content

05 Oca

İslam Görünümlü İngiliz Dinlerine Dikkat!

Denilir ki; çok söz yalansız, çok mal haramsız olmazmış. Allah kiminin hesabını dünyada gördürür ki, ‘belki kendisi ve başkaları ibret alır' diye.

Allah kimini kimine musallat eder. Hayrı da şer eliyle getirir. Mesela Filistin topraklarını,

Kudüs'ü işgal eden azgınlar güruhun yaptığı şey, Allah'ın kendileri hakkındaki vaadinin gerçekleşmesi için çabalamaktan ibaret.

Bakmayın şu an itibarlıymış gibi gözüktüğüne... İnsanların ve devletlerin gözü ne paradadır, ne de başka bir şeyde. Herkesin gözü altında. Çıkış ve kurtuluş orada.

Kimin ne işi olur çöplükte? Niye saldırsınlar ki çöplüğe?

Mekke, Medine, Kudüs, İstanbul Müslümanların altını. Dahası maddi ve manevi gerçek altınların hepsi bizim elimizde. Küffarı kıskandıran da bu.

Ne Londra, ne Berlin? Kimin umurunda Moskova? Kaç para eder ki New York, Paris? Ama Roma'yı istiyoruz. Nedenini İblisler bilir.

Kudüs ve İstanbul her devirde herkesin rüyalarını süslemiş. Kahire, İskenderiye, Bağdat, Şam hep batılıların hayallerindeki şehirler olagelmiş.

Bakmayın öyle hakkında kötü sözler ettiklerine. Hepsi bizden iyi biliyorlar İslam'ı. Batılılar, Oryantalistler yani Şarkiyatçıların işi gücü, İslam'ın inceliklerini kavramaya çalışmak.

İslam'ın ihya medeniyetini çözmek ve inşanın önüne geçmek. Biz ise hep işin ilim, irfan, hikmet yönü yerine, ibadet yönüyle ilgilenmişiz. Oysa ibadet netice.

Kur'an'ın kelamı, zamana göre genişleyen mânâ, maksad ve ruhu ile değil, kısa yoldan cennete gitme hayaliyle oyalandık.

Derinleşmek, anlamak, kavramak, anlatmak ve Kur'an'la yok/hiç olmak yerine; var olmakla, varlığımızı kibre dönüştürmekle meşgul olduk.

Ne İslam'ı tam öğrenebildik, ne de küffarın sefih ve şerre dönük planlarını.

Savaş, ömrünün/tebliğinin sadece 60 gününü oluşturmasına rağmen, Hz. Muhammed (s.a.v.)'i sadece bu yönüyle anlattılar. Ağlatan hikâyelerle avuttular bizi.

Cihadı sadece en dar manasıyla anlattılar.

Aldatıldık, avutulduk, avunduk, boşa oyalandık, zamanı/ömrü heba ettik, emanetleri koruyamadık.

İlayi kelimatullah'ın mânâ ve maksadını kavrayamadık.

İslam'ı anlamadık, bu yüzden yaşamadık, aktaramadık, avlandık.

Neden savaşmak zorunda kaldığıyla değil, Hz Peygamber'in zaferleri ile övündük.

Sefere çıkmadan neler yaptığına, sefer sırasında hangi ayetlerin neden indirildiğine, zafere nasıl ulaştığına bakmadık.

Allah'ın elçisinin yol ve yöntemlerine, esas ve usullerine kıymet vermedik.

İzinden gitmedik, izini bile aramadık.

Ağladık, sızlandık, güldük, eğlendik, sadece kendimizi hak, herkesi batıl gördük.

İslam nedir” tam öğrenmedik. Ne söylediğine, bizi nereye götürdüğüne bakmadan sadece birilerinin peşine takılıp yol almaya kalkıştık.

Şimdi ortada birçok İslam görünümlü Kadiyanelik, Ahmedilik, Bahailik, Vahhabilik gibi “İngiliz-Yahudi dinleri” var.

Sapkın FETÖ'nün dini.

Sahte şeyh falan efendinin dini.

Azgın profesörün dini.

İngiliz namı hesabına çalışan feşmekanca cemaat liderinin dini.

‘İslam görünümlü paralel din uyduruyorlar, ‘haydin Kur'an İslam'ına dönelim'cilerin dini.

Hadisler uydurma, ‘Kur'an bize yeter'cilerin dini.

İblisin çocuğu, ‘Kur'an tarihsel bir kitaptır'cıların dini.

Saymakla bitmeyecek kadar çoklar. Hepsi FETÖ'nün tenya yöntemini izliyorlar. Hepsi şeytanla iş tutuyorlar. Hepsi İngiliz-Yahudiler adına çalışıyorlar. Hepsi dışarıdan besleniyor. Ama hepsi “âlim”, hepsi “şeyh”, hepsi “müfessir”, hepsi ifsadçı.

Geçmişe küfrediyorlar. Geleneğe saldırıyorlar. Saptırmak, parçalamak, fırkaları çoğaltmak için varlar.

Servetlerine servet katıyorlar.

Ehli namus görünümü altında şehvetlerinin peşinde koşuyorlar.

Ama ba-şa-ra-ma-ya-cak-lar!

Çünkü Allah (c.c.), hiçbir zaman hiçbir sapkını muvaffak kılmamıştır. Vesselam!

Bunca girizgâhıma rağmen yine saldıracaklar. “Bu güne kadar sen şunu yaptın mı, bunu yaptın mı” gibi saçma sapan çarpıtmaları yazıp “İngiliz-Yahudilerin paralel dinleri”ni eleştirdiğim için hakaret edecekler. Olsun... Dileyen dilediğini söylesin...

“Emri bil maruf nehyi anil münker” cihaddır. Cihad ise maksadınız, çile ilaçtır.

Kuş tüyü yatakta, korunaklı sitelerde, kuş sütlü sofralarda, bol sıfırlı hesaplarla cihad olmaz.

Rahmetli Metin Yüksel şunları yazmıştı:

Hayat iman ve cihad
Alnımızın yazısı
Gözlerinde bir hırsı
Kamçılayan bir arzu
Sana ulaşan çağrı
Ey şehid, ey şehid!

Alnı öpülesiler 
Her biri bir dağ gibi
Düşseler vurulup da
Kanlarıyla boğacak
Zulmün soğuk sesini
Ey şehid ey şehid!

Gün geçtikçe büyüyor 
Gönüllerin ateşi
Taş yürek ses veriyor
Doğan İslam güneşi
İlk düşen sensin yola
Ey şehid ey şehid!

Çırpınan kuş misali
Kalbim sığmaz kabuğuna
Allah için bir mermi
Çıkarırken katına
Çağırsın ardımızdan
Ey şehid ey şehid

(Abdülbaki Kömür'ün bestesiyle dinleyip ama pek çoğumuz bu sözlerin ruhuna indemeyi denemedi) (Bakınız)

FETÖ'nün Cemlere nasıl Uzan'dığını yazacaktım. İş buraya geldi. Devam ederiz inşaAllah.

 

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank