content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

18 Eki

İzmir’in Logoları

Önceki gün Ege İhracatçı Birlikleri’nin logosu açıklandı. İlk anda tepkim şuydu; bu kadar üzerinde çalışılan logo bu mu? Alacalı çalışmaları sık gördüğümüzden olsa gerek, sanırım sadeliği bu etkiyi yarattı. Biraz daha bakınca alışmaya başladım, asla kötü değildi. Turkuvaz rengine bayılırım ve logoda iyi kullanmışlar.

Düşününce fark ettim ki, İzmir’in logo geçmişi bende böyle bir yanılsama yaratıyor. Bir zamanlar, logo savaşlarının yaşandığı dönemde, kentin önemli kurumları kapsamlı tanıtımlarla logo yarışmaları, konkurları açtılar. Ve tüm tantananın sonunda, ilk bakışta çoğu insanın üretebileceği türden logolar çıktı karşımıza. İzmir Ticaret Odası, İzmir Kalkınma Ajansı tarafından yapılan logo yarışmalarındaki hayal kırıklıkları geldi aklıma. Kalkınma Ajansı, kent için tek logo olsun ve tüm kurumlar bu logoyu kullansın diye yola çıkarak hakikatten örnek bir çalışmayla, dünya çapında konkur açtı. İyi bütçesi olan yarışmayı Türk grafikerlerin kurduğu ajansın kazanması da hoştu. Yaklaşık altı ay nasıl bir logo çıkacağını tartıştık. Demografik yapılar incelendi, kent kültürü ha keza. Sonunda karşımıza çıka çıka nazar boncuğu çıktı.

Onun gibi oryantalist iz taşıyan bir algı, ülkenin en çağdaş kenti İzmir’e monte edildi. Şimdilerde her kurum yeniden kendi logosuna dönmüş durumda.

Tüm bunları yaşayınca haliyle bir logo takıntısı oluşuyor.

Logo sahip olduğu kuruma imaj yükler ve bu imaj logo yoluyla akılda kalır, öyle olmalıdır.

Kısa bir şaşkınlık yaşasam da sonunda zarif ve şık bulduğuma karar verdiğim yeni logosuyla, Ege İhracatçı Birlikleri’ne başarılar diliyorum.

Ülke ihracatının dört yandan darbe yediği bir dönemde umarım turkuvaz rengi uğurlu gelir.

Kaçımızın dedesi fabrikada işçiydi?

Bugün İzmir’de hayli önemli bir zirve gerçekleşiyor. Önemi isminden belli; ‘İŞ İŞTEN GEÇMEDEN’. Faciadan faciaya ayrımına varabildiğimiz ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ konusu ulusal boyutta masaya yatırılıyor. Vestel, İzdemir, Sipil Group, Gediz Elektrik, Ateş Çelik tesislerine teknik gezilerle başlayan etkinlik, bugün ve yarın Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Yılda ortalama 70 bin iş kazasının gerçekleştiği ve günde 4 insanın kaybedildiği konunun altında Türkiye eziliyor. Konuyu yasal gelişmelerle de çözemediğimize göre asıl çözüm nerede ? Zirveyi İZSİAD’la düzenleyen A ARTI OSGB kurucusu Şenol Aslanoğlu konuşmamız sırasında etkileyici bir analiz yaptı. “Türklerin tehlikeli alanlarda toplu halde çalışma kültürü yok. Malesef biz yeni sanayileşen bir toplumuz. Kaçımızın dedesi bir fabrikada işçiydi ? Hemen hepsi toprakla uğraşırdı. Toprakta arkadaşlarınızla şakalaştığınızda toprağa düşersiniz, fabrikada şerit testerenin üstüne, tarlada sadece gübre kokusu, sanayide onlarca kimyasalın kokusu, ne havası benzer ne de suyu.... Yani sözün özü, tarlada yaşananları sanayide yaşamaya kalkarsanız sonu vahim olur.”

Bence Aslanoğlu haklı, yalnızca yasal önlemlerle bu konu aşılamaz, işvereninden işçisine herkesin kapıdan girdiği anda farklı bir kültürü hissetmesi gerekiyor, yoksa iş işten hızlı geçiyor.

 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank