content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

21 Kas

Ertelenen Hayaller

Hepimizin hayallerini süsleyen birçok farklı düşünce ve hedefimiz mutlaka vardır.
Bazılarına ulaşmış olsak dahi, ulaşamadığımız, ulaşmak için çaba göstermediğimiz ‘nasıl olsa olmaz’ diyerek vazgeçmeye hazır olduğumuz hayallerimiz de.

Öyle anlar vardır ki; hayalimizi gerçekleştirmek üzere başlangıç yapmak isteriz, nereden başlamamız ve nasıl yapmamız gerektiğini bilemeyiz. Aklımızda tasarladığımız her ne ise, başlamak için bir türlü cesaret edemez, erteledikçe erteleriz.
Çünkü nasıl yapmamız gerektiğini bilemeyiz.
An gelir, sanki birileri bizi tutuyormuş gibi, tutulur kalır, yeni başlangıçlar için bahanelerin arkasına sığınırız.
Sürekli vakit bulamamaktan, çok meşgul olmaktan ya da zamanının gelmediğini söyler dururuz.
Öyle ya henüz vakti gelmemiştir, zamanı geldiğinde yapılacaktır. Her şeyin zamanı vardır.

O sözü geçen zaman ise nedense hiç gelmez. Hep ileri tarihe ertelenmiştir duygularımız, isteklerimiz, hayallerimiz.

Bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim hikâyede, ulaşmak istediğimiz hedefe giden yolda önümüze sürekli çıkan bahaneleri, engelleri ya da zihnimizde yarattığımız engellemeleri çok güzel ifade ediyor.

Uzun zamandır roman yazmayan ünlü bir yazara sormuşlar
- Yeni romanı ne zaman yazacaksınız, merak içinde bekliyoruz.
Yazar cevap vermiş
- Çalışmak için hep bir şeyler eksik gibi. Mesela deniz kenarında sakin sessiz bir evim olsa çalışmak için ideal olur. Bu şehrin gürültüsünde yazmak gelmiyor içimden, demiş.

Aradan zaman geçmiş ve bu zaman içinde yazarımız deniz kenarında sessiz sakin bir ev satın almış.
Yazara tekrar sormuşlar

-Deniz kenarında sessiz sakin bir evde aldın artık yazmaya başlarsın değil mi?
- Bu sessizlik güzelde, yine de bir şeyler eksik. Tek başına olmuyor, şu kumsalda dolaşan bana çayımı getiren bir eşim olsa belki daha güzel romanlar yazarım, demiş.

Bir süre sonra yazarımızın evlendiğini duyan arkadaşları tekrar ziyaretine gitmişler.

- Artık eşin de var, deniz kenarında da oturuyorsun, sessiz sakin çalışman için ideal bir ortam, güzel romanlar yazarsın artık, merakla bekliyoruz.

Yazarımız cevap verir
- Evet deniz kenarında evim, çok güzel bir eşim var ancak yine de bir eksiklik var. Evimin içinde neşe içinde koşan, kahkahalar atan bir de çocuğum olsa her şeyim tamam olacak, der.
Zaman geçer yazarımızın çocuğu olur, bunu duyan dostları tekrar ziyaretine gider.

- Artık yazmaman için hiçbir bahanen kalmadı, bütün istediklerin oldu bir an evvel başlamalısın, derler.
Bunun üzerine yazarımız cevap verir
- Nasıl yazayım görmüyor musunuz çocuk bir yandan hanım bir yandan, yazacağım şeylere odaklanamıyorum, der.

Hayallerimiz; şeytan uçurtmalarının kuyruğunda, o ulaşılmaz gökyüzünü süslemektedir.
Hep sabit durur, sanki elimizi uzatsak tutacakmışız gibi askıya alırız gökyüzüne, günü geldiğinde ulaşmak üzere.

O günlere ulaşıp ulaşamayacağımızı hiç bir zaman bilemeyiz, önümüzde kapalı bir kutuda duran sürpriz hediye gibidir yaşam, kapağı açıldığında ne çıkarsa şansımıza razı oluruz.

Aslında bizler hayal kurmayı çok seven, hayal kurmaktan beslenen, zoru görünce de her türlü bahanelerin arkasına gizlenen kişiler olarak, neleri başardığımızı düşününce kendimize bile hayret ederiz. Hiçbir hayalimiz ulaşılamayacak kadar uzağımızda değildir. Yeter ki ulaşmak isteyelim.

Bizler hayallerimizi ertelemeye ne kadar devam edeceğiz?
Unutmayalım ki hayat; erteleme yapacak kadar uzun değildir.

Sevgi ile kalın.

Kaynak:
http://www.oncevatan.com.tr/ertelenenhayaller-makale,30374.html

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank