content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

23 Tem

Kalın Bey Bilmeli ki

Başbakan Tayyib Erdoğan’ın başdanışmanı Sayın İbrahim Kalın, dün Ruters Ajansı’na “müjde” gibi bir açıklama yapmıştır. Buna göre: “Ankara, yeterince Türk vatandaşı başpiskopos bulunmadığı için Patrik seçiminde ve Sinod üyeleri atamalarında zorlanan Rum Ortodoks Kilisesi’nin problemini aşmak için patrikhanenin teklif ettiği bazı başpiskoposlara vatandaşlık vermeye hazırlanıyor.” (Kerim Balcı, Zaman Gazetesi, 22 Temmuz 2010)
Bilindiği gibi İstanbul’daki Rum Patrikhanesi, Bizans döneminden kalmıştır. Fatih Sultan Mehmet, kendi döneminin şartlarını dikkate alarak Patrikhane’nin İstanbul’da çalışmasına izin vermiştir. Osmanlı’nın güçlü dönemlerinde, Patrikhane Osmanlı’ya zarar verecek bir fırsat bulamamıştır. Ne var ki Osmanlı güç kaybederek, gerilemeye, balkanlardan çekilmeye başlayınca Patrikhane de bunu bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışmıştır. Özellikle 1820-1821 Rum isyanlarına öncülük etmiştir. Dönemin Patriği de, Patrikhane de Padişah 2. Mahmut tarafından idam ettirilmiştir. 2. Mahmut’un pek çok yanlış kararı arasında bulunan nadir doğru kararlarından birisi muhtemelen bu idam kararı olmalıdır. Çünkü ikinci Rum isyanı sırasında, Mora yarım adasında binlerce Müslüman Türk katledilmiştir.

Patrikhane Osmanlı’ya karşı düşmanca tutumunu 1922’ye kadar devam ettirmiştir.

Lozan görüşmelerinde Türkiye çok istediği halde, Patrikhane’yi Türkiye dışına çıkaramamıştır. Başbakan başdanışmanı Kalın beyin açıklamasına göre, “Patrik 250 milyon nüfuslu Rum Ortodoks dünyasının lideri yani Ekümenik olmasına karşılık, Ankara şimdiye kadar onu Türkiye’deki 3000 Rum nüfusunun lideri olarak görmüştür.” Kalın beyin bu cümlesinde elbette pek çok yanlış bir arada toplanmıştır. Kalın bey bunu başardığı için olmalı ki başdanışman sıfatını kapmıştır. Dünyanın neresinde 250 milyon Rum yaşamaktadır Kalın bey? Yunanistan 11-12 milyon. Kıbrıs Rumları 600 bin. ABD’deki Rumlar ise 5 milyon civarındadır. Hepsini toplayınca eder 17.600.00.

Birazda bizim bilmediğimiz sayıda Rum nüfusun Yunanistan’ın komşusu ülkelerde yaşadığını farz edelim. Olsun 20 milyon. Yunanlılar ile Rumların farklı kökenlerden geldikleri görüşlerini ise geçiyorum. Rumlar ile Yunanlılar bir ve aynı olsun ki başdanışman Kalın beyin söyledikleri bu kadar yanlışın arasında bir doğru da bulunsun. Kalın bey bu 250 milyon nüfuslu “Rum dünyasını” nerede nasıl bulmuştur? Hangi ledünni bilgilerle bu sayıya ulaşmıştır? Lütfen bir açıklasın da cümle alem faydalansın.

Patrikhane’nin Türkiye’de kimleri temsilen, hangi yetkiyle, nasıl çalışabileceği ve hangi makamlara karşı sorumlu olacağı ise bilindiği gibi Lozan Antlaşması ile tayin edilmiştir. Lozan Antlaşması’nın maddeleri ise Türkiye’nin tek taraflı olarak kendi kendine kararlaştırdığı değil başta Yunanistan olmak üzere taraf olan diğer devletlerle birlikte hazırlanmıştı. İngiltere, Bulgaristan, Fransa, İtalya, Romanya, SSCB, Japonya vb ülkeler tarafından alınan kararların sonunda Lozan Antlaşması oluşmuştur. İşte bu antlaşmaya göre: “Piskopos ve Sinod Meclisi üyesi olacak kişiler ancak Türk vatandaşı olan Rumlardan olacaktır. Patrik ise Türkiye’deki Rum nüfusunun temsilcisi olarak, onların ibadet yerlerini, vakıflarını, dini okulların yürütmekle yetkili olacaktır.” Doksan yıl önce, Milli Mücadele dönemindeki hainliklerine rağmen, Türkiye’nin güçsüzlüğünden, Türkiye’yi temsil eden heyetin temsil yeteneksizliğinden ancak Patrikhane Türkiye’de kalabilmiştir ve değinilen şartlar içinde faaliyet gösterebilmesi uluslar arası bir antlaşma ile karara bağlanmıştır.

Bütün bunlara rağmen Lozan Antlaşması’nın (Madde 37-45) ilgili maddeleri şimdi niçin değiştirilecektir? Kalın beye göre: “Bu jestin AB kriterlerine uygun olmakla birlikte temelde Türkiye’nin kendi çıkarlarına uygun olduğu için yapıldığını” söylemiştir. Türkiye’nin Lozan Antlaşması’nın ilgili maddelerinin rağmına böyle bir jest yaparak; Türkiye vatandaşı olmayan başpiskoposlara ve Sinod meclisine üye olmak isteyen yabancı ülkelerin vatandaşlarına, Türk vatandaşlığı vermesi hangi çıkarının gereği olabilir? Madem bu durum Türkiye’nin çıkarınadır, bu çıkarları Kalın bey niçin açıklamamıştır? Devlet sırrı kapsamında gördüğü için olmalı ki alın bey bunları gizli tutmuş ve açıklamamıştır.

Patrik Bartholomeos ta muhtemelen Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmiş olmak için, kendisinin Türkiye tarafından Ekümen sayılmasını, yabancı ülke vatandaşı olan başpiskoposların da Türkiye vatandaşı yapılmasını istemiş olmalıdır. Kalın bey galiba Türk halkının bunlara inanmasını beklemektedir yada inandığını varsayarak değerli bilgilerini lütfedip paylaşmaktadır.

Aslında Kalın beyin işaret ettiği uygula ilk defa gündeme gelmiş değildir. 2004’te de yabancı ülke vatandaşı olan bazı başpiskoposlar yanlış yersiz bir hükümet kararı ile Türk vatandaşlığına kabul edilmiştir. Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin zararına olan maddeleri yeniden Türkiye’nin zarına olacak şekilde bazen yok sayılmakta bazen de değiştirilmeye çalışılmaktadır.

Dünyanın neresinde 250 milyon Rum nüfusu yaşamakta ise Patrik Bartholomeos’un da oraya gitmesi aklın gereğidir.

Tarihin sonucudur. Eğer Patrik’te söz konusu 250 milyon Rum’un nerede yaşamakta olduğunu ruhaniyetine rağmen bilmiyorsa, Kalın bey bu konuda kendisine yardımlarını elbette esirgemeyecektir. Değerli bilgilerini doğrudan Patrikle paylaşabilir. Ama her şeye rağmen Patrik Türkiye’de kalmak istiyorsa, o zaman Lozan Antlaşması’nın ilgili maddelerine uymak zorunda değil midir? O maddelerin yok sayılmasını, çiğnenmesini bir jest olarak görmek ise Kalın beyi aşan bir konu olmaz mı?

Uluslar arası ilişkilerde temel kural mütekabiliyettir. Türkiye bu jestinin karşılığında Yunanistan’dan ne alacaktır? Sırf Kalın beyin geçmişlerinin hayrına böyle bir jest yapılabilir mi? Patriği ekümen saymak kimin geçmişine hayır getirebilir? Başdanışman olan bu zat, Türkiye’deki üç bin Rum nüfusunun sorunlarına gösterdiği ilgi ve mesai kadar 73 milyonluk Müslüman çoğunluğun sorunları ile de keşke tenezzül ederek ilgilense. Büyük çoğunlukta onun bu alandaki yeteneğine, müktesebatına şahit olabilse. Belki bu durum onun geçmişlerinin daha çok hayrına olabilir.

Azınlık ırkçılığı ve ayrılıkçılığını “İslamcılık” maskesi ile gizlemeye çalışan bir internet sitesi Patriğe verilecek jetsen memnun ve mesrur olarak Kalın beyin açıklamalarını haber yapmıştır: “Türkiye, Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapalı olması nedeniyle müstakbel patrik adaylarını ve Sinod üyelerini yetiştiremeyen Rum Ortodoks Kilisesi'ne mensup yabancı başpiskoposlara vatandaşlık vermeye hazırlanıyor. Bu adımı Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması ve zamanlaması henüz belli olmasa da patriğin ekümeniklik pozisyonunun tanınması takip edecek.” Anlaşılan odur ki bazı çevrelerin “İslamcılığı”, Patrik Bartholomeos’u Ekümen yapmayı da hedeflemektedir. Türkiye tarihinde neredeyse bin yıldır devam eden, Haçlı Hilal mücadelesinde, Müslümanları hep haksız bulan, katliamcı, yağmacı bulan, buna karşılık Haçlıları zavallı ve masum bulan bir önyargının, bir takıntının sonucunda, Patriğin Ekümen sayılması da önemini ve değerini korumaktadır! Bu “İslamcılık” söylemleri ile yakında Fener’de tütsülü bir ayin toplantısında bulunmaları da, Patrik tarafından ödüllendirilmeleri de mümkündür, muhtemeldir.

K A Y N A K Ç A

1-Ali Naci Karacan; Lozan, 2. Baskı, İstanbul, 1971.

2-Çağrı Erhan (Editör) Yaşayan Lozan, Ankara, T.C. Kütür Bakanlığı Yayınları, 2003.

3-İsmail Soysal; Türkiye’nin Siyasal Antlaşmaları, (1920-1945), TTK, Ankara, 1983.

4-İsmet İnönü, Hatıralar, Ankara, 1992.

5-Kadir Mısıroğlu; Lozan Zafer mi Hezimet mi? Sebil Yayınevi, İstanbul, Tarihsiz.

6-Lozan Sulh Muahedenamesi, TBMM Hariciye Vekaleti, Ankara, 1923.

7-Mehmet Gönlübol-Cem Sar;Olaylarla Türk Dış Politikası (1919-1990), Ankara, 1993.

8-M. Cemil Bilsel; Lozan, C.2, İstanbul, 1933.

9-Nihat Erim; Devletlerarası Hukuk ve Siyasi Tarih Metinleri, Ankara, 1953.

10-Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, İstanbul 1991.

Yusuf Hikmet Bayur; Türkiye Devletinin Dış Siyaseti, İstanbul, 1973.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank