content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Eyl

Ekonomi Bilmeyen İktidar…

İktidar; kendisine biat etmeyen firmaları, nasıl batıracağım diye uğraşmaktan; her türlü mali baskıyı uygulamaktan; başta Bank Asya olmak üzere, cemaate yakın kurumlara tuzaklar kurmaktan; asıl görevini yapmaya vakit bulamamaktadır.

Cilalı nutuklara, abartılmış rakamlara bakarsak, her şey güllük gülistanlıktır. Ama gerçekte çok ciddi bir ekonomik kriz yaşanmaktadır. Yandaşların dışında, herkes sıkıntı içindedir. İşsizlik oranı, maksimum düzeye çıkmıştır. (Özellikle, yüksek tahsilliler için)

1) İsraf, lüks, saltanat, aşırı istihdam devam etmektedir. 

2) Cari açık, bir türlü kapatılamamaktadır.

3) Adil, yaygın ve katlanılabilir bir vergi düzeni, ufukta görünmemektedir. 

4) Sosyal Güvenlik sistemi, kara delik olarak büyümeye etmektedir.

5) Ekonomiyi sömüren, zarar odakları, ıslah edilememektedir. Mesela:

a) Türkiye Taş Kömürü Kurumu; 2013 yılında da, zarar etmeyi sürdürmüştür. Son beş yılda, üretimi yüzde 28 düşmüş (1 milyon 879 bin tondan, 1 milyon 369 bin tona inmiş); zararı ise yüzde 45 artmıştır. (386 milyon TL'den, 559 milyon TL'sine yükselmiştir). (Rödevans kira gelirleri hariç sayılınca, gerçek zarar 600 milyon TL'nin üzerindedir.)

Satış gelirleri 256 milyon TL, işletme giderleri ise 875 milyon TL'dir. Gelirlerin giderleri karşılama oranı yüzde 29'dur. 

b) Bu kötü tabloya rağmen, T.T.K. özelleştirme dışı tutulmaktadır. Ancak; çıkarılan kömürleri yakıt olarak kullanan; Çatalağzı Termik Santrali, 351 milyon dolara özelleştirilmiştir. Kime? T.T.K'dan rödevans usulü kiraladıkları alanlarda kömür üreten özel işletmecilere?

Bu durumda, T.T.K. en büyük müşterisini, yani pazarının yüzde 60'ını kaybetmektedir. Yeni sahipler ise üretimlerini santrale satarak, büyük avantajlar sağlayacaklardır. 

Neticede; satış tutarı (TL karşılığı 754 milyon) kurumun yıllık gerçek zararının (615 milyon TL) ancak, 15 aylık kısmını, karşılayacaktır. 

Böyle bir ekonomi anlayışı, özelleştirme uygulaması ile Türkiye belini doğrultabilir mi?

6) Türkiye şartlarında, 1. MW güce sahip, bir hidroelektirik santralin maliyeti 1,2-1,5 milyon dolardır. Bu santral, yılda 3-3,5 milyon KW elektrik üretir ve yıllık 550-600 bin TL gelir sağlar. 

T.T.K'nın son on yıllık zarar toplamı, 3 milyar doları bulmaktadır. Bu zararları yüklenmek yerine, HES yatırımı yapılsa, 2 bin MW gücünde kurulu enerjiye sahip olacak; 6-7 milyar KW saat enerji üretecek; (vergiler dahil) yıllık 1,2-1,4 milyar TL gelir sağlayacaktık. Doğalgaz ithalinden de; 1,4 milyar TL tasarruf edecektik. 

Bu kara deliğin ortadan kaldırılmasını; kimler, hangi akıllar, engellemektedir? Ve bu ne biçim bir enerji politikasıdır? Daha ne kadar süre ile dışa bağımlı kalacağız? (2013 yılında, elektrik üretimimiz 240 milyar KW'tır. Bunun yüzde 43'ü (103 Milyar KW) yerli kaynaklara dayanmaktadır. 105 Milyar KW (yüzde 44) ise doğalgaza dayanmakta ve 10 milyar dolarlık ithalat yapılmaktadır.)

a) Ülkemizdeki su kaynaklarının potansiyeli 216 milyar KW'tır. (Halen inşa halinde 8,096 MW; proje halinde de 16,624 MW'lik yatırım mevcuttur)

Bu yatırımlar bitince, bize 165 milyar KW elektrik sağlayacaktır. 

b) Buna; yerli kömür, rüzgar, güneş ve jeotermal potansiyelimiz de ilave edilirse, 250 milyar KW elektrik üretme şansına kavuşabiliriz. 

Elbette; bunun için, laf üretimini bırakıp, proje ve icraat üretimine geçmek; ciddi bir "Enerji Politikasına" sahip olmak, şarttır...

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank