content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

31 Mar

“Çekici” Bir Kadın..

Bu sabah hayatımın “en çekici” kadınını gördüm.

Nice güzeller, esmerler, sarışınlar görmüştüm, şu yarım asrı aşan ömrümde, ama bu sabahki başkaydı.

Gerçekten çarpıldım, Dikmen Caddesinin güneşli, mavi taze Nisan sabahında,

servis beklerken, uzaktan gelişi, önümden geçişi ve yol boyunca ilerleyişi beni kendisine adeta çiviledi..

Bana sürünerek geçen bir yolcu öfkeyle;
-Kardeşim çekilsene biraz kenara, ne o kazık gibi çakılmışsın bir noktaya, dedi.

Gözüm, kadında; azıcık sağa sola kaydım.

Çekici kadına, gözden kaybolana dek uzun uzun baktım.

O geçince, bir resmini alsaydım arkasından, diye de hayıflandım.
Elbette, her çekici kadında olduğu gibi, bu kadına bakmanın da bir bedeli olmalıydı.

Benim bedel servisi kaçırmak ve dolmuşla bir yere kadar gidip, devamında işe yürümek oldu.

Ne zaman dolmuşa binip-indiğimin ve Ayrancı’dan Kavaklıdere’ye ne zaman yürüdüğümün hiç farkında olamadım.

Çünkü, aklımda ve yüreğimde hep o kadın vardı.
Her yazı yazma serüveninde olduğu gibi, şimdi de, içim dolmakta ve nerdeyse taşmakta idi.

Başka bir çekici kadını değil ama, onu mutlaka yazmalıydım.

Geçmişte okuduklarımı anımsadım;

Çekici kadınlarda önemli detaylar, işte efendim; en çekici 10 kadın, erkeklerin önem verdiği 7 mühim özellik gibi bir çok metin okumuştum, ama o başkaydı..

Çekiciliği çok çok değişikti.
Merak da ettiniz değil mi, sevgili okur, ama biraz sabır, her şeyi sırasıyla anlatacağım.
Dedim ya, işyerine yaklaşırken kalbim, beynim çeşit çeşit çekici kadınları düşünmekte, düşlemekte, çekiciliğin sadece dışta, dış görünüşlerde olmadığını, acı çekenler, efendim başka zararlı şeyleri çekenler, telgraf çekenler, kumarbaz kocayı çekenler, kafayı çekenler, yoksulluk, darlık, mahpusluk, ızdırap çekicileri gibi geniş alanlara yayıldığını da hatırladım.
O hem bunlar gibiydi hem de çok başkaydı.
Ve işyerine ulaşıp da makinamı açtığımda verdiğim sözü tutarak yazdım.
Benim çekici kadınım yine gözlerimin önündeydi.
O, güçlü kollarını, tahtaların arasından geçirdiği pazar tezgahını yol boyunca çeke çeke ilerlemekte ve Dikmen sırtlarındaki evine doğru götürmekteydi..
İhtimal o ki, çektiği bu terkedilmiş tahta tezgahını parçalayacak, çocuklarını bir kaç günlük ısıtıp, yeni tahta ve odun parçaları aramaya çıkacaktı.
O kadının “çekiciliği” başkaları gibi yaş ilerledikçe sönmeyecek, ömrü boyunca sürecek gibiydi..
Öyküsü mü?, elbette yazılacak.Evine yaklaştıkça “ağırlaşan çekicilik ve öykü..

Benim de yaşamımdaki “en çekici kadın” olarak yerini alacaktı..

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank