content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Ara

Komün Krala Ağlamak

Ağlamanın, taklidi en zor yapılabilen bir davranış olduğu düşünüldüğünde Kuzey Kore lideri Kim Jong İl’in ardından her kesimden kuzey Korelinin taklitten uzak içten ve samimi ağlamaları son zamanlarda şahit olduğumuz ilginç olaylardan biri.
Televizyon spikerinin içten ve samimi, doğallıkla gözyaşlarına boğulması hem gerçekçi hem de inanılması güç bir durum. Argo ifadeyle numara mı yapıyorlar diye insan alternatif olarak düşünebiliyor. Bu ağlamaların tamamen gerçek ve kendiliğinden olduğuna inanıyorum.

Hayata veda eden insanlar ardından elbette üzüntü, keder ve acı hissedilir. Bunların hissediliş derecesine göre bazı insanlar göz yaşlarına boğulur. Bu anlamda ölü arkasından ağlamak gayet doğaldır. İslam dini aşırıya kaçmamak şartıyla bu doğallığı kabullenmiştir.

Fethullah Gülen Hocaefendi bir vaazında Hz. Hamza’yı anlatırken onun şehadeti sonrası üzüntülerin aşikar ifade edilmemesi üzerine Peygamber Efendimizin amcası için “Hamza ağlayın” dediğini anlatır.
Kuzey Kore komünist rejimin zorunlu emri midir bilinmez ama 21 yüzyılda teknoloji nimetleriyle donanımlı bu halk kendi kralı için gözyaşı döküyor ve yas tutuyor.

Rejim, Kuzey Kore halkını, dışarıya kapalılıkta kendi içinde büyük bir çalışma, azim, gayret göstermeye “Juche” idealini hedef göstererek inandırmış durumda. “Juche”, kendi kendine yetebilme, tam bağımsızlık anlamlarına gelen bir idealdir. Bu asra rağmen, başlarında babadan oğla devam eden krallıkta olsa bu halk, birlik ve beraberliğini ve ideal birliğini kaybetmiyor. Bu toplum birlik ve beraberliği zannedersem yalnızca uzak doğu toplumlarında geçerli. Japonya bugünkü teknoloji seviyesini büyük ölçüde toplumlarının bu yapısına borçludur. Bir yüce ideal uğruna tüm halk her şeye rağmen tek yürek olabiliyor.

Kuzey Kore halkının, geçmişte açlıkla karşı karşıya kalmasına rağmen ideal birliğinden fire vermemelerini salt komünist devlet yönetiminin baskısından kaynaklandığını düşünmüyorum. Belli bir sanayi ve teknolojiye de ulaşan Kuzey Kore’yi, Batılılar, elbette boş bırakmayacak ve müdahale edeceklerdir. Ancak onların girişimlerinin halkın bu birlikteliğinden dolayı bir henüz bir sonuca ulaşmadığı malum.
Bu halklar, Ortadoğu halkları gibi değiller. ‘Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar’ ifadesi gereği Ortadoğu halkları, devlet büyüğüne ağlasa da bu korku ve endişeden, taklidendir. Bugün övgülere boğduğu liderini, birilerinin kışkırtmasıyla yarın yerlere geçirmek elbette ki Ortadoğu halklarının genlerinde mevcuttur.

Kuzey Kore lideri Kim Jong İl’in ölümü ardından samimi gözyaşları dökerek halkın liderine gönülden bağlılığını göstermesi üzerine tekrar düşünülmesi gerektiğini vurguluyorum. Ve biz şanlı, şerefli, köklü, yüce bir toplum olarak bu halkın benzeri sahip olduğumuz hasletlerimizi kaybettik. Geleceğimizi şekillendirecek bu konu üzerinde uzun uzun düşünelim. Zira geleceğimizin şifreleri bu noktada gizli.
Japonya’dan çok daha önce başlattığımız batılılaşma faaliyetleri, teknik ve teknolojiyi edinme gayretleri sonucunda iki yüz yıl geçmesine rağmen bugün fazla bir mesafe kat etmemiş durumdayız. Oysa Japonya bu işi kırk yılda halletti.

Aynı şekilde Kuzey Kore de bizden daha ileri bir sanayi ve teknolojik seviyede. Bunu borçlu hissettikleri Krallarına gerçekten ağlıyorlar. Bizim gibi Batının efsununa kapılıp çözülmezlerse, rejimleri yanlış ve kabullenilmezde olsa dünya etkinlikleri artarak devam edecektir.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank