content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Eki

Bir Yabancı Gözüyle: ‘Türkiye Analizi’, (I)

Bir Yabancı Gözüyle: 'Türkiye Analizi', (I)

Analiz, kimilerine göre 'Türkiye'nin yakın gelecekteki suluboya resmidir.' Bu nedenle analizi bilgilerinize sunmak ve sizlerle paylamak istedim.

İşte: LE MONDE Türkiye Muhabiri Guillaume Perrier'den; Türkiye analizi!..

"Türkiye, son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru gidiyor.

Bu ülke korkulduğu gibi, ırka ya da dine dayalı bir bölünme yaşamadı. Daha korkunç ve daha temel bir bölünmeye gidiyor. Cumhuriyet boyunca süren "kültürel bölünme".
Bu artık iyice keskinleşti.

Bir yanda; ayakkabılarını sokak kapısı önünde çıkaran, kadınları başı örtülü, erkekleri sokağa pijamayla da çıkabilen, erkek çocukları kahveye giden, kız çocukları tam bir baskı altında yasayan, türkü ile arabesk arası bir müzikten hoşlanan, futbol izleyen, belki de hiç kitap okumamış, hiç dans etmemiş, hiç kari koca birlikte yemeğe gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, iyi eğitim alamamış, dini inançları kuvvetli, kalabalık, bir kitle var...

Diğer yanda ise; kız lisesi-Kolej yelpazesinde eğitim görmüş, en azından bir düğün salonunda ya da kolej partisinde dans etmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okuyan, müzik zevki pop şarkılarla, klasik müzik arasında dolaşan, evi nispeten daha zevkli döşenmiş, kızlarının flörtüne göz yuman, Kadınları modern görünümlü, şarabın kalitesinden pek anlamasa da, kadın erkek bir arada içki içebilen, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendisini birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok yüksek olmasa da, batı standartlarına yakın bir grup var.

Bu iki grubun yaşam tarzı birbirinden kopuk...

Onları, Batı'daki sınıflar arasında ortak zevk alanları yaratan, müzik, resim, heykel tiyatro ve sanat gibi, birleştirici kültürel zeminler yok.

Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden çok farklı... Hattâ birbirine düşmanca.

Birinci grup Cumhuriyet boyunca horlanmış, aşağılanmış, itilip kakılmış.

Şimdi bu grup siyasal olarak örgütlendi.

Kalabalıklar ve her seçimi kazanacak siyasi bir güçleri var artık.

İkinci grup ise azınlıkta... Ve artık bir daha secim kazanma ihtimalleri yok. Bu noktada da tarihi bir paradoks ortaya çıkıyor.

Daha Batılı olan "ikinci grup", Batı'nın siyasi değerlerini kabul ederse, bir daha asla iktidarı ele geçiremeyeceğini bildiği için, git gide Batı'ya ve Batı'nın demokratik değerlerine düşman oluyor.

Yaşam tarzı olarak Batı'ya düşman olan birinci kesim ise, iktidarı ancak Batı'nın kriterlerini kabul ederek ele geçirebileceğini bildiği için, Batı'yla ilişkileri geliştirmek ve demokrasiyi kabullenmek istiyor.

Bu kültürel parçalanmada "ordu" önemli bir role sahip...

Eğer, birinci grubu desteklerse ve batı'nın demokrasisi burada kabul görürse, ordu da iktidarını kaybedecek.

Aslında birinci grubun çocuklarından oluşan ordu, kendi iktidarını sürdürebilmek için, kendisine benzemeyen ikinci grupla işbirliği yapıyor. Bir anlamda kendi köklerine ihanet ediyor. Bu iki grup, siyasi iktidar için son kez çarpışmak üzere hareketlenmiş gözüküyorlar.

Birinci grup ekonomik olarak da güçlü artık, Anadolu'da üretim yapıyor, malini diş dünyaya satıyor. Para kazanıyor.

Siyasi örgütünü destekliyor.

İkinci grup ise parasal olarak da kuvvetli değil artık. Mevcut iktidarın da baskısıyla giderek ekonomik kazançlarını kaybediyor.

Dış dünyayla iş yapan, dışarıdan borçlanan büyük burjuvazi, Türkiye'nin ancak demokrasiyle normalleşebileceğine inanan entelektüel kesim..

Devletin yapısının değişmesi ve dünyayla bütünleşmesi gerektiğini düşünen bir grup bürokrat, birinci grubun destekçileri."

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

5 Kere Cevaplanmış to “Bir Yabancı Gözüyle: ‘Türkiye Analizi’, (I)”

  1. 1
    İbrahimî Feyzullah YALÇIN Says:

    *1. Gurup ülkenin %80'ine yakın, 2. Gurup ülkenin %20'si

    1. Gurup dünyaya açıldı, bilişimde önemli bir seviyeye geldi, çocuklarını okutuyor ve kitap okuma faaliyetine de başladı(son yıllardaki yayınevleri performansını değerlendirin bunu göreceksiniz)
    2. gurup, hiçbir zaman köklü bir kitap okuma, bilgilenme yoluna girmedi(daha çok benliklerini şişiren kitaplar okudular ve okuyorlar)

    1. Gurup bilinçlendi ki, darbe anayasasının yetersiz olduğunu ve dolayısıyla özgürlüğün kısıtlı olduğunu düşünüyor.
    2. gurup bu ülkeye üçüncü dünya ülkesi olmasını salık vern bir anayasanın değiştirmesini istemiyor.

    1. Gurup ta artık, sosyal aktivitelere katılıyor, konserlere, maçlara gidiyor
    2. gurup bu tür aktivitelerin kendine münhasır olduğunu düşünüp hırçınlaşıyor.

    Bunları akşama kadar yazabilirim, ama gerek yok; herkes, çoğu şeyi biliyor bu ülkeyle ilgili

    güzel bir yazıydı Mustafa bey, Teşekkür ederim!

  2. 2
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Ben böyle bir iki grubun son kez kapışacaklarına asla inanmıyorum.
    Kapışmayacaklar barışacaklar ve birbirlerini anlayacaklar. Temel kriterlerde buluşacaklar.
    İçki içenler de ramazan ayıda oruç tutuyor, namaz kılanlar da tiyatroya gidiyor.
    Ülkemizde Türk-kürt kavgası büyümez ve bir anlaşma yolu sağlanabilirse ülkemin önü çok aydınlıktır.
    Fakat bu konsesus sağlanamazsa işte o zaman işler çok karışık ve ufukta bir iç savaş tehlikesi her şeyi mahvedebilir.
    Allah yardımcımız olsun.

    Önümündeki 2-3 yıl içinde yunanistan ile ege kıta sahanlığı sorunlarının hortlatılacağını tahmin ediyorum. Kürt sorunu atlatılırsa 2. sorun o olacak gibi bence.

  3. 3
    İbrahimî Feyzullah YALÇIN Says:

    Harikasın uğur Ağabey!
    Ağzına sağlık!
    hassas ve haysiyetli,
    rikkatli ve dikkatli bir yaklaşım!

  4. 4
    Mustafa Nevruz SINACI Says:

    Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, eğer, dönüşü kabil olamayacak bir maceranın korkunç girdabına sürüklenmek istemiyorlarsa; Elli yıldır sarmalında bulundukları gaflet ve dalaletten sıyrılıp; basiret ve beka gösterip, sağlam ve sarih, ciddi-ilmi ve istikrarlı, medeni bir siyaset oluşturmaları gerekir. Aksi takdirde, ALLAH (CC) korusun "analiz" de tevlit edilen "beklenir" felaketler tek tek gerçekleşebilir.
    Sayın Uğur ÖZALTIN'a saygı ve şükranlarımla,

  5. 5
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Sayın Mustafa Nevruz SINACI
    Sevgi saygı ve hürmetler bizden size fazlasıyla ve çok teşekkür ederim samimiyet ve dostluğunuza

    Zor günler hep bu halkı birleştirmiştir ve tüm kalbimle inanıyorum ki, ülkemde atan her kalp kendince her ne kadar kşisel hatalara sürüklenmiş olsa da işler memleket sevdasına ve varlık yokluk kavgasına gelince her zaman dış mihraklara hadini bildirmiş ve gerekli cesareti gönlünde hep bulmuştur.

    Tüm kalbile inanıyorum ki bu memleket batmayacak bölünmeyecek tam aksine genişleyecek büyüyecektir. Anadolu halkı asla ana toprağına nankörlük etmiyecektir. birleşeceğiz, her siyasi fikir memleket davasında birleşecektir.

    İbrahim Feyzullah kardeşime de sevgi ve selamlarımla



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank