content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 Kas

Her Siyaset Bir Hesaplaşma İle Biter

Soldan Oy Al, TÜSİAD Hizmet Et
Milliyetçiden Oy Al, Dincilere Hizmet Et
Dincilerden Oy Al, Amerika’ya Hizmet Et
Son yıllarda, yukarıda özetlemeye çalıştığım, bir siyaset etme bicimi oluştu. Sonuç itibariyle, seçmenin kandırılmasına dayanan, bu siyaset biçimlerini yukarıda özetlendiği gibi özetlemek mümkündür.
Bu türlü maskeli siyaset yapma işinin sonuna doğru geliyoruz.
Birinci kümelenmeden başlayarak şunu diyebiliriz.
Soldan, ulusalcıdan emekçiden, çalışandan, orta sınıftan Kemalistlerden, oy alıp TÜSİAD’a hizmet eden, parti ve parti önderleri oluşmuşsa, bunu böylece yazmak bizim görevimizdir.
Atatürkçülerden oy ve destek alıp, Atatürk’ü katliamcı ilan etmek, ben artık maskeli siyaset yapmıyorum, ben kimliğimi açıkladım demektir.
Buna benzer bir durum Milliyetçi cenahta var.
Adam seçim zamanlarında halka gidiyor. Ben milliyetçiyim diyor. Milliyetçilerin oyunu alıyor. Meclis çalışmaları döneminde, dincilere hizmet ediyor. Onlarda Amerika’ya.
Yukarıda parti isimleri vermedim. Ancak siz hemen anladınız.
CHP şimdiye dek, solculardan, ulusalcılardan oy aldı, sağ hükümetlere destek oldu.
MHP ise, Milliyetçilerden oy alıp, dincilere hizmet etti.
AKP ise, dincilerden oy alıp, Amerika’ya hizmet ediyor.
Sonuç itibari ile hepsi bir den Amerika’ya hizmet ediyorlar. Seçmenin niyeti başka, oyunun hizmet ettiği düşünce başka. Buna da Milli irade diyorlar.
Ancak, emperyalizmim öyle az zamanı kaldı ki, böyle oyunlar ile kaybedecek zamanı yok. Ya bendensin, ya düşmansın diyor.
Şimdi, emperyalizmin hizmetkârları da, dönüp bize diyor ki, ya bizden yanasınız, ya düşmanımızsınız diyor.
Dolayısıyla, çalışanların, Kemalistlerin, yurtseverlerin, aydınlanmacıların adına mücadele ediyor muş gibi yapıp, düzenin nimetlerinden yararlananların, bir yol ayırımına geldiği kesindir.
Kriz dönemleri, aynı zamanda hesaplaşma dönemleridir. Siyasi krizler sıklaştıkça, hesaplaşma da keskinleşir.
Hesaplaşmanın da ilk yaşanacağı mevziin, CHP olacağı kesindir.
Çünkü emperyalizmin ulus devletle Atatürk ile hesabı var. Bağımsızlık ile hesabı var. Dolayısıyla, ya Kemalizm’i savunacaksın, ya da savunmayıp Kemalizm’i yereceksin. Bu ikisinin arasında kalırsan, ne emperyalizme yaranabilirsin, ne de Kemalistlere ve yurtseverler yaranabilirsin.
Dönem maskelerin indirilmesinin zorunlu olduğu bir dönemdir.
CHP böyle bir yol ayırımındadır. Ulusalcıyım deyip, Atatürk’ü katliamcı ilan etmenin artık imkânı kalmamıştır. Yani solcudan, vatanseverden oy alıp, emperyalizme hizmet edeceğim dersen, boşlukta kalırsın. Siyaset üretemezsin, çözüm üretemezsin, v.s.
Emperyalizm, AKP’ye Suriye’nin yönetiminin değiştirilmesini, görev olarak vermiştir. Önümüzde bir savaş dönemi görünüyor. Amerika İran ile son hesaplaşmayı yapmadan, Ortadoğu da yol alamayacağını biliyor. Yani Türkiye bir siyasi kriz noktasına doğru hızla yaklaşmaktadır. Siyasi kriz demek bir hesaplaşma demektir.
AKP kendi tabanı ile hesaplaşacak, CHP ulusalcılar ile hesaplaşacak, MHP Milliyetçiler ile hesaplaşacaklardır.
Her siyasi, her yönetici hatta her birey yeniden düşünmek ve bir hesaplaşmaya doğru gidildiğini görecektir.
Yüreği olanlar, çalışanların, aydınlanmanın, vatanın yanında olacak. Yüreğini kaybedenler, isteseler de istemeseler de emperyalizmin yanına düşmüş olacaklardır.
21.11.2011, bulentesinoglu@gmail.com

Her Siyaset Bir Hesaplaşma İle Biter
Bülent ESİNOĞLU
Soldan Oy Al, TÜSİAD Hizmet Et
Milliyetçiden Oy Al, Dincilere Hizmet Et
Dincilerden Oy Al, Amerika’ya Hizmet Et
Son yıllarda, yukarıda özetlemeye çalıştığım, bir siyaset etme bicimi oluştu. Sonuç itibariyle, seçmenin kandırılmasına dayanan, bu siyaset biçimlerini yukarıda özetlendiği gibi özetlemek mümkündür.
Bu türlü maskeli siyaset yapma işinin sonuna doğru geliyoruz.
Birinci kümelenmeden başlayarak şunu diyebiliriz.
Soldan, ulusalcıdan emekçiden, çalışandan, orta sınıftan Kemalistlerden, oy alıp TÜSİAD’a hizmet eden, parti ve parti önderleri oluşmuşsa, bunu böylece yazmak bizim görevimizdir.
Atatürkçülerden oy ve destek alıp, Atatürk’ü katliamcı ilan etmek, ben artık maskeli siyaset yapmıyorum, ben kimliğimi açıkladım demektir.
Buna benzer bir durum Milliyetçi cenahta var.
Adam seçim zamanlarında halka gidiyor. Ben milliyetçiyim diyor. Milliyetçilerin oyunu alıyor. Meclis çalışmaları döneminde, dincilere hizmet ediyor. Onlarda Amerika’ya.
Yukarıda parti isimleri vermedim. Ancak siz hemen anladınız.
CHP şimdiye dek, solculardan, ulusalcılardan oy aldı, sağ hükümetlere destek oldu.
MHP ise, Milliyetçilerden oy alıp, dincilere hizmet etti.
AKP ise, dincilerden oy alıp, Amerika’ya hizmet ediyor.
Sonuç itibari ile hepsi bir den Amerika’ya hizmet ediyorlar. Seçmenin niyeti başka, oyunun hizmet ettiği düşünce başka. Buna da Milli irade diyorlar.
Ancak, emperyalizmim öyle az zamanı kaldı ki, böyle oyunlar ile kaybedecek zamanı yok. Ya bendensin, ya düşmansın diyor.
Şimdi, emperyalizmin hizmetkârları da, dönüp bize diyor ki, ya bizden yanasınız, ya düşmanımızsınız diyor.
Dolayısıyla, çalışanların, Kemalistlerin, yurtseverlerin, aydınlanmacıların adına mücadele ediyor muş gibi yapıp, düzenin nimetlerinden yararlananların, bir yol ayırımına geldiği kesindir.
Kriz dönemleri, aynı zamanda hesaplaşma dönemleridir. Siyasi krizler sıklaştıkça, hesaplaşma da keskinleşir.
Hesaplaşmanın da ilk yaşanacağı mevziin, CHP olacağı kesindir.
Çünkü emperyalizmin ulus devletle Atatürk ile hesabı var. Bağımsızlık ile hesabı var. Dolayısıyla, ya Kemalizm’i savunacaksın, ya da savunmayıp Kemalizm’i yereceksin. Bu ikisinin arasında kalırsan, ne emperyalizme yaranabilirsin, ne de Kemalistlere ve yurtseverler yaranabilirsin.
Dönem maskelerin indirilmesinin zorunlu olduğu bir dönemdir.
CHP böyle bir yol ayırımındadır. Ulusalcıyım deyip, Atatürk’ü katliamcı ilan etmenin artık imkânı kalmamıştır. Yani solcudan, vatanseverden oy alıp, emperyalizme hizmet edeceğim dersen, boşlukta kalırsın. Siyaset üretemezsin, çözüm üretemezsin, v.s.
Emperyalizm, AKP’ye Suriye’nin yönetiminin değiştirilmesini, görev olarak vermiştir. Önümüzde bir savaş dönemi görünüyor. Amerika İran ile son hesaplaşmayı yapmadan, Ortadoğu da yol alamayacağını biliyor. Yani Türkiye bir siyasi kriz noktasına doğru hızla yaklaşmaktadır. Siyasi kriz demek bir hesaplaşma demektir.
AKP kendi tabanı ile hesaplaşacak, CHP ulusalcılar ile hesaplaşacak, MHP Milliyetçiler ile hesaplaşacaklardır.
Her siyasi, her yönetici hatta her birey yeniden düşünmek ve bir hesaplaşmaya doğru gidildiğini görecektir.
Yüreği olanlar, çalışanların, aydınlanmanın, vatanın yanında olacak. Yüreğini kaybedenler, isteseler de istemeseler de emperyalizmin yanına düşmüş olacaklardır.
21.11.2011, bulentesinoglu@gmail.com

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank