content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

04 Eyl

Canına Okuyacağım

Didim; bir, sabahları güzel, bir de akşamları; güneş batmadan hemen önce. Fakat sabah erken saatleri tercih ederim. İnsan kokuları, kebap kokuları, kumaş kokuları, güneş kremi kokuları vd. olmadan denizin saf kokusunu duymak mümkün sabah erken saatler.

Ne mi gerek? Bir gereklilik yok. Sadece, bu var, demek istediğim. Gecenin görünmez belediye işçileri ellerinde rüzgar süpürgeleri, sabaha kadar sessizce çalışırlar. Olasılık ki gülümserler.

Bu yaz tatili boş geçmedi. Hiç değilse ne yaptım? 60 gün deyelim; günde en az iki gazete. Ediyor en az 120 gazete. Bir 60 daha ekleyelim fazladan. En az 180. Kitap okuma sayım düştü. Olsun. Zaten kitapları ya atıyorum, ya satıyorum, ya da ücretsiz dağıtıyorum. Az bir şey kaldı. Tam bir kitapsız olacağım yakında

Kitap okumayacağım; canına okuyacağım. Bu durumu bir kasetimde şu sözlerle dile getirdim:

Geçen, bir yazlık sitenin çay bahçesinde -kahvehane- oturuyorum. Öğleden sonra. Masamda sabah okuduğum gazeteler. Bir el belirdi sol tarafımdan. Okudunuz mu? dedi. Evet, dedim. Hop, sarıldı gazeteye, kıçını döndü, iki adım ötedeki küçük şadırvanın yanındaki masaya oturdu. Kalkacaktım. Şimdi gidip de o benim gazetem, desem, yedik mi gazeteni demese bile der gibi bakardı. Der gibi bakmasa bile mutlaka düşünürdü.

Hiç sevmediğim bölük komutanıma benziyordu. Bölük komutanını kimse sevmezdi zaten

Didim'deki bu kahvehaneler dışarıdan bakılınca ilginç görünüyor. Pamuk tarlaları gibi. Sabahtan akşama kadar oturanlar yüzde 90 civarında. Kafalar kır saç. Ürkünç de görünüyorlar bazen gözüme. Canlı canlı pamuk ağaçları. Konuşan pamuk ağaçları.

Kafaları pansumanlı,sargılı filan. Hepsi yaralı. Az önce cepheden gelmişler. Oturarak tedavi oluyorlar. Onbaşılar, erler, çavuşlar; piyadeler, tankçılar, havacılar... hep bir birlik yarmışlar cepheleri. Hayat cephelerini. Fakat daha çok, pamuk tarlası gibiler hep birden.

Gitsem yanlarına; desem, böyle böyle görünüyorsunuz.. Beni bir daha yanlarına komazlar. Belki de bir şey demezler. Pamuk tarlası mı?..

***

İnsan, bir suskunluğu her şeye yorabilir. Çok şeye yorabilir. Sonra, düşünür ki çeşit çeşit bu yoruşların...farklı farklı oldukları için, güçlü olasılık ki, biri hariç, hepsi yalandır. Fakat suskunluk devam ettiği sürece, doğru olan-gerçek olan susku sebebi de gider bir yerlerde her şey olabilir.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank