content
01 Eki

İklim Bile Değişiyor, Biz Değişmemekte Direniyoruz

Hatırlanacak olursa yaz henüz bitmeden İstanbul'da yağan kuvvetli yağmur neticesinde Üsküdar iskele meydanında çekilen sel fotoğrafları sosyal medyada ekran ekran dolaşıyordu. Bunların içinde, uygun açıdan çekilenlerde meydanda biriken yağmur suyuyla cebelleşen araçlar görülüyordu ve sel sularının Boğaz'ın sularıyla hem-seviye olduğu hissini verenlere de altyazı olarak "denizde yüzen minibüsler" nev'inden yakıştırmalar yapılmıştı. Yanılmıyorsam bir yaz boyunca bu manzaraya iki kere şahit olundu.

Bu defa da, geçtiğimiz Cumartesi, Maraş'ta Belediye Çarşısından Bakırcı Çarşısına hücum eden sel derecesinde yağmur sularını gördük. Bu manzaranın sosyal medyadaki yankılarını ve haberle ilgili yorumları görünce bu konuda bir iki kelam etme ihtiyacı hissettim. Okuduğum yorumlar şunu bir kere daha ortaya koydu ki, insan hakikate gözünü kapattığında söyledikleri veya yapıp ettikleri, tıpkı bir 'geri tepmeli top' gibi evvela kendi saygınlığına bir darbe indiriyor..

Şöyle veya böyle, iklimin alıştığımız seyrinde gitmediği dönemleri yaşıyoruz. Yazın kavurucu sıcaklar, mevsimli mevsimsiz yağışlar, yağdığı zaman da abaradan boşalır gibi yağan yağmurlar.. Hatırlarsak "ozon tabakasının delindiğini" duymamızla başlayan süreçle birlikte bugün gelinen noktada Batı kamuoyunda, bilim dünyasında, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlerde uzun zamandan beri "küresel ısınma", "iklim değişikliği" gibi kavram ve olgular tartışılıyor, araştırılıyor, çareler üretilmeye çalışılıyor. Türkiye'nin de taraf olduğu bu faaliyetler maalesef halk olarak bizim gündemimize yeterince girmiş değil. Ama şüphesiz girecek.

Yazının asıl konusu bu değil. Buna değinmemim sebebi şu ki, muhtemelen bundan sonra hem bu kavramları daha sık duyacağız hem de bahsedilen etkilerin ortaya çıkardığı hava, su, iklim, çevreden kaynaklanan tatsız hadiselerle daha sık yüzleşeceğiz. Bunu not etmek istedim.

Gelelim çarşıları su basma meselesine. Diyelim ki iklim ve yağışlar yarından itibaren eski seyrine dönse bile biz bu tatsız yüzleşmelerden yine uzak kalamayacağız. Zira herşeyin en iyisini bizim bildiğimiz inadından, bizim partimizin asla yanlış yapmayacağına inanmak huyumuzdan, bilgiye ve ehliyete değer vermeme hamâkatinden vazgeçtiğimize dair en ufak bir emare görülmüyor. İşin içine siyâsetin bünyesine nüfuz etmiş çürümüşlükler de girince, zahirde ne kadar iyi görünse de kaldırınca altından nâhoş şeylerin çıkmayacağı taş neredeyse yok gibi.

Öteden beri siyaset sözkonusu olunca esefle gözlediğim bir husus var, herhangi bir partiye kendimizi yakın hissettik mi veya kenarında köşesinde yer aldık mı o partinin sevap defterini sonuna kadar açıyor günah defterini bir daha açmamak üzere dürüyoruz. Yine bu yağmur vesilesiyle okuduğum yorumların bir kısmında esnafı zora sokan bu selin oluşmasında idarenin hatası olabileceğine en ufak ihtimal bile vermiyor. Tamam anladık, partini veya başkanını çok seviyorsun da eğer bunlar insan üstü/dışı bir varlık değil iseler hiç hata yapmamayı nasıl beceriyorlar, hizmetten evvel bize bunu bir anlatsalar da istifade etsek!.

Ben adım gibi eminim ki, bu durumda herşeyi körü körüne savunma telaşında olanlar, farazâ kendileri toprak damın altında uyurken babaları damı lovlamayı ihmal etse de kafalarına damdan üç-beş damla su aksa, babalarına demediklerini bırakmazlar, o da olmazsa içlerinden buğzederler. Hal böyle iken, şu veya bu derecede yakınlık duyulan bir partinin mensuplarına nasıl bu kadar bol keseden iltimas geçiliyor, doğrusu şaşıyorum. Korkma arkadaş, herkesten önce sen eleştir. Eleştir ki yanlışları azalsın, çoluğuna çocuğuna daha iyi bir Türkiye'de yaşama imkanı doğsun. Sen de 'benim partim, benim başkanım haklı eleştirileri dikkate alır ve yanlışından döner, eksiğini gediğini tamamlar' diyebilmenin hazzını yaşa.

Sormak ayıp olmazsa, yerine göre eşimizden, çocuklarımızdan, en yakın aile fertlerimizden esirgemediğimiz haklı eleştirileri partimizden, vekillerimizden, başkanlarımızdan niye esirgiyoruz? Yoksa onları marazî bir muhabbetle mi seviyoruz!.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank