content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

23 Ara

Kazananlar kazandı kaybedenler kaybetti mi?

Cumartesi günkü "Karayalçın ve Babuşcu" başlıklı yazımda, Avcılar ve Beylikdüzü AK Parti ilçe kongrelerini değerlendirmiş ve İlçe Başkan Adayı olan Ersan Uysal ile ilgili şöyle bir değerlendirme yapmıştım: "Yazın bir kenara Avcılar'da Bayram Şenocak Belediye

Başkan Adayı olmasa ve yerine bugün İlçe Başkanı olduğunu açıklayan Ersan Uysal yapılsa idi, bugün Haney Handan Toprak Benli ilçenin seçilmiş belediye başkanı olmayacaktı.
İşte bu gerçeği okuyamayanlar bir kez Avcılar için yanlış bir tercih yapıyorlar.
İlçe Başkan Adayı olduğunu bir toplantı ile açıklayan Ersan Uysal'a, Avcılar Kurucu İlçe Başkanından ve sonrasında ilçe başkanlarının tamamının destek vermesini okuyamayanlarını da anlamak mümkün değil."
****

Düşünün, 2001 yılından itibaren Bayram Şenocak hariç tüm ilçe başkanlarının ve partinin önde gelen isimlerinin destek verdiği, Ersan Uysal kongrede 29 oy alıyor.
Yaptığı listede bulunan isimler bile oy vermiyor. Ya da listesinde bulunan isimlerin çoğu ve kendisine destek veren eski ilçe başkanları ve partinin önde gelen isimleri bile delege değil...
50 bin üyesi olan Avcılar AK Parti ilçesinde, bir meclis üyesi 50'nin üzerinde kendi çevresinden delege yazıyor. Galiba partiye son 12 yılda emek vermiş isimler, delege listelerinde kendilerine yer bulamıyorlar.
Böyle bir yapıyla Ersan Uysal'ın ilçe başkanlığına aday olması ilginç.
50 bin üyesi olan Avcılar'da (ve tüm ilçelerde aynı) delege seçimlerine katılan üye sayısı yüzde 10 bile değil, hatta yüzde 5'i bile bulduğundan kuşkuluyum.
****
Seçimlere aday olarak girse seçimleri alacağına ciddi olarak inandığım, (çünkü partinin önde gelen isimleri bile Bayram Şenocak'a oy vermediler) Ersan Uysal, AK Parti kongresinde 29 oy alıyor.
Bu şunu gösteriyor. Kongreler bir formaliteyi yerine getiriyor. AK Parti, siyasi partiler kanunun gerekliliğini yerine getiriyor.

AK Parti galiba doğru olanı yapıyor!

"Bu demokrasinin olmadığını mı gösteriyor?" diye sorsanız. Yanıtım kesinlikle 'hayır' olurdu.
Siyasi partiler eski dünyanın kurumları. Yani birer askeri yapı. Kullandığı kavramlar, örgüt yapıları bile askeri.
Siyasi partiler birer sivil toplum örgütü ve meslek örgütleri değil. Kuruluş amaçları iktidar olmak. Devlet aygıtını ele geçirmek... Siyasi programını iktidara gelerek hayata geçirmek.

Böyle bir yapının, merkezinin şubeleri olan, temsilcileri olan belde, ilçe ve il örgütlerinde çok başlı yapıların oluşabileceği, kırgınlıkları tırmandıracağı, kavgalara yol açacak mücadeleye, yarışmalara izin vermemesini anlayabiliyorum.
Yarışmaya, parti içi mücadelelerin kıran kırana yaşandığı partilerin hali de içler acısı zaten...
****
Düşünün, savaşa girmiş bir ordunun karargahında seçim yapılmayacağı gibi, cephelerde komutanların seçimle seçilmeyeceği gibi... İktidarı ve devleti ele geçirme amacıyla kurulmuş partilerin, birer askeri yapılanmalar gibi çalıştıklarını unutmamak gerekiyor.
Parti içi demokrasi, tek başına temsili seçimlerle olabilecek şeyler değil. Asıl önemli olan sözünü söyleyebilmek, kararları etkileyebilmek ve karar merkezlerine yükselebilmektir... Şayet bunlar bir parti içerisinde mümkün olabiliyorsa, orada demokrasi işliyor demektir.
Galiba AK Parti’nin parti içi yarışmayı kongrelerde, mutabakatla aşması ve müdahaleci olması doğru yaptığını gösteriyor. Öyle olmasaydı, son 12 yılda girdiği tüm seçimleri kazanamazdı.
****

Üye sayılarını yükseltilmesi çalışmalarını; aidiyet ve algı çalışmaları üzerinden okunduğunda ise partilerin neden daha çok üye yapmak için uğraştıklarını anlamak mümkündür.
****
Sonuç olarak, AK Parti'nin ilçe ve il kongreleri malumun ilamıdır aslında. Ancak, malumun ilanı olmadan öncede parti içerisinde ciddi çalışmaların, hesapların yapıldığını da biliyorum. Parti içerisinde geniş mutabakatlar kurularak yapılıyor, aday tercihleri. Aynı zamanda kimilerinin de hesapları üzerinden de yapılıyor.
Bayram Şenocak, Ali Burak Tepe'nin ilçe başkanı kalmasını isteyerek, 2019 yılında partinin belediye başkan adayı olmayı hesapladığını anlamak için kahin olmak gerekmiyor.
Aziz Babuşcu'nun 2019 yılı hesapları üzerinden dizayn ettiği teşkilatın da, il başkanlığını bırakmasının ardından, yeniden dizayn edileceğini bir kenara yazın. Aynı bugünkü Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun teşkilatının, Babuşcu sonrasında yeniden dizayn edilmesi gibi...

Son söz:
Bazen kaybettiklerini düşünenler kazanıyor, kazandığını düşünenler de kaybediyor. Erken karar vermemek gerekiyor. Bekleyip göreceğiz.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank