content

06 Mar

İktidar Değişirken Sorunlar Aynı Kalıyor!

Türkiye’de bir iktidar kayması, yer değiştirmesi yaşanıyor. Bu süreci, vesayet rejimine karşı demokratik bir mücadele platformuna oturtuyormuş gibi görünen AKP, iktidara yerleştikçe baskıcı ve çirkin yüzü gittikçe ortaya çıkıyor.

Elbette AKP hükümeti, demokratikleşme hanesine artılar kattı. Ancak bunların hiçbiri, ülkenin temel sorunlarına bir çözüm üretmedi. Açılan kapılardan devam edilmedi, edilmiyor. Demek iktidar olmanın nimetleri, gözleri kör, kulakları sağır ediyor. Hak ve adalet sloganları, iktidar oluncaya kadarmış. Hak, hukuk, adalet, eşitlik nerede?

Kürt Açılımı dediniz; bir parmak bal çalmakla sorunu gömeceğinizi sandınız ama yanıldınız! Açılım dediniz, Kürt politikacıları tutukladınız! Başbakan Erdoğan Almanya’da ana dilde eğitim ve çift dillilik konusunda nutuklar atarken, gözündeki çöpü görmezden geliyor. Alman Yeşiller Milletvekili Cem Özdemir’de, ‘Ankara gelip burada direktif verircesine konuşacağına, önündeki sorunlara baksın’ diye güzel bir cevap verdi. Milyonlarca Kürt’ün temel insan hakları konusundaki sorunlarına dair bırakın çözümler üretme arayışlarını, daha önceki iktidarlar gibi baskıcı ve otoriter yapıyı devam ettiriyor.

Ahmet Altan’ın dediği gibi bu ülkenin hükümeti de, muhalefeti de demokrasi konusunda Abdullah Öcalan’dan çok daha geri! Ana dilde savunma hakkının dahi verilmediği, Kürtlerin muhatap alınmadığı, Kürt sorununun tanımları ve çözümleri hususunda ne hükümet ne de muhalefet kanadının hiçbir arayışta olmadığı bir ortamda, siz bir Kürt olsaydınız ne yapardınız? Sizi dinleyen yok, muhatap alan yok, geçici bir sorunmuş da zaman içinde unutulacakmış veya Müslüman kardeş edebiyatı ile barışı sağlarmış gibi bir yaklaşımla karşı karşıyasınız; ne yaparsınız? PKK ateşkes ilan ediyor, çatışmasızlık ortamı doğuyor ama hükümet, sorunun çözümleri konusunda bu fırsatları kullanmıyor, parmağını dahi oynatmıyor.

Kıbrıs konusunda Ankara’nın ve onun ‘yavrusu’ Denktaş’ın anlayışını devam ettiren AKP Hükümeti’nin Kıbrıs sorununda hiçbir demokratik tavrı yok. Başbakan Erdoğan, Kıbrıslı Türklere bir müstemleke insanı gibi davranıyor! İngiltere’nin Hindistan valisi gibi üstten bakan, egemen ve aşağılayan bir tavırla, paranızı veriyoruz, susun diyor. Halaskar zabitanlığına soyunan Erdoğan’ın tavrındaki otoriter hava, münferit değil; bu bir zihniyetin ürünü! Bu zihniyetin merkezinde tıpkı milliyetçilerde olduğu gibi, Kıbrıs’ı ilhak etmek var! Bu zihniyet iktidara oturdukça, kendini daha çok açık ediyor! İşgalci Türkiye’ye yakışan bir başbakanımız var ve kendisine bazen Sultan rolü biçiyor. Ancak bu ülkede, başbakandan çok daha fazla işgalci zihniyetinin taşıyıcıları vardı, varlar da. Şimdi Kıbrıslılar haklı olarak “Defolun” diye bağırıyor!

Sıklıkla gazeteciler tutuklanmaya başlandı. Ergenekon davası şemsiyesi nedense faili meçhullere doğru değil de, gazetecilere doğru genişliyor. Bu bir tesadüf değil. Bu gazetecilerin hiçbirisinin görüşlerine katılmıyorum. Darbecilik üzerinden hükümete muhalefet de yapabilirler. Muhalefet yapmak, tutuklanmayı gerektirmez. Tarih, muhalefeti susturmanın örnekleriyle dolu. Sizin asıl derdiniz, haklı olarak derdest ettiğiniz Ergenekon kliği üzerinden bir meşruiyet sağlayarak, size muhalefet edenleri susturmak! Size darbecileri susturmanız için destek veriyorum, gazetecileri değil!

Örneğin neden Hrant Dink davasında gerçeğe ulaşma yolunda mesafe kat edilemiyor? Neden “Hakikatleri Araştırma Komisyonu” kurulmuyor? Kayıpların hangi birisinin üzerine gidiliyor? Yapıyoruz, ediyoruz ile olmaz; yapılan, edilen neler, gösterin.

Ülkedeki kimlik sorunlarının hangi birinde bir demokratik gelişme sağlayabildiniz? Örneğin Aleviler, azınlıklar, Çingeneler (Kimileri Çingene sözünü bir aşağılamayı ifade ediyor diye Romanlar sözünü kullanırlar ki, buna katılmıyorum. Çingene, ahlaki bir kavram değil, bir kimliğin adıdır.) konusunda hangi ilerlemeleri kaydettiniz? Sulukuleyi gasp ettiniz; otantik bir mahalleyi yok ettiğiniz yerde, villalarınızda oturabilir, maneviyatınızı huşu içinde yaşayabilirsiniz!

Her şeyi seçimlerin sonrasına erteliyorsunuz. Peki, kabul. Zaman sınırlı. Ancak bu sınırlı zamanda bile temel sorunların çözümüne dair birkaç ipucu oluşturulabilir, bu yönde irade gösterilebilir. Bunlar da yok. Peki, bir yurttaş olarak ben sizin neyinize güveneyim?

Beni kahreden, demokratik bir muhalefetin olmaması!
Zaten AKP’de buna güvenerek rahat ve keyfi davranıyor ya.
Fakat bu seçim sonrası dönemin AKP için bir yol ayrımı olacağını düşünüyorum: Ya oligarşiye dâhil olarak onun mümtaz bir temsilcisi olacak, ya da demokrasiye doğru evirilecek. Her iki durum da, AKP’de bir ayrışmayı getirecek.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “İktidar Değişirken Sorunlar Aynı Kalıyor!”

  1. 1
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Sorun çözmeye gelmiyor iktidarlar
    zaten sorunda burda başlıyor
    iktidar nimetlerinden bir kısmı cep doldururken diğer yandan küresel vampir şirketlere ülkenin zenginlikleri peşkeş çekiliyor
    peşkeş çekmeyecek olanlar iktidar olamıyor zaten
    mesele bu kadaar basit

    muhalefet partileri de laf gargarası yapıyor sinirli kesimin gazını alıyor
    hepsi de aynı bataklıkta aslında



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank