content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

09 Mar

Kadın Olmak

Kadın olmak kadın gibi yaşamak her devirde zor olmuştur. Kadınlarımızın sorunları, omuzlarındaki yükleri günden güne artmış, bu güne kadar yeterli çözümler üretilememiştir.
Hala bazı bölgelerde ezilen, küfredilen, dövülen, sömürülen, horlanan, mal gibi alınıp satılan ve cinayete kurban edilen kadınlarımız vardır.
Her gün bir kadın cinayeti, kadına yönelik şiddet veya savunmasız bırakılan kadınlarımızın, kızlarımızın tecavüz, tacize uğrayarak kendi canlarına kıyma haberlerini okuyoruz. İzliyoruz.

Kadına şiddet bir zihniyet, eğitim meselesidir. Bu durum bir tek kadının değil bütün toplumun sorunudur.
Çoğu zaman kadının kendi fıtratının dışında bir yaşam tarzı dağıtılıyor. Farklı roller bekleniyor. Kadının üzerinden siyaset yapılıyor, ticaret yapılıyor, kavgalar ediliyor.
Sözde kadın kutsaldır. Anadır, candır, yardır, cennet anaların ayakları altındadır. Cefakâr, vefalı, sadık, namus simgesi, kahramandır.

Adına şiirler yazılmış, türküler söylenmiş, destanlar yapılmıştır. Uğrunda dağlar delinmiş, mecnun olup çöllerde gezilmiştir.
Evet, her kadın bizler kadar şanslı değiller.o kadıların yerinde bizler de olabilirdik.
Kendini yetiştirmiş, Eğitimli, bilimin, sanatın, teknolojinin bütün meslek dallarında başarılar elde etmiş ve kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış ve hayat savaşını kazanmış kahraman kadınlarımız. Sizlerle guru duyuyoruz.

Dikkatimi çeken bir konuyu paylaşmak istiyorum. Kadına eziyet eden şiddet uygulayan bu zihniyetleri bir kadın doğuruyor. Yetiştiriyor. Demek ki çocuğu yetiştirirken bir yerlerde hata yapılıyor. Yanlış eğitim veriliyor. Öyleyse sevgili hanımlar kızlarınızı okutun. Erkek çocuklarınızı ayrıcalıklı yetiştirmeyin. Eşit yetiştirin. Kadını köle gibi görmesinler.

Adam kızını okutmaz ama karısı hastalanınca kadın doktor hemşire istiyor. Muayene etsin diye.

Şükran teyzeyle bir bankada karşılaştık. Banka işlemleri için sıra numarası alırken okuma yazma bilmediği için ne yapacağını bilmemesi, ne yapacağını şaşırmış hali dikkatimi çekti. Sıra numarasını aldıktan sonra beraber bir koltuğa oturduk. Sıramız gelene kadar da sohbete daldık. Çok acıklı bir hikâyesi vardı. Ve bu hikâye çok kadınlarımızın ortak hikâyesiydi.

Çok küçük yaşta ailesinin baskısı ile kendinden baya büyük bir adamla evlendirilmiş. Okumak istemiş ama o dönemde ‘kız kısmı okumaz’ diyerek okutmamış 14 yaşına gelince de evlendirmişler. ‘’14 yaşında iri yapılı bir kız olduğum için yaşımdan büyük gösteriyordum zaten babama da karşı gelemezdim. İstemeyerek ağlaya ağlaya evlendim. 4 çocuğum oldu. 2 kız, 2 erkek. Eşimin ailesi de ataerkil bir aileydi. Kayın peder kayın valide, elti, görümce ve onların çocukları hep beraber tıkış tıkış iki oda bir sofada uzunca bir sene yaşadık. Eşim dâhil hepsinden dayak yedim. Hor görüldüm. İrdelediler. Aman neler çektim. İçime ata ata şeker tansiyon hastası oldum. 2 defa kalp ameliyatı oldum. Şimdi de hastalıklarla boğuşuyorum. O kadar derde sıkıntıya hangi can dayanır. Sonra benim çocuklar büyüdü. Akılları yetti beni ezdirmediler. Hepsini okuttum. Meslek sahibi oldular. Şimdi her biri bir ilde. Eşim vefat edince tek başıma kaldım.’’

Hem anlattı hem ağladı. İçi dolmuştu şükran teyzenin. ‘ eşim ölene kadar çarşı Pazar işlerini bilmezdim. Nerden ne alınır kaça alınır nereye faturalar yatırılır. Bilmem. Sanki sudan çıkmış balığa döndüm. Şimdiye kadar farklı bir dünyada yaşamışım. Bir şey istediğimde eşim kadın kısmı bilmez. Eksik etek ne anlar çarşıya pazara gitmez derdi. Neye ihtiyacım varsa alır getirirdi. Ben hiçbir şeyi beğenmedim. Beğenmek ne demek bilmedim. Eşim alır getirir sen giyersin, yersin içersin derdi bende yapardım.

Derdi, anlatacakları çoktu şükran teyzenin. Bütün beylerden isteği eşinizi kavanoz içinde hapsetmeyin. Onlara hayatı öğretin. Elektrik, su, telefon, doğalgaz gibi faturalar nereye yatırılır, banka, postane nedir öğretin. Tek göndermiyorsanız da beraber gidip alışverişlerinizi yapın. Faturaları beraber yatırın. Hatta hangi otobüsle hangi semte akrabalara gidilir öğretin. Her şeyden önce eşinize güvenin. İnanın. Kadının içinde varsa kafese de koysan yapacak olduktan sonra her şeyi, her kötülüğü yapar. Yeter ki içinde olmasın.
Evet, sevgili okuyucularım kadın olmak her devirde zor olmuştur. Birbirimize destek olalım. Hayatımızı kolaylaştıralım.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank