content Eşref Zeki PARLAK İstanbul/Üsküdar doğumlu olup memleketi Trabzon/OF'dur. Okan Üniversite İçmimarlık lisans eğitimini almaktadır. Lisans programının ilk senesinde İçmimarlık Bölümü Öğrenci Temsilcisi seçilip hemen ardından yapılan Fakülte Temsilciliğinde Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Başkanı olmuştur. Bilgi yelpazesinin geniş olmasına önem vererek her konuda araştırmalarına devam etmektedir. Özellikle insan psikolojisi üzerine 2002 yılından beri araştırmalar yapmaktadır. Bunun yanında felsefe, siyaset, bilim ve dini alanlarda kapsamlı araştırmaları bulunmaktadır. Geniş bir kitap arşivi bulunmakla birlikte güzel konuşma sanatı üzerine kendisini çeşitli kaynaklardan geliştirmiştir/geliştirmeye devam etmektedir. 7 Eylül 2008'de Türk İç Mimarlar Grubu'nu kurmuştur. Kısa süre içinde 4000'i aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük ve en kapsamlı içmimarlık grubunu(Türk İç Mimarlar Grubu) kurmuştur. Birçok dernek ve klüpte üyeliği bulunmakla beraber Ataşehir Trabzonlular Derneği'nin kurucu üyelerindendir. Alanında ün yapmış sanat hocalarıyla çeşitli sanatsal aktivitelerde bulunmaktadır. Bunun yanında çeşitli gazeteci, köşe yazarlarıyla araştırmalarda bulunmaktadır. Yabancı dil olarak İngilizce bilmektedir. Eşref Zeki PARLAK
06 Ağu

Geniş Çaplı Operasyon Başlatıldı

Türkiye'de büyük değişimler başladı.

En büyük değişimler ise; başta partilerde olmak üzere MİT'de ve diğer birçok kurumda bu değişimler gözle görülür şekilde artmaya başladı.

Bu değişim "iyiler" kanadında başlatılmışken aynı zamanda "kötüler" kanadı da değişime girdi. Büyük beyin fırtınalarının koptuğu günümüzde, "kötüler" çamur attıkları şeyleri övmeye, yüceltmeye başladılar. Bu da büyük bir strateji değişimi olarak görülebilir.

Günümüzde askeri darbelerin önüne geçilmesi ile birlikte artık karanlık güçlerin izlediği politika da değişti. Bu da karanlık gücün Kırmızı Kitap üzerindeki etkisini büyük oranda kaybettiğinin kanıtıdır.

***

Ne zamandır şunu söylüyorum: "KARANLIK GÜÇLERİN YENİ STRATEJİSİ İKTİDARI ELE GEÇİRMEK!"

Eskiden uyguladıkları askeri müdahaleleri şimdi farklı yöntemlerle, iktidara yönelerek gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Böylece istediklerinin önünü açıp, çok istedikleri Kırmızı Kitap'a da kavuşmuş olacaklar...

Tasfiyeler başladı. Hem iyiler kanadında, hem de kötüler kanadında...

Bunun örneğini Milli İstihbarat Örgütü'müzde görüyoruz. Hakan Fidan'ın müsteşarlığa geçmesiyle tüm kadroyu yeniledi. Şüphesiz bu kendisinin tek başına karar verip uyguladığı bir sistem değil. Tüm kadronun yenilenmesi gerektiğini hep anlattık. Başından beri istihbarat birimlerimizin içinde cirit atan yabancı istihbaratçılar için büyük bir DARBE bu!

***

Kim ne derse desin,

Dikkatinizi siyasi partilere çekmek istiyorum. SEÇİLMİŞ BİR KİŞİ var. O kişiyi iktidara getirmeye çalışıyorlar. Onun içinde birilerini tasfiye ettiler... Hemde çok saçma bir sebeple. Ve o kişi bu olanları inkar bile edemedi... Bugün onca gerçek şeyler yalanlanırken, belki de gerçek olmayan bir şeyi inkar bile edemedi o kişi... Bu yalanı ortaya atanlar da faturayı başkasına kestiler...(!)

Sizlere Türkiye'nin üzerinde oynanılan oyunun tarihini anlattım. Hemde detayına kadar! Anlamak isteyenler bunlardan çok büyük dersler çıkartacaklardır.

***

Bu vesileyle ortaya bir teori sunayım;

CHP'ye destek veren Sarıgül ve CHP'ye katılan DSP'liler güçlerini birleştirdiler. Sarıgül'ün yanlış stratejisiyle AKP oy kazandı. Şimdi AKP'ye destek olmak için SP ve BBP kolları sıvadı.

Şüphesiz Muhsin YAZICIOĞLU birçok karanlık olaylara ışık tutacak insandı. İyiyi kötüyü kendisi iyi bilmekteydi. O yüzden de öldürülmesi tercih edildi.

Muhsin YAZICIOĞLU, öldürüleceğini tahmin ettiği/bildiği için mutlaka birilerine belli belgeleri bırakacaktı...

İyiler ile kötüler savaşında...

***

Olaylara tamamen objektif bakarsak neyin ne olduğunu göreceğiz şüphesiz.

***

Aynı zamanda İsrail olayını da unutturdular bizlere. İnsanlarımızı şehit eden bu canilere tepkisini bir türlü koyamayan hükumetimize de sitemkarım! Bunlara seyirci kalmamalıyız!

Türkiye İran ile anlaşmalarını arttırmalı. Birlikte hareket etmeli. Geçmişte sır olarak kalmış İsrail ile yaptığımız anlaşmalar gibi İran ile de gizli anlaşmalar yapılmalı.

ABD hala İsrail ile birlik beraberlik ve destek mesajları verirken, bizi teselli edip sırtımızı sıvazlarcasına destek söylemlerine kanmamalıyız.

AB söyleminden vazgeçip, onların peşinden koşacağımıza onları bizim peşimizden koşturmamız gerekiyor. Bunun Türkiye adına çok büyük bir prestij kaybına vesile olduğu kaçınılmazdır.

***

Çok uzatıp akılları bulandırmak istemiyorum. Çok uzatıp okuyucuyu da sıkmak istemiyorum.

İşin özeti GENİŞ ÇAPLI BİR OPERASYON başlatıldı. Bu sefer askeri değil, siyasi bir operasyon.

Anayasa Mahkemesini kuran karanlık güçler, her anayasa değişiminde buraya başvurdular. Hala da başvurmaktalar. Ama bu sefer tutmadı.

Bakalım bu işin sonu ne olacak?

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank