content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

26 May

Çok Şükür Köpeklerden de Kurtulduk…

Eskiden yılın belirli aylarında köpekleri şehir

eşkıyaları gibi… Caddelerde beşi-onu bir arada sürüler halinde geçişirken görürdük. O sokak senin… Bu sokak benim bütün kasabayı dolaşırlardı.
Biraz tedirgin olsak bile… Çoğu kez merakımıza mucip olurlardı hani… Kiminki kiminkinin peşinde diye…
Kedileri de atlamayalım… Gece karanlığının buz kesen havasında… Ateşli nakaratları bazen hadlerini aşar… Uykumuzu bölerdi.
Mahallenin arsız Pistanının hangi sokağın kızışmışı ile iş tuttuğunu gözler… Çıkacak neticeyi merak ederdik.
Şimdi mahallelerde ne kabadayı Karabaşlar… Ne arsız Pistanlar kaldı.
Gerçi…
Mahalleler de kalmadı ya… Artık hayatımızı korunaklı… Parmaklıklı… Ve hatta kameralı sitelere hapsedeli beri… Ne mahalle kaldı… Ne de kedilerin gezindikleri bir dam.
Böyle sitelere değil… Bir enik… Nerede ise sinek dahi giremez oldu.
Yani…
Her şey insan için tehlikeli… Görüldükleri yerde imha edilmeliler…
Ve…
İnsan kendini öyle bir tecrit etmeli ki… Kendi kontrolü haricinde iğne deliği kadar bir delikten dahi… İzinsiz hiçbir şey içeri girmemeli. “Ben” merkezli bir dünyaya doğru füze hızıyla yol almaktayız.
Kendi iç dünyasında enginleri aşmalı… Kâinatın en ücra köşelerine kadar saniyede ulaşmalı. Her bir şeye pervazsızca ve arsızca müdahale etmeli…
Lakin…
Hayal dünyalarının köpekleri ile hasbıhal etmeli… En sevimli kıçığını evlat edinmeli… En korkunç Buldoğunu komşunun eniğinin üzerine saldırtmalı… Kanişini bir hamlede ham yapmalı.
İşim gereği tahmini yüz yirmi konutluk… Alanı büyücek bir sitenin önünden haftada birkaç kez geçerim. Genelde bu geçme işleri akşam saatlerine denk gelir.
Bir-iki ayda da bir de olsa… Öyle saatlerinde de geçtiğim olur…
Kendi kendime hesap yaparım. Her altı hanenin beşinin ikişer çocuğu olsa… Bu sitede çeşitli yaşlarda iki yüz çocuğun olduğu anlamına gelir.
Bunların yıllık ortalama dörtte birinin site bahçesinde her gün iki-üç saat oynadıklarını kabul edersek… Her gün elli tane çeşitli yaşlarda çocuğun… Gencin oynadıklarını… Ya da sohbet ettiklerini görmem lazımdı.
Günlük ortalama on tanesini bir arada görsem şükür edeceğim.
Nerede bu çocuklar… Nerede bu gençler?
Ya da…
Tatilin bir gününde… Akşamın alacakaranlığında… Gecenin bir vaktinde… Evin beyleri hiç mi bir “cigara” içimliğine… Sitenin bahçesinde maç sohbeti yapmak… Veya nükteli şakalar… Şaklabanlıklar yapmak istemez?
Mümkün değil… Sitenin tek marketinin önünde tesadüfen birbirlerine rast gelirlerse… Öyle sine selamlaşma ve hatır sormak kâfi geliyor.
Yahu yazımıza köpeklerle başlamıştık değil mi? Nerelere geldik… Ne felsefeler karıştırmaya çalıştık
Köpeklere dönelim isterseniz… Belediyemiz belli başlı yerlerdeki çöp varillerini kaldırıp… Yerine daha korunaklı ve yeraltına gizlediği çöp depoları yaptı. Sağlık ve görsellik açısından çok da iyi oldu. Eyvallah…
Lakin… Başka yönden… Başka bir açıdan da… Pek de iyi olmadı gibi geliyor bana… Mahallenin kabadayısı Karabaş ile… Mahallenin arsız Pistanını özler olduk.
Mahallenin kabadayısını özleriz de… Memleketin kabadayısı kayıplara karışsa… Özler-miyiz?
İşte o muamma… Yine felsefeye mi daldık ne?

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank