…

Herkes…

Tekrar ediyorum ki, ortada bulunan ve ortaya konulan çelişkili olayların açıklanması ve açık açık soraların cevaplanması lazım.

Karanlıkta hiçbir soru kalmamalı.

Akıllarda kuşku bırakacak tek soru işareti kalmamalı.

Ve herkes yaptığının hesabını vermeli.

Görevinin gerektirdiği sorumluluk ve bilinç içinde çalışmamış ise, eksik hatalı iş yapmış ise cevabını ve hesabını vermeli.

Onun için bu uslub hiç olmadı.

TSK ya ve Genel kurmaya yakışmadı.

Bizim seve seve canımızı verdiğimiz, giderken davulla zurna ile evlatlarımızı gönderdiğimiz ocağa bu tavır yakışmadı.

Benim orada evladım canını yitirirken, şehit düşerken, birileri keyif içinde olmamalı.

Esas üzüntü burada.

O keyif içinde olan sivilsede askersede gereken yapılmalı.

Yoksa biz mi yanlış yazıyor ve yorumluyoruz.

Hakikaten soruyorum, DOĞRU YER NERESİ?...

Saygılarımla.

Not:

Bu yazı, www.haberanaliz.net, www.bilgiagi.net, www.haberserbeti.com www.beautifuljournalist.com www.havadis.tv www.ekopusula.com www.ufukturu.net www.radyoulku.com www.sonmanset.com http://mustafagoktas033.blogcu.com, http://calidibi.azbuz.com/index.jsp http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=1180825 sitelerinde yayınlanmaktadır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank