content

07 Ağu

İsrail Sorununun Çözümü Sina’dan Geçer

Eskiden Arap-İsrail savaşından söz edilirdi. Sonra süreç Filistin-İsrail savaşına dönüştü. Şimdi ise kasıtlı olarak HAMAS-İsrail savaşından söz ediliyor.

Bugün söz konusu olan sorun, Yahudi sorunudur. Özellikle son saldırı, İsrail’in insanî, ahlakî,  vicdanî ve hukukî hiçbir değer tanımadığını bir kez daha tescilledi. Keşke alçaklık sadece İsrail’le sınırlı kalsaydı…

477Artık sorunun adını doğru koymak gerekiyor. Ortadoğu’da ki bu meselenin gerçek adı: Yahudi/İsrail sorunudur!

Son Gazze vahşeti göstermiştir ki, Yahudi kontrolündeki uluslararası kurumlar, ABD, AB, Rusya ve İslam ülkelerinin hiçbiri Yahudi sorununu çözme taraftarı değil. Bunların tek istisnası Türkiye ve Katar!

Saldırının bahanesi olan üç İsrailli’nin, Hamas ve Filistinliler tarafından kaçırılmadığı İsrail sözcüleri tarafından itiraf edildiği halde, Türkiye dışında kimse açıktan İsrail’i eleştirmeye cesaret bile edemedi.

Yahudileşmiş olan İslam ülkelerinin yöneticileri ve batılı yöneticiler, bu bilinçli iblislik karşısında kıllarını bile kıpırdatmayacağına göre, Yahudi sorununu çözmek yine Türkiye’ye düşer.

İyi ama nasıl?

İLK ADIM DİPLOMASİ Elbette ilk adım diplomasi. Ama diplomasi akıl, vicdan ve insanlığın ölmediği zamanlarda etkindir. Bütün bunlar ölse de, diplomasiye yine de devam etmek gerek. Fakat yetmez.

Suriye ve Irak’ın içine düştüğü durum, Yahudi sorununun büyümesine neden oluyor. Buna kaybedilmiş ülke Mısır’ı da eklemek gerek.

Kudüs, 1967’ye kadar Filistinlilerin yaşadığı Ürdün toprağıydı. Arap rejimlerinin beyinsizliği yüzünden kaybedilen savaşla, İsrail işgaline maruz kaldı.

Gazze ve Sina Yarımadası ise Mısır’a ait topraklardı. İsrail buraları da 1967’de ele geçirdi. Varılan mutabakatla 1979’da Sina yeniden Mısır’a geçerken, Gazze Filistin toprağı olarak kaldı.

Sina Yarımadası resmen Mısır toprağı olsa da, Mısır’ın fiilen hâkim olduğu bir bölge değil. Yarımada’da çok sayıda aşiretten yarım milyon dolayında insan yaşıyor ve adeta bir silah deposu.

Sina, Gazze’nin nefes alması için vazgeçilmez can simidi. Gazze’yi açık hava hapishanesine çeviren sadece İsrail değil, aynı zamanda İsrail uşağı Mısır rejimi. Çünkü Refah sınırını kapatarak bu zulme ortaklık ediyor. Gazze’nin belki de en huzurlu dönemi, Mursi’nin iktidarında oldu. Darbenin nedenlerinden biri de buydu. Bu savaş aynı zamanda bu birikimi yok etmek içindir.

SİNA KAOSU, TÜM MESELELERİ ÇÖZEBİLİR Sina’nın karışması, Gazze için kurtuluş olmakla kalmaz, hem Mısır rejimini sarsar, hem de Yahudi sorunun çözümünü kolaylaştırır.

Bu nedenle kim yapar bilemeyiz ama Sina’da yaşanacak bir kargaşa, Sina’da dâhil bütün bölge için kurtuluş olabilir. Sina elbette Mısır toprağı olarak kalmalı. Ama Firavunî geleneğin temsilcileri olan Mısır yönetiminin ‘adam’ olması için Sina’nın ayaklanması gerek.

Sina’da çıkan kaos; Gazze’ye silah, gıda, ilaç ve enerji olmak üzere her türlü ihtiyacın girmesini sağlar. Bu kargaşa ilk olarak İsrail terörünü engeller sonra da İsrail sorununun çözülmesini sağlar.

ÇOCUKLARI DOKTOR VE MÜHENDİS YAPMAYIN Filistinlilerin en temel sorunlarından biri de nitelikli insan azlığı. Filistinlilerin şahadet sevdalısı olması sorunları çözmeye her zaman yetmez. Sonucu şahadet olsa da, sorunlar ölümle çözülemez.

Diasporadaki Filistinlilerin ezici çoğunluğu, mühendis veya doktor. Teknik adam gerekli ama düşünce, din, işadamı ve diplomat yetiştirmediğiniz müddetçe meseleler hallolmaz.

Türkiye’de birçok aile, cemaat ve siyasi yapı, doktor ve mühendisleri birinci sınıf öğrenci görürken, diğer öğrencileri ikinci sınıf gördüler. Şimdi bu tür cemaatler sahneden çekildi. Herkes bilir ki, Türkiye’de büyük üniversitelerin çoğunu doktorlar yönetir. Sonuçsa ortada!

Teknik adam yeteri kadar olmalı, ama sırf geliri yüksek olduğu için zeki çocukların bu alanlara yönlendirilmesi stratejik bir hata.

Zor şartlarda yaşayan ve özellikle de diasporada hayat süren kavimlerin düşünce, din, iş adamı ve diplomatlarının çokluğu akıllı çözümler geliştirilmesine yardım eder ve sorunları hafifletir. Bunun en iyi örneği Yahudi ve Ermeniler.

İslam dünyasının en temel meselesi, keyfiyet değil kemiyet. Elbette keyfiyet, kemiyetten çıkar. Bugün tüm dünyaya dağılmış 7-8 milyon Filistinli var. Bunların bir bölümü de oldukça zengin. Ama Filistin ve Kudüs davasını dünya kamuoyuna aktarabilecek, Filistin’de ya da diasporada kaç Filistinli var? Kaç etkin Filistinli yazar var?

Bizim aklımıza Edward Said ve İsmail Recai Farukî ve Yaser Arafat’tan başkası gelmiyor. Belki de başka yok! Bunlarında hiç biri yaşamıyor.

Elbette bu dert sadece Filistin’e özgü değil. Benzer sorun İslam dünyasının tümü için geçerli.

Özetle artık ne İsrail, Filistinlileri o topraklardan -en gelişmiş silahları ile- atabilir, ne de İsrail sorunu mevcut yöntemlerle çözülebilir.

Çözüm yolu nitelikli insan yetiştirmek ve Sina yarımadasından geçiyor. Belki Türkiye’yi yönetenler ve özelliklede Türk istihbaratı bunu görür.

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank