Yitik Parçam
“Düşüncelerin iklimine Sükûnet ile girince, soyut somut
ile, eşya tabiat ile, iyiler kötüler ile dans ederdi. Din, dil, ırk, cinsiyet,
milliyet, biz ve ötekiler diye kimlik soranlar yoktu burada…
Kriteri insanlık olan öbür yarımıyla yoklar var oluyor,
varlar anlam buluyordu.. Hırçın dalgalar çekiliyor; şeytanın
dürtüklemesi duruyor; iklim, öfkeden hoşgörüye terfi etmiş oluyordu
bu visal anlarında.”