content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

13 Nis

İyi İnsan Olmanın Bedeli Yok!

Değerli Okurlarım!

Rabb’imizin bizi bu dünyaya göndermesinin ve bizi sınava tabi tutmasının en önemli hikmeti; iyiliğe karşı olan tavrımızın belirlenmesidir. İyilik ve iyi insan olmak, bizim içimize doğuştan kodlanmıştır.

Bize düşen sadece ve sadece fıtratımıza uygun yaşamaktır.

Ana yaşam gayesi, içimizdeki iyilik tohumunu bu dünyada yeşertmektir.

Bu gerçekten de çok kolaydır, masrafsızdır ve zahmetsizdir.

Düşünelim; sarhoş olmak için, uyuşturucu kullanmak için, zina etmek için para harcamak zorundayız. Ama iyi insan olmak için para harcamaya bile gerek yoktur.

İyilik, bu dünyadaki en ucuz ama en pahalı erdemdir.

Düşünelim: Yolda yürürken gülümsemek ve selam vermek iyiliktir. Para gerektirir mi? Hayır.

Anne babamıza sahip çıkmak, onlara güzel davranmak, iyiliktir. Para gerektirir mi? Hayır.

Hayvanlara, bitkilere, canlılara eziyet etmemek, onlara sahip çıkmak, iyiliktir. Para gerektirir mi? Hayır.

İbadet etmek, en büyük iyiliktir. Para gerektirir mi? Hayır.

Allah’ı sevmek, iyiliklerin baş tacıdır. Para gerektirir mi? Hayır.

Bu örnekleri dilediğimiz kadar çoğaltabiliriz. İyilik, böylesine hayatımızın içinde olan ve bizim doğal fıtratımıza uygun bir davranışlar bütünüdür. Küçük bir çocukken de doksan yaşındaki bir ihtiyarken de içimizde hep iyilik meşalesi yanmaktadır. Israr ve inatla iyiliğe karşı duranlar, çok basit dünya hesapları için kötülerden ve zalimlerden olanlar içinse, ölümden sonra Allah’a verilecek çetin bir hesap vardır.

Rabb’imiz bizi, bin bir nimetler ile donattığı bu dünyaya gönderdikten sonra inatla kötü olmaya çalışmak, haksızlık yapmak, yetimin malını yemek, çocuklara eza cefa vermek, yaşlılara saygısızlık etmek, haram yemek, rüşvete ve yolsuzluğa bulaşmak sonucunda, hiç de hoş olmayan bir azap insanı beklemektedir.

Ama iyilik üzere yaşayanlar, iyilik timsali birer insan olarak ömrünü tamamlayanlar içinse muhteşem bir ödül vardır. Öncelikle, Rabb’imizin imtihanını alnımızın akı ile tamamlamanın harika iç huzuru vardır.

Yaşarken iyilikten başka bir kapının kulu olmayanlar, ölürken de iyilik ve neşe ile veda ederler bu dünya hayatına. Zira gittiği yerde onu, Rabb’inin kendisine sunacağı milyarca güzellik beklemektedir.

ATATÜRK KÖŞESİ

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

DÜŞÜN-TAŞIN

Maharet güzeIi görebiImektir, sevmenin sırrına erebiImektir. Cihan, aIem herkes biIsin ki şunu; en büyük ibadet sevebiImektir.. (Mevlana)

AFORİZMALARIM

Yanlış bildiğim yolda sürüyle yürümektense doğru bildiğim yolda tek başıma yürürüm..

BAŞSAĞLIĞI

Sevgili kardeşimiz, değerli meslektaşımız Rifat Yalçın SÖYLEMEZ’in Annesinin hakka yürüdüğünü teessürle öğrenmiş bulunmaktayım (merhumeye) Yüce Allah’tan af ve mağfiret ailesine ve yakınlarına sabır ve metanet diliyorum…

yukselmertoglu@hotmail.com

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank