content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 Mar

Destan Yazan Millete ve Dünya Lideri Atatürk’e

Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u almak istiyorlardı.

Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.

300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır.

Bu nedenle Türkiye ve Türk milleti olarak, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.

Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914’de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar.

19 Şubat 1915’de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915’de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.

Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir.

6–7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalar’a yapılan çıkarma harekâtını genç Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında, yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.

Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır.

Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir.

Allah Türkiye ye ve Türk insanına ve hatta bütün insanlığa bir daha böyle bir savaş göstermesin diyor,29 Ekim 1980’de Cumhuriyetimizin kuruluşunun 57.yıl dönümünü kutlamaya hazırlandığımız sırada 10 Ekim 1980 ‘de Ünye Çimento Fabrikası Çimento Değirmenlerinde posta başı Ustası unvanıyla gece vardiyasında görevde olduğum ünitemin bakım ve onarımı esnasındaki boş vaktimde, dünyada devlet kurarak devletin güçlü kanatları altında göğsünü gere gere benimde bizimde bir devletimiz var diyebilmek için dün, bugün ve hala canlarını hiçe sayarak verdikleri mücadeleler esnasında insanların insanlıktan çıktıklarını gördükçe ve duydukça ve o insanların içinde bulundukları vahim durumu düşündükçe kendimi o insanların yerine koyarak derin bir nefes aldım.

Türk’ün gücünü geçilmez kıldığı Çanakkale’de destan yazarak bütün Dünya ya gösteren yüce milletimiz adına Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla Türk Ordusuna, Çanakkale’de şehit düşen kınalı kuzulara hitaben“En Büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk ”başlığı altında gece vardiyasında ve gecenin sessizliğinde kendim ve Yaratanımla baş başa kaldığımı düşündüğüm 10 Ekim 1980’de,şair değilim ama o anda gelen ilham neticesinde kaleme aldığım Şiirimi 30 yıl sonra 18 Mart 2010 Çanakkale zaferinin 95. yılında siz saygıdeğer okurlarımla paylaşmak istiyorum.

En Büyük Türk, Mustafa Kemal Atatürk

En Büyük Türk, Mustafa Kemal Atatürk.
Nasıl bağlanmasın sana ülkenin kaderi,

Büyük, Türk Milletinin eşsiz lideri.
Ülkeyi bölünmekten kurtaran görüşlerinle,
Yüce Türk Milletine, önderlik ettin.
Ülkeyi, dört yandan saran düşmanı,
Körpe Şehir İzmir’de denize döktün.

Tarihlere kaydettin ulusunu, altın harflerle
Ülkemizden kovdun düşmanı, devletine bağlı Türklerle,
Rehber oldun tüm, Demokratik Ülkelere
Korku saldın kafa tutan kendini bilmezlere.

Muhtaç oldun bir dilim ekmeğe,
Umudunu yitirmedin başladın devam etmeğe,
Sendin çağıran ulusunu birlik ve beraberliğe,
Topsuz, tüfeksiz, sopayla seferberliğe.
Ankara’sı, Erzurum’u Sivas’ı
Fark etmez onun için, ülkenin her sahası,
Artık yaklaşmıştı, kara günlerin arkası.

Kanı, vatan toprağıyla yoğrulmuş yüce insan,
Elinde kazması, başında yazmasıyla cirit atanı,
Mezarları kaybolmuş kefensiz yatanı,
Asılsız sözlere kanma tanı atanı,
Lekesiz teslim etti gençliğe bu vatanı.

Adın yetiyordu arkandaki ulusuna,
Toz kaldıran, kale yıkan tüfeğin namlusuna
Açlık boyun büktüremez, önderi olduğun Türk Ordusuna
Tuzsuz, yağsız, arpa sulusuna,
Ümran bacı, Ali dayı beşikteki yavrusuna,
Reçel diye, tezek tıktı nefes borusuna,
Kahpe Felek çok gördü seni. Türk Ulus’una.

Seni insan olarak, eşsiz lider olarak yalnız biz değil, bütün dünya ve insanları arıyor. Sana ve senin gibi asırlar öncesinden geleceği görerek milletine yön gösteren lidere bu dünyanın ihtiyacı var. Dünya milletleriyle girdiği bütün savaşlarda ve özellikle kurtuluş savaşında sergilediği olağanüstü insanlık performansı ile Ne mutlu Türk’üm diyerek hem kendi milletine, hem de dünya ya ve dünya milletlerine sevgi ile barışı kabul ettirmeyi başaran “En Büyük Türk, Mustafa Kemal Atatürk “diyor, saygılar sunuyorum.

Destan yazan millete ve dünya lideri Atatürk’e

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank