Her Türlü İhtimale Karşı Veda Yazısı…
Bu gece…
Dünyanın merak ettiği gece.
Milyarlarca insanın, sevdikleriyle “ne olacak, sabaha var mıyız?” diye sorguladığı gece.
Eğer, hikâyelere inanırsak…
Bir-iki yer hariç her taraf buzla, suyla kaplanacak.
Eğer, kıyamet senaryosuna bakarsak…
Yapılan ne varsa yıkılacak.
Yerküre karanlıkta kalacak.
En ücra köşedeki canlılar bile birbirine sarılıp sonsuzluğa ulaşacak.
*
Ve yine eğer…
Rivayete göre dünya yeniden oluşursa; herkes mutlu olacak, refah içinde yaşayacak.
Çünkü bundan sonrası “Mutluluk çağı” imiş.
*
Şimdi başa dönelim.
Marduk-Karduk her neyse uzaydan geldi, gece yarısı dünyaya değmeden…
Halimizi gözden geçirelim.
Öncelikle insanlık hoşgörü, şefkat, merhamet oldukça uzaklaştı.
Hızla akıp giden zamanla kolayca harcadık pek çok değeri.
Ellerimizle yok ettik doğayı, çevreyi.
Yaşatamadık içimizdeki çocuğun umudunu, güzelliklerini.
İyilikten kaçmak için binbir türlü bahane yarattık.
Kötülüklerin planını teknoloji kullanarak yaptık.
Egoizmi hortlattık, yandaş-kandaş yaratarak biz merkezci olduk.
Onlar, öbürlerin, ötekiler diye kavramlar icat ettik.
Özgürlükleri harcadık.
Birinci hakkımız iken; yalan-dolan, iftira, sahte belgelerle birbirimizi dört duvara mahkûm ettik.
Yetmedi.
Darağaçlarında sallandırdık.
Utandık, özür diledik yıllar sonra haklarını teslim ettik.
*
Yarın gözlerimiz açık olur, ciğerimiz nefes alırsa…
Kendimizi bir derleyelim.
Gözlerimizi kapatıp, yüreğimizin sesine kulak verelim.
“Vicdan nerdesin?” diye soralım.
Geçmişte benlikte var olan sevgi, saygı, hoşgörü, barış, adalet, hak-hukuk, paylaşım, paydaşlık her ne varsa ışıklarını yeniden yakalım.
Karanlıkları bitirelim.
Aramızdaki kopuklukları onaralım.
Geleceğe…
Üzerinden en sağlam duygularımızı geçireceğimiz, insanlığımızı hissettirecek yeni köprüler kuralım.
*
Yazıma son verirken…
Eğer görüşemezsek hakkınızı helal edin.
Benden helal olsun.
Yok, rivayetler kofti çıkarsa…
Ben dâhil herkes adam gibi adam olsun!
********************
