content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

28 Eyl

Kendini Bil!

Yaşamda en önemli şeylerden birisi kendini tanımaktır, maleseef kendimizi çok az tanıyoruz ve kendimizi az tanıdığımız içinde kurduğumuz diyaloglar da hata yapıyoruz. İnsan önce kendini tanımalı, sınırlarını ve kapasitesini öğrenmeli, ona göre yaşarsanız kırılmaz ve mutlu olursunuz. KENDİNİ BİL ! (KNOW THYSELF !) “Başkalarını yenen kişi güçlüdür. Kendini yenen kişi ise kahramandır.” Lao Tse Delphoi’deki Apollon tapınağının girişinde yazan Yunanca öğüt şudur: “Gnothi seauton!” (Kendini bil!) Deyiş, çoğunlukla Socrates’e atfedilmiştir. Latince deyiş genellikle “Nosce te ipsum!” olarak çevrilir. Alternatif bir Latince versiyonu olan “Temet nosce!”, The Matrix filminde Kahin’in mutfağının girişinde yer alır. Kendisini, yani kendi düşüncelerini, önyargılarını ve tutumlarını, öz benliğini bilip kendini kontrol eden kişi yola koyulmuş demektir.

Kendi düşünce ve hareketlerinin tüm sorumluluğunu üstlenmiş demektir. Yunus Emre’nin dediği gibi: İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen Ya nice okumaktır? “Kendini Bil” öğretisi, “Kendini Bilmek” ve “Kendini Tanımak” olarak ifade edilmektedir.

Bilmek ile tanımak farklı kavramlardır. Bilmek, daha genel, Tanımak ise, kişiye özeldir. Ayrıca tanınmayan bir şeyin bilinmesi de beklenemez. İnsanın önce kendini tanıması, sonra da tanıdığı kendisini, bilmesi gerekir. “Kendini bilmek” durağan bir olgu olmadığını göstermektedir.

Yani insanoğlu her an yeni bir bilmeye gebedir. Bu dinamik bir süreçtir. Cicero’nun dediği gibi; “"Kendini bil!" denilmesi, yalnız gururunu kırmak için değil, değerini de bildirmek içindir.” “Kendini Bilme” yolunda atılan her adım, kendi başına büyük bir yürekliliktir. Bunun en doğru yolu da kendimize karşı dürüst olmaktan geçer. Kendini bilmek bir süreç olarak değerlendirilirse aşamaları aşağıdaki gibidir:

1. Kendini tanımak, 2. Aradığını nerede bulacağını bilmek, 3. Bulduğunun değerini fark etmek, 4. Bulduğunu kendisiyle zenginleştirmek, 5. Aradığınızı bulmak için bedel ödemeyi göze almaktır. Yaşamı sorgulamaya, düşünmeye, kendimizi tanımaya, bilmeye başlayınca, yeni bir kavrama bağlanırız. Bu da, sonuçta bizi içten dışa değiştirir. Her insan kendini bilmek için uğraş vermeli, kendini bilmenin dışında kendisinden daha mükemmel olduğunu sezdiği bir oluşuma ulaşabilmeye çalışmalı ve kusursuz olanla bütünleşebilme çabası içinde olmalıdır.

Kendini bilmenin yaratacağı bilgeliği anlatan Fars dörtlüğü şöyledir: Bilmediğini bilen çocuktur, onu eğitin/yetiştirin. Bilmediğini bilmeyen cahildir, ondan uzak durun. Bildiğini bilmeyen uykudadır, onu uyandırın. Bildiğini bilen bilge kişidir, onu izleyin. Kendini bilmek, davranışlarının farkında olmak, bilinçlenme, çok çetin bir yoldur. Gerçekten kim olduğunu bilmek, kişisel mikro kozmosun enginliğini tanımayı içeren bir bilimdir.

Kozmos sürekli genişler; dolayısıyla sonu olan bir bilim de değildir. Amaç hakikati aramaktır, yolda olmaktır. “Kendini bil” cümlesi ile insanın nereden gelip ne yaptığı ve tekrar nereye gideceği de ifade edilmektedir. Bu olguyu üç soru sorarak da izah edebiliriz.

Nereden geliyoruz? Biz Kimiz? Nereye gidiyoruz? V.I.T.R.I.O.L. kelimesi de bu soruların cevaplarının kişinin kendisinde olduğunu belirtir. Latince “Visita Interiora Terrae Redificandogue Invenis Occultum Lapidem” kelimelerinden oluşan bir cümlenin baş harflerinden meydana gelmiştir. “Toprağın İçine Gir, Oradaki Gizli Hazineyi Keşfet.” anlamına gelmektedir. Mikro ve makro kozmosun birliği gibi, içimize seyahati ve kendini bilip bulmayı öğütler V.i.t.r.i.o.l. Kendini biliş, Nefs’in terbiye edilmesidir. Bedendeki ihtirasın, cehaletin, taassubun, nefretin, her türlü uç duygunun kontrol edilmesidir.

Zıtlıklardan tamamlayıcılığa yani denge yolunda iyi, doğru ve güzele gidiştir. Kendini tam anlamıyla bilen kişi, kendi vicdanında Tanrı’nın tecelli ettiğini idrak edecektir. İşte aranan Felsefe Taşı O’dur. Kendini bilmek ve kendimizi tanımak en temel görevimizdir. Kendini biliş yolunda birey; kendini öncü ve örnek bir insan olarak yetiştirir. Bu yaşam okulunda başlıca görevimiz; kendini bilmek, uygar ve çağdaş olmak, bilim ve bilginin ışığında, tüm insanlıkla bütünleşerek, daha çok sevmek ve sevilmektir.

İnsanoğlu, sürekli gelişimin, evrimin çocukları ve evrenin yurttaşlarıdır. Kendini biliş; içimize seyahattir ve kendini bilip, bulmak gibi zıtlıkların bir bütün olduğunun idrak edilmesidir. Nefis muhasebesini objektif şekilde yapabilmektir. Bu aşamalardan geçen birey, vicdanını tesis etmiştir. Artık yaşam tarzını değiştirecek ve kendi için yaşama lüksünü bir yana bırakarak, ölçülü, adil ve dengeli biçimde insanlık için de çalışmaya başlayabilecektir.

Platon’a göre kendini biliş yolunda üç erdem; Bilgelik, Cesaret ve Ölçülülüktür. Socrates de kendini bilmenin güçlüğünü bilir ama bunun önemli ve mümkün olduğunu da hatırlatır. Bu yolda elde edilecek bilginin insanın mutluluğunu sağlayacağını belirtir. Bugün bile pek çok düşünürün söylemekten çekindiklerini söyleyip cami avlusunda derisi yüzülen Hallac-ı Mansur şöyle demektedir: “Gerçek olan Bir dir, İnsan bu Bütün’ün bir Cüz’ü dür.” İnsan-Tanrıdır, Tanrı İnsan Değildir. (Enel Hak)” “Kendini Bilen Tanrıyı Bilir. (Vahdet-i Vücut)” Kendini bilmeyen, hatta aramayan kişi yaşamını da boşa geçirmiş, eserini verememiş ve kendini gerçekleştirememiştir.

İnsanın hayattaki en büyük başarısı kendi kendisi ile baş edebilmesidir. görüyorum ki insanlar kendilerini tanımaktan korkuyorlar, bunun düşüncesi bile bazılarına sıkıntı veriyor, bu aşmamız gereken bir süreç İnsanın hayatı anlaması önce kendini tanımakla başlar.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank