content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

24 May

Düşmez Kalkmaz Yüce Allah’tır

İnsan, değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı, Dünyanın Başbakanı olsa, nihayetinde ölümlü bir canlıdır. Er ya da geç ölümü tadacak olan insan gerek kendi, gerekse halkının teveccühü sonucunda birlikte yaşam sürdüğü milletinin teveccühleri sonucu devletinin muhtelif makamlarında Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık v.s gibi önemli görevlere gelebilir.

Mesele bu insanın önemli görevlere gelmesi değil, bu cennet vatan ülkeye iktidarı ve muhalefetiyle beraber sorumluluğu gereği görevlerini yerine getirirken fırsat bu fırsat deyip geldiği ya da getirildiği yüce makamın zafer sarhoşluğu nedeniyle önüne geleni ısıran, ardına düşeni tekmeleyen Başbakanımız Sayın Recep Tayyib Erdoğan bey gibi kendisini hiçbir zaman halkından ve devletinden üstün görmemesi veya tutmamasıdır.

Şayet bugün Deniz Baykal veya bir başka sorumlunun hak ederek veya hak etmeden veya iftira yoluyla yaşadığı ya da bundan sonraki evrede başka yetkililerin yaşaması muhtemel bu ve benzeri olaylara muhatap olunduğunda kullanılan üsluba dikkat edilmesi gerekmektedir.Çünkü düşmez Kalkmaz bir tek Yüce Allah’tır.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın önce hâkimler ve Savcılar yüksek kuruluna, bilahare Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığına, ardından Anayasa Mahkemesine, daha sonra Gazete patronlarına iktidar hakkında yazan köşe yazarlarına işten çıkarın (talimatı) ver demeye gelen aba altından sopa gösteren tutum ve davranışının ardından yüksek seçim kurulunun Anayasa Maddelerinin değişikliği hakkında istediği 60 gün içersinde halk oylaması yapılsın talebinin 120 gün olarak açıklamasını siyasi olmakla birlikte uymak zorundayız cevabı ve en son olarak ta 14.Mayıs 2010 Cuma günü Yunanistan ziyareti öncesi hava alanında yapmış olduğu açıklama ile koskoca Anayasa Mahkemesi’ni ana muhalefet mahkemesi ilan etmesi(Hani çılgın âşıklar vardır, ya benimsin, ya kara toprağın misali) en büyük yargı organları da dâhil olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına ya benimle olacaksınız, ya da hiç olmayacaksınız diye adeta meydan okuyan Sayın Başbakan Recep Tayyib Erdoğan’ın bu tutum ve davranışı benden veya bizden yana olacaksınız ya da sizi tarihten silerim demeye getirmek değil de başka nedir?

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyib Erdoğan Beyin bu konuda yaptıkları ve bu manada sergilediği tutum ve davranışı sizce ne anlama geliyor saygıdeğer okurlar. Sayın başbakanın Türk ve Dünya kamuoyu ile öyle yada böyle bir şekilde paylaştığı bu konudaki zihniyetini daha farklı yorumlayacak varsa lütfen bir adım öne çıksın ve anlatsın da, bizde işin aslını, astarını ve doğrusunu öğrenip konuya yabancı kalmayalım!

Evet, saygıdeğer okurlar, iktidarın gelmiş ve geçmiş bütün iktidarlara oranla yanlı hareket ettiklerini iddia ettiği devletin bu güzide kurumlarıyla cebelleşmesi bu kurumları benden ya da bizden yapmaya çalışmasa adına yangından mal kaçırırcasına yaptığı seri çalışması esnasındaki hırçınlaşması zafer sarhoşluğunun sürmesi ve yaklaşan seçim arifesinde aynı destek beklentisinin devam etmesi olarak yorumlamak hatta saf ve temiz yürekli halkımızın iyi niyetinden yararlanma yoluna gitmek olarak algılamak pek yanlış olmasa gerek.

AK Parti Genel başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyib Erdoğan Türk siyasi hayatına bir geldi ama pir geldi denebilir. Çünkü eline geçirdiği her fırsatı kendisi ve bir avuç yandaşının lehine çevirmek için kendince izlediği ve izleyeceği her türlü yolu mubah kabul edip gerçeklerden yana tavır koyarak orta yolu bulmak yerine az olsun benim ya da bizim olsun zihniyetiyle kırıp dökerek darmadağın etmekten öteye yaptığı pek bir şey yok.

İşte buna son örnek bu ülkeye ve aziz Türk milletine canı pahasına cephelerde kazma ve kürekle, masa başında bulunduğu önemli devlet ve millet hizmetlerinde gösterdiği medeni cesaretiyle çok önemli hizmetlerde bulunarak ebediyete intikal etmiş olan T.C.devletinin eski cumhurbaşkanlarından rahmetli İsmet İnönü Paşanın bıyığı hitlere benziyor diye koskocaman paşayı tarihin gelmiş geçmiş en büyük Faşist lideri Hitler, Mussolini ve Franko ile aynı kefeye koyması abesle iştigal değil de ya nedir!

Sayın başbakanın Devlet adamlığından öteye insanlıkla bağdaşmadığını düşündüğümüz CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında ortaya atılan ve henüz ne olduğu nasıl olduğu kesinlik kazanmamış iddialarla ilgili olarak(Yunanistan ziyareti öncesi Esenboğa’da) fırsat bu fırsat ne olacaksa burada olsun dercesine verdiği, eşini aldatan mağdur olan ve mağdur eden ya da edilen ve yargısız infaz kokan demecine ne demeli.

Koskoca T.C.Başbakanı Sayın Recep Tayyib Erdoğan Bey, en büyük sapık, en cani katil bile üzerine atılı bulunan suçu ispat edilene kadar masumdur maddesini nasıl bilmez veya ihlal eder anlamak mümkün değil!

Evet, saygıdeğer okurlar AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyib Erdoğan bir dakika içersinde hem savcılığa hem hâkimliğe soyunuyor ve Esen boğa mahkemesinde kararı veriyor.

Hâlbuki her konuşmasında kişilere ya da kurumlara sarf edilmek üzere ağızdan çıkacak bir sözün nereye gideceği hesap kitap edilerek ağızdan çıkarılmalı diyen Sayın başbakan, Baykal suçludur ve katli vaciptir demeye getiren demeçler verebiliyor. Ve idam kararı veren hâkim misali Baykal adına kalemi kırıyor. Bu konudaki yorum siz saygıdeğer okurlarımızındır!

Evet, saygıdeğer okurlar, Dünyanın ve Ülkemizin en önemli derdi, baş belası kötülüklerin anası, sıkıntısı kuşkusuz ve tartışmasız cehalettir. Cehaletten kurtulmanın huzur ve güven ortamı içersinde yaşayarak hayatını idame ettirmenin tek yolu okumak öğrenmek ve okutup öğretmektir.

Bunu da millete hizmet adına devletin sevk ve idaresine gelenler ve getirilenler yapacaktır. Ama bugüne kadar işbaşına gelenler ya da getirilenler bugün görevde olan iktidar gibi kedilerinden ve bir avuç yandaşlarından başkasını düşünmedikleri için halkın okuyup öğrenerek yapacaklarında kendilerine katkı sağlamasına izin vermediler.
Hala da nalıncı keseri gibi kendilerinden yana yontarak geçmiş iktidarların yaptıklarının katbe kat fazlasını yaparak halkın okuyup öğrenip çalışarak kendi kendine yetmesine ve kendisini yetiştirmesine bilinçlenmesine eğitim alanında yaptıkları özelleştirmeler nedeniyle bilerek yada bilmeyerek insanların gözlerinin iyi eğitim almaları sayesinde açılmasına müsaade etmiyorlar.

Çünkü halk okuyup öğrenerek kendisini yetiştirirse eskisi gibi her duaya âmin demeyecek. Bundan sonrada ne kendileri nede onların yerlerine geleceklerin hiçbiri 1 kilo Un’a makarnaya oy alamayacaklarını çok iyi biliyorlar.
Ama her ne hikmetse milletine hizmet etmek adına kurduğu ya da birileri tarafından kurulmuş demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak adlandırılan Partilerden aday olarak devletin ve milletin sevk ve idaresine soyunan gelmiş geçmiş bütün partiler ve yöneticileri gibi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyib Erdoğan beyde ağabeylerinin yolundan ayrılmayarak siyasetini cehalet üzerinden bağrıp çağırıp gürültü yaparak sergilemeye devam ediyor.

Devletin sevk ve idaresine gelerek burada bir avuç yandaşıyla beraber nesiller boyu kalmanın öldükten sonra işi oğluna, kızına ya da bir yakınına devretmenin ilk ve tek yolu bugün ülkemizde olduğu gibi halkı ekonomik anlamda baskı ve zulüm altında tutarak köleleştirmekten geçtiğini dünden çok bugün işbaşında olan insanlıktan nasibini almamış sevk ve idareciler çok iyi biliyorlar ve aynen uyguluyorlar.

Bu idarecilerden biri ve en önemlisi AK Parti Genel başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyib Erdoğan Bey, Eğitim ve öğretim seviyesi bu kadar düşük, işsizliğin aşırı boyutlara geldiği, fakirliğin kader sayıldığı, bir torba makarna, yağ ve bir kilo Un’a teslim olan cehalet ve oy için kamyonlar dolusu beyaz eşyanın dağıtıldığı bir ülke olmasaydık bu memleket her geçen gün yoksulluk batağına düşmese güven oylaması için bu kadar kesin kararlı olurmuydu.
Kesinlikle olmazdı, çünkü halkın iyi niyetinden ve cehaletinden başka türlü yararlanma şansı yoktur.Avrupa’dan örnek vermek gerekirse aynı olay bir Avrupa ülkesinde olsa,Sayın başbakan beyde oranın başbakanı olsa,Halka gitme konusunda bu kadar cesur olabilir miydi veya bir şekilde millete gidelim, millet en iyi kararı verir diyebilirmiy di.?

Evet, saygıdeğer okurlar, Bu cennet vatan ülke ve aziz Türk milleti, AK Partiye kadar çok partiler, çok genel başkanlar, başbakanlar ve hükümetler gördü. Hepsinin yerlerinde artık yeller esiyor.

Bir gün gelecek, her şeyi ben bilirim, ben sizin babanızım ben ne dersem o olur anlayışı içersinde halktan aldığı yetkiyi halkını ve yetkililerini haklı haksız ezmeye yönelik tutum ve davranış sergileyerek yüce milletin verdiği asli görevini hoşgörüden uzak bir şekilde tamamlama gayreti içersinde olan başbakanımız Sayın Recep Tayyib Erdoğan beyinde yerinde kendinden evvelkiler gibi yeller esecek. İnsanoğlu beşerdir şaşabiliri ancak düşmez ve kalkmaz bir tek Yüce Allah’tır diyor, saygılar sunuyorum.

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank