content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

06 Haz

Halkın İhtiyacı Sadece Adalettir

Sanki bu İsrail saldırısı, gündemi değiştirmek içindi. Dile kolay 10 haftada 38 şehit!..

Bu rakam, 2002 yılında sadece 6 idi. Sonuçta GAZZE meselesi, anarşi, terör, tedhiş ve ihanet furyasının menfur saldırılarının yarattığı hain dehşeti geri plana itti.

Muhalefetin ses vereceği basın/yayın iğdiş edilmiş; Yandaş, yoldaş; Candaş medya (alternatif kartel) açılım (!) borazancılığına soyunmuş; Ortalık taraf, taraftar ve partizanların çığlıklarıyla inim/inim inlediğinden ortalık karmakarışık olmuştur. Bu kirli dayatma, dürtü ve dezinformasyon karşısında halkın kafası karıştı ve istenilen yönde gündem değişti.

Belli ki toplum mühendislerince kurgulanan bu ortamı izleyen akil insanlar gördüler ki; Öteden beri hükümet kıdem, ehliyet ve liyâkate düşman kesilmiş; Hâkimler ve savcıların bir bölümü emir kulu olmuş! Düşünmeye ceza, yazmaya eza; Milli devlet, manevi kutsallar ve Türk İnkılâbının varlık ve ağırlığını savunmak da suç. Milli birlik, ulusal egemenlik, özgürlük ve milli beraberliği korumak da, savunmak da yasaklar içinde. Şimdilik kıymıyorlar, vatan, millet, toprak ve bayrak sevdalılarına, ama çürütüyorlar!

İkide bir “Kuşkunuz olmasın tankların önüne herkesten önce biz çıkarız” diyen sulta memuru vekil nam memurlara sormak gerekiyor; “Panzerlerin önüne kim çıkıyor?” diye.

Aklı bir yana bırakıp “çılgınlık” düşleriyle oyalanmanın, meclise  “mütegallibe” tabelası asılırken; Amerikan subayları orduyu teftişten geçirirken, Amerikan vatandaşları milletvekili, bakan ve başbakan olarak atanırken, Bağımsızlık Savaşının tepelerinde “diriliş” düşleriyle idare etmenin sonu zaten başka türlü olamazdı.

Kaleler düştü; zaman iyice daraldı. Egemenlik, Adalet, Hukuk, özgürlük ve Demokrasiyi hak etmek, tekrar tesis ve idame için çok; ama çok akıllı, ilkeli, onurlu, sorumlu, namuslu ve dürüst olmak gerek!  

OYSA: Yüce Yaratıcının, insanlara ihsan ettiği bir lütuf, zenginlik, kıymet ve hikmet olan mensubiyet, etnik kök/ana dil/din, inanç, mezhep ve tarikat gibi unsurlar asla devlet veya hükümetleri ilzam ve alâkadar etmez.  Bu husus büyük âlim, evrensel bilim adamı, sosyolog İbn Haldun tarafından şöyle açıklamış ve tanımlamıştır:

“Irkların oluşumunda nesep, iklim, coğrafi bölge, semt, adet ve ayırıcı vasıf gibi pek çok faktör etkilidir. Biyolojik ırk kuramları asılsız ve yanlıştır. Güney ve kuzeydeki ırklar (beyaz, sarı ve siyahlar) hakkında iddia edilenler gerçek dışıdır. Bu ırkların yaradılıştan böyle oldukları kabul edilemez. Tam tersine, bunu tayin edici olan faktörler haricidir. Irklar sabit ve standart değildir, ortam ve şartlara bağlı olarak değişebilir. Hiç şüphe yok ki, bahis konusu hususların ve vasıfların hepsi, nesilden nesile geçerken değişir. Bu gibi şeylerin sürekli ve aralıksız devam etmesi de zaruri değildir. Kulları hakkında Allah’ın sünneti (âdeti ve kanunu) budur ve ‘Sen Allah’ın sünnetinde (tabii ve ictimai olan ezeli nizamında) bir değişiklik bulamazsın.(İbn Haldun, Mukaddime; Aristoteles, Politika; Alâeddin Şenel, Irk ve Irkçılık Düşüncesi).. Ayet: “Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)

Bunlar, ilim, bilim ve sosyoloji adına evrensel kabul görmüş “müseccel” gerçeklerdir. 

Şu hale nazaran; Nizam-ı âlem’in zorunlu kıldığı akli, haklı, hukuki ve adil zaruretler dışında; Müesses milli devletlerin huzur, emniyet ve tesanütlerini zedeleyecek biçimde etnik kök, ana dil ve paralel unsurlara bağlı siyaset yapılamaz. Ayrılık/gayrilik ileri sürülemez. Bu ve benzer fiiller ancak ve sadece: Dâhili bedhahlar (gizli ve sinsi iç düşmanlar), dış kaynaklı terör ve tedhiş unsurları ve sair süfli varlıklar ile cahil avam tarafından ifa ve icra olunabilir.

Şu hale nazaran, devletin görevi adalet ahlâkı, hak ve hukukun üstünlüğünü bütün usul ve unsurlarıyla, mutlak surette hâkim kılmak ve kesinlikle “suç işlemeyi” önlemek;

Milletin tek, yegâne isteği ve ihtiyacı ise, sadece adalettir...

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank