content
25 Eyl

Farklı Cinsel Tercihlere Daha Fazla Özgürlük

Ben ve bu yazıyı okuyan sen, biz eşcinsel değiliz belki ya bu duyguyu yaşayan insanlar? Sadece toplumun vereceği tepkiden korkarak kendi kendini toplum içinde sindirenler, konuşamayanlar, özgürce yaşayamayanlar…

Yıllar yılı ‘hoşgörü’ ile donatılmış bir millet olduğumuzla övünüp durduk. Her seferinde Osmanlı İmparatorluğu ile başlayan ‘hoşgörü’  serüvenimiz geçmişte olduğu gibi şuan içinde ‘samimiyetsizlik’ şeklinde ortaya çıkıyor.

Sırf  ‘din’ kurallarının dışında bulduğumuz tercihleri, haddimize olmadan yargılayabiliyor onları cezalandırabiliyoruz…

Daha düne kadar belki şimdide, engelli vatandaşlarımıza , öküzün trene bakması gibi göz gezdirirken, şu anda sırf bizler ‘normal(!)’ olduğumuz için ‘anormal(!)’ olanların yaşam tarzlarını, yasayışlarını, düşüncelerini, özgürlüklerini, haklarını kısıtlayabiliyoruz.

İktidar partisi ‘demokratik açılım’ derken, farklı tercihleri dışlamak demokrasinin, özgür hakların, insan bilinçlenmesini neresinde yer alıyor, neresine varıyor kavramak gerek.

Bilmek gerek.

Sevinçleri, duyguları, üzüntüleri bir arada yaşatan şey bel altındaki cinsel organlarımız değil, belin hemen üzerindeki yüreklerimiz ve beyinlerimizdir…

Türkiye’de eşcinsel olmak suç!

Dün gene Türkiye için ‘olağan’ olan bir ‘tercih’ haberiyle karşılaştık. Karabük’te görevli bir Emniyet Müdürü’nün bir erkekle olan görüntüleri ortaya çıktı. Hemen istifa geldi arkadan… Oysa insanın cinsel tercihlerinin, bir şehrin güvenliğini ne ölçüde olumsuz etkileyeceği merak konusu…  Birde İstanbul’un yeni Emniyet Müdürü’nün, İzmir görevindeyken uygulayıp başarıya ulaşmış performansa dayalı bonus sisteminin İstanbulda’ki hali var! Bonus alacak polisler şimdi travestileri ‘bonus’ olarak görüyorlar…

Bakkaldan, kasaptan kolundan çekip alınan travestiler, çevreye zarar vermekten cezalandırılıyorlar…

Polisin görevi, psikolojik harbe dönüşüyor, sormak gerek bu insanların yaşam alanları nereye kadar sınırlandırılacak?

İnsan bazı ciddiyetsiz gazetelerin yaptıkları, atıkları manşeti gördükçe gülüyor. Her sayfasından, manşetinde çıplak mankenlerin eksik olmadığı, her haberinde cinselliyet kokan bu gazetelere büyük bir hezimetle farklı tercihleri bir ‘utanç’ meselesi gibi verebiliyor.

sok_big

           (24 Eylül 2009 tarihli Şok gazetesi manşeti - eşcinselliği utanç olarak nitelemiş.)

Hepimizin çocuğu, kardeşi bu tercihlerin içinde  yer alabilir

Biz bu tercihlerin içinde değiliz, ama ileride çocuğumuzun bu tercihe yönelemeyeceğini kimse iddaa edemez. Ki Dünya Sağlık Örgütü bu tür tercihlerin değiştirilemeyeceğini her fırsatta söylüyor. Eşcinselliğin bir hastalık dahası bir seçim olmadığını belirtiyor. Eşçinselliğin de büyük oranda genetik faktörlere dayandığını söylüyor.

Atalar deveyi yardan uçuranın bir tutam ot olduğunu söylerken o bir tutam ot için yapılacakların bize düşüreceği olumsuz yola sokacağı enerjimizi farklı tercihleri yargılamakla değil de, insanlık adına faydalı işlerde kullanırsak belki yıllar yılı ‘hoşgörü’ edebiyatıyla oluşturamadığımız saygınlığımızı daha kalıcı hale getirebiliriz.

Son söz:

Biz bu tercihlerinden içinde değiliz belki ama insan bel altındakini nasıl kullandığıyla insan olmuyor, insan düşündükleriyle, ürettikleriyle saygınlık kazanabiliyor. Tercihleri yargılamak Tanrı’nın işidir. Yargılamayı ona bırakın. Yoksa bilmelisiniz ki bugün bürokratların yaptıkları hataların, bürokratların başının da dediği gibi bir başka alemde ‘van minüt’ le ödersiniz.

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank