content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Haz

Habib Baba

HABİB BABA Kendisini yaradana sevdirmiş olan, Habib baba ismindeki bir zat Erzurum’dan İstanbul’a gelir. Biraz yol yorgunluğu biraz da kirlenmiş olması nedeniyle bir hamama gidip, yıkanıp hem yorgunluk atmak ve hemide temizlenmek ister.

Hamamcı hamamın Sultan Murat’ ın Vezirleri tarafından tutulduğunu, yabancı kimse alamayacağını söyleyip, ihtiyarcı içeri almak istemez. İhtiyarın rica, minnet, yalvarıp, yakarması üzerine hamamcı ihtiyarın bu ricasına dayanamaz ve tamam kimse görmesin bir köşeye gizlen orada yıkan parada istemiyorum der ve ihtiyarı içeri alır. İhtiyar bir köşede yıkanırken, bir genç gelir. Hamamda yıkanmak ister. Hamamcı gencide kabul etmek istemez, genç de ihtiyar gibi rica minnet edince, o da ihtiyarın yıkandığı yere alınır. Meğer gelen o genç Padişah 4. Murat imiş. Tebdili kıyafet gelmiş ve amacı, vezirlerin hamam keyfini izlemekmiş. Padişah 4 üncü Murat ihtiyarla birlikte yıkanırken vezirler de, def, dümbelek, çaldırıp hamamı inlettiriyorlarmış. Bir ara ihtiyar, genç’e delikanlı müsaade edersen sırtını keseliyiyim demiş. Sultan Murat, kendisinin padişah olduğunu bilmeden bir kişiden gelen bu teklife memnun olmuş ve kabul edip, sırtını keseletmiş. Bu arada Sultan Murat’ ta ihtiyara bir iyilik yapıp ihtiyarın sırtını keselemek istemiş, ihtiyarda kabul etmiş. Padişah ihtiyarın sırtını keselerken, Vezirlerin eğlencesini kastederek, “ Baba Sultan murat’a vezir olmak varmış “ der. İhtiyar da tam o sırada, evladım öğle bir sultana vezir olki, sırtını Sultan murat’a keseletsin demiş. Sultan murat bu söz karşısında hayretler içinde kalmış.

Maalesef bugün bizler, hâşâ Yaradan’ı unuttuk, paraya, pula ve hatta cebinde üç-beş kuruşu olana kulluk yapar hale geldik. Cebinde üç-beş kuruşu olanlar kim? yemeden içmeden, defi hacet etmeden yaşayabiliyorlar mı? Veya karşılıksız bir kula bir şey veriyorlar mı? Ama Sultanların sultanı, kâinatın tek sahibi Kadir’i mutlak Rabbül âlemin hiç karşılık beklemeden ve hatta kendisine isyan edeni bile rızıksız bırakmıyor. Evet, öyle bir sultana vezir olmak lazım. Varlıkları ile yoksullara tepeden bakan varlık sahipleri, sizin onca varlığınız bir bardak suyun dahi karşılığı etmiyor. Düşünün ki çölde tek başına ıssız kaldınız ve bir bardak suya öyle ihtiyacınız var ki, o bir bardak su sizin hayatınızı kurtaracak, deseler ki karşılığında ne kadar servetin varsa yarısını verirmisin. Hayatın pahasına seve seve verirsin. O suyu içtin dışarı atmak istiyorsun ancak atamıyorsun, yine deseler ki kalan servetini verirsen o su dışarı atılacak, yine seve seve verirsin. İşte servetiyin karşılığı bir bardak sudur. Yaradan’ın emirleri doğrultusunda yani “Emri bil maruf, nehyi anil münker”yaparak kulluk görevimizi yerine getirmeliyiz. Çünkü bizler için en hayırlı olanı budur.

Hep derim ya bir ağaya, bir paşaya eğilme

Hak yolda yürüde sevilmezsen sevilme

Çünkü senin bir sevenin bulunur

Kula değil yaradana kul olunur.

Rabbim severse bir kulu, cümle âleme sevdirir,

Sevdirmekle kalmayıp, met eyleyip övdürür

ŞÜKRANİ

E-Mail:stoprak­_58@hotmail.com

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank