content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

20 Mar

Hey Koca Millet, Hey Koca Tarih!.. Neredeyiz?…

Biraz tarihi kırıntı, biraz erotizm, biraz yalan, biraz porno, biraz mesaj, biraz sanat, biraz şehvet, biraz şöhret, biraz elleri duaya kalkmayanlara dua, biraz Kur’an nağmeleri, biraz anlı secdeye gelmeyenlerin kıldığı sahte namaz, biraz üfürük, biraz muska ve biraz ihanetlerle dolu bir dizi hâla devam ediyor.

MUHTEŞEM YÜZYIL dizisinden bahsettiğimiz tahmin etmişsinizdir. Yedi düvele karşı koymuş, İstiklal Savaşını kazanarak, tarihe destan yazmış bir milletin torunları ile millet irâdesi ile iktidara gelen, şer güçlerle büyük mücadele veren, Ergenekon Terör Örgütü gibi tarihi davalara mührünü basan hükümet bu diziyi yayından kaldıramadı, ilgili televizyon kanalı reyting sağladı.

Avrupalıların “Muhteşem Süleyman” dedikleri,  Osmanlı çınarını 46 yıl ayakta tutan muhteşem hükümdar Kanuni Sultan Süleyman bu kadar aşağılanamaz, tarihimiz bu kadar karalanamaz, ahlaki değerler bu kadar dibe indirilerek, pespâye hale getirilemez.

Fransa kralına yazdığı bir ferman ile Fransa’da yüz yıl dansı yasaklayan, gittiği seferlerdeki tozları bir kutu içerisinde biriktiren ve aldığı fermanlarla birlikte sandukasına konulmasını vasiyet eden bir hükümdar, yatak ve seks sahneleri ile bu kadar kirletilemez. Animasyon olarak yapılan tarihi ve haşmetli savaş sahneleri ile fetihler yanında, harem ve halvet hayatı bu kadar mahremlikten çıkarılarak, zina haline getirilemez, seyredenlerin şehvetleşmelerine vesile olamaz. Zihinleri ve temiz duyguları  bu kadar tahrik edemez.

Hey koca millet, hey koca tarih!... Neredesiniz?.. Neredeyiz… Nereye gidiyoruz?

Türkücü ve ticari oyunların, faiz kazançların sermaye sahibi bir İbrahim Tatlıses kadar, tarihimize ve böyle bir sultana sahip çıkamadık. Bu gaflet ve dalalet, hıyanet, nemelazımcılık, vurdumduymazlık, mukaddes emanetlere sahip çıkmama, cihadı unutma, emr-i bil marûfu yapmama bir gün bizi boğar, yıkılan duvarların altında eziliriz. Dünyamız karanlık olduğu gibi, Cennet de bize hayal olur.

ÇANAKKALE DESTANI’NIN 96. yılını idrak ettiğimiz bu yıl, şühedanın bıraktığı mukaddes emanetlerde, nasıl bir mirasın peşindeyiz, neredeyiz, neler yapıyoruz? Hiç önce nefsimize sorduk mu? Sormadıksa, şöyle bir soralım, nefis muhasebesi yapalım ve titreyebilirsek, kendimize gelelim.

Kirlenen temiz duygularımızı, imanımızı ve âmelimizi temizlemek zorundayız. Kemâli’nin  ifadesiyle:

GÖNÜL KİRLENİRSE, KALPTE KİRLENİR,

EDEP KİRLENİRSE, İMAN KİRLENİR,

LEZZET KİRLENİRSE, DAMAK KİRLENİR,

AHLÂK KİRLENİRSE, BEYİN KİRLENİR,

KİTAB-I VARAKTA DAL DA KİRLENİR.

Hayat sırlar dolu, bilinmez bir denk,

Üç günlük dünyaya, beş günlük bir cenk,

Hikmet deryâsında, bin türlü ahenk,

Kâinat sarayda, insanlık hevenk,

RENKLER İÇİNDE, AL DA KİRLENİR.

Yola çıkılınca, heybede azık,

Maya bozulunca, olamaz hazık,

Temele konmazsa,  çelikten kazık,

Boşa kürek çeken, emeğe yazık,

HELÂL KAZANMAYAN, MAL DA KİRLENİR.

Kelâmlar içinde ‘Kırkambar’ sözden,

Bellidir insanda, asâlet özden,

Ateşi sönmeyen, ol daim közden,

Harama bakmayan, o iki gözden,

KEMÂLE ERMEZSE, DİL DE KİRLENİR.

Unutur Âdemler, acı tatlıyı,

Kulübeden sonra, beş on katlıyı,

Kervana katılan yayan atlıyı,

Kanunun tuttuğu, kaçak çatlıyı,

BAHÇIVAN ELİNDE, GÜL DE KİRLENİR.

Kemâli vurgundur Şahlar şahına,

Zülfün perçeminin tel zergâhına,

Çok çulhalar gördüm, şal tezgâhına,

Mizân’a gidecek,  hem ervâhına,

IŞIĞA HASRETTİR, TÜL DE KİRLENİR!

Hasret gönülleri, dilleri, elleri, malları kirletmeden, tarihteki, Mîzân’daki yerimizi almak zorundayız. Başka bir din, dünya, vatan, hayat ve yol yok, bizden başka..

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank