content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

13 Oca

Hind’in Hıncı Yezid’i İktidar mı Yaptı?

Eşi Hind, zeki ve dirayetli bir kadındı. Peygamber Efendimizle aile mücadelesi hissiyatı ile bileylenmişken Bedir’de baba, amca ve kardeşini kaybetmesi onu Efendimiz ve ailesine karşı kin, nefret ve hınçla doldurmuştu. Bu öç, kin ve hınç ona

Uhud’da Hz. Hamza’yı tuttuğu bir suikastçıyla şehit ettirmiş; bu bile ona yetmemiş ve Efendimizin(sav) amcasının ciğerlerini dişleyip, kulak ve parmaklarını keserek gerdanlık yapmıştır. Bu gerdanlığın çocuklarına tevarüs ettiği söylenir.

Bilindiği üzere etkileri hala devam eden kabile ve kabilecilik, Araplar için çok önemlidir. Kabileler, hatta kabile kolları arasında mücadeleler Arap dünyasında geçmişten günümüze hep süregelmiştir.

Efendimizin(sav), peygamberliğinin kabulünde bile kabile ve kabile kolları arasında mücadele belirleyici olmuştur.

Peygamberimizin mensup olduğu Haşimoğulları kolu ile Ümeyyeoğulları kolu arasında geçmişten gelen derin bir mücadele vardır.

Mekke’nin fethine kadar uzun süre müşriklerin liderliğini yapan Ebu Süfyan Peygamber Efendimizin kabile kolu ile mücadele eden Ümeyyeoğulları kolundandı. Kıvrak zekaya sahip olan Ebu Süfyan, müslümanlara karşı koyamayacağını çok iyi görmüş ve çaresiz Efendimizle(sav) görüşme yolunu seçmişti. Çok uzun zaman sonra ancak hakikati görebilmiş ve bu görüşme esnasında müslüman olmuştu. Ancak Ebu Süfyan, kabile damarından dolayı hep Peygamber Efendimize nasıl galebe geleceğini düşünmüştür. Savaşta bir gözünü kaybettiğinde onu eline alıp ‘bugüne kadar hakikati görmeyen sana yazıklar olsun’ diyecek derecede imana ermekle birlikte yönetimden hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Kendi ailesinden insanların önemli yerlere gelmesinde etkili olduğu söylenir.

Eşi Hind, zeki ve dirayetli bir kadındı. Peygamber Efendimizle aile mücadelesi hissiyatı ile bileylenmişken Bedir’de baba, amca ve kardeşini kaybetmesi onu Efendimiz ve ailesine karşı kin, nefret ve hınçla doldurmuştu. Bu öç, kin ve hınç ona Uhud’da Hz. Hamza’yı tuttuğu bir suikastçıyla şehit ettirmiş; bu bile ona yetmemiş ve Efendimizin(sav) amcasının ciğerlerini dişleyip, kulak ve parmaklarını keserek gerdanlık yapmıştır. Bu gerdanlığın çocuklarına tevarüs ettiği söylenir.

İhtiras sahibi bu kadın Mekke’nin fethinde Efendimizin(sav) huzurunda bazı şeyleri sorgulayarak müslüman olmuştur. Efendimizin(sav) hırsızlık yapmamaları üzerine biat davetine  "Ebû Süfyan cimri bir adamdır. Yani ben onun malından bazı şeyleri alsam?" diye karşılık verir. Zina yapmayacaksınız çağrısına "Hür kadın da zina eder mi?" cevabını verir. Çocuklarını öldürmemeleri davetine "Biz çocuklarımızı küçükken terbiye ettik. Büyüyünce siz de onları öldürdünüz. Siz ve onlar daha iyi biliyorsunuz." şeklinde karşılık verir. İftira etmemeleri çağrısına  "Vallahi iftira çirkin bir şeydir” yanıtını verir. Meşru olan şeylerde isyan etmemeleri davetine "Vallahi! İçimizde sana isyan etme duygusu olduğu halde bu meclise gelmedik." manalı cevabını verir. Bu cevaplarda onun algı anlayış ve zekasının derinliğini görürüz. Eve geldiğinde evdeki putları kırmış ve senin yüzünden yıllarca aldanmışız” demiştir.

Oğul Muaviye anne ve babası gibi Mekke’nin fethinde müslüman olmuştur. Peygamber Efendimizin yanında bulunup vahiy katipliği de yapan Muaviye, zeka ve kabiliyetiyle kısa sürede yükselmiş ve sonuçta onu halifeliğe götürecek Hz. Ömer zamanında Suriye valiliğine atanmıştı. Hz Ömer onun bazı aykırı işlerini fark etmiş; onunla görüşüp sorgulamış ancak Muaviye O’nu ikna etmiştir. Bu, iman abidesi ve adil Hz. Ömer’in farkında olmadan sebep olduğu yönetimsel ilk kırılmaydı. Şayet Hz. Ömer onu görevden alsaydı Emeviler, saltanatlarını birkaç nesil daha bekleyeceklerdi.

Muaviye, çok uzun süren Suriye valiliğinde  adım adım yönetimde aile hakimiyetini sistem ve kurumsal olarak kurmaya başlamıştı. Halifeliği elde etmesiyle birlikte Ümeyyeoğullları saltanatını da başlatıyor. Bunun içinde oğul Yezid alternatifsiz halife olmalıydı. Ömrünün sonunda Muaviye, bunu sağlamak için elinden gelen her şeyi yaptı.

Yezid, kabilecilik anlayışı üzere sistemleştirilmiş müthiş, güçlü bir yönetimin başına geçmişti. Elbette ki böyle bir sistemli güç, daha işin başında hiçbir güç tanımayacak ve tahammülde edemeyecekti.

Hind’in ihtiraslı dişlerle Hz.Hamza’nın kalp ve ciğerlerini ısıran kin, öfke, nefret ve hıncı evlatlarına, aile efradına tevarüs ederek Ebu Süfyan’ın gayretlerini Muaviye’nin ihtiraslı yükseliş ve Suriye’de uzun yıllar içinde sistemli kabile oluşumunu ve bunun doğal sonucu olarak Yezid şahsında Emevilerin karşı konulamaz yönetimsel gücünü bugünkü ifadeyle iktidarını sonuç verecekti. Bu kontrolsüz iktidar, iktidarı adına elbette karşısına Hz.Peygamber’in torunu bile çıksa hiç düşünmeden ezip geçecekti.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank