content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

28 Kas

Bindi Bir Alamete Gidiyor Kıyamete…

Karşıtın ise, istediğin küfürü edebilirsin...Karşıtın ise, istediğin yolsuzluğu görür ve büyütürsün...
Karşıtın ise, olumluluğunu değil olumsuzluğunu görürsün...
Karşıtın ise, mahkemeler karar vermemiş bile olsa hırsız diyebilirsin...
Karşıtın ise, ağzıyla kuş tutsa bir açığını bularak tu kaka demeye hazırsındır...
****
Senden ise, göğsünü siper edersin...
Senden ise, yolsuzluklarına kılıf bulmaya hazırsındır...
Senden ise, her olumsuzluğunu olumlamak için her türlü kıvırtmaya hazırsındır...
Senden ise, mahkemeler karar verse bile asla hırsız olduğunu kabul etmezsin...
Senden ise, ne kadar olumsuzluğu olsa da sen o'nu yüceltmeye hazırsındır...

****
Sen aslında iki yüzlüsündür, alçak ve itin tekisindir ama dünyanın en namuslu adam pozlarında dolaşırsın...
Sen aslında çıkarın için, kendini ve tüm değerlerini satmaya hazırsındır ama dünyanın en ilkeli adam pozlarında gezersin...
Ve kendini satmışsındır... Ama satılmamış bir adam pozlarında sağa sola çamur atarsın...
Çünkü kumaşın üç paralıktır ve seni üç paraya satın almışlardır.
Ve sen üç paraya satıldığın halde, herkesin de aynı satıldığını düşünürsün...
Ne de olsa kumaşın satılmak üzerine üretilmiştir...
****
Savundukların hırsızdır...
Savunduklarının alçak ve hırsız olduğunu bilmene rağmen, köpekler gibi iki ayak
üzerinde sana atılacak ekmeği beklersin... Ve sonra da savunduklarının ne kadar namuslu adamlar olduğunu anlatmak için, başkalarına çamur atmaya hazırsındır...
Ne de olsa sen arsızların, görgüsüzlerin, hırsızların, gözünü hırs bürümüş olanların savunuculuğuna adamışsındır kendini...  Çünkü, senin için hayatının en büyük fırsatını eline geçirdiğini düşünmekte ve bunu yitirmemek için köpekleşmenin en alt düzeyine inmeye hazırsındır.
Ne de olsa, sahiplerinin elindedir tasman...
Bunu bildiğinden dolayı, tasmanın hakkını vermek için hazırsındır.
****

Ve bir dönem sonra öylesine gözlerin kararır, aklını kiraya verirsin ki, yazdıklarının, yaptıklarının, söylediklerinin kendinin olduğunu zannedersin...
Hatta sahiplerinin, sahibi olduğunu bile düşünmeye başlarsın...
Sahiplerinin sen olmadan paçavraya döneceğini ve sana çok borçlu olduklarını düşünerek kendini yüceltmeye devam edersin...
Asıl olan, sahiplerinin olmadan bir hiç olduğundur...
Satılığa çıkardığın kişiliğin ile, tüm seni sahiplenecek herkese köpeklik etmeye hazırsındır...
2 milyona kaç araç alınır?
Dünkü manşetimiz, belediyelerdeki suistimalin, kamu kaynaklarını peşkeş çekmenin, vatandaşlardan alınan vergilerin nasıl hoyratça kullanıldığının bir belgesiydi...
Düşünün, Avcılar Belediyesi araç ihalesi yapıyor.
Pazarlık usulü ihale yöntemi ile üç aylığına 2 milyon 146 bin Tl ile araç kiralamış...
Belediyenin hizmetlerinin görülebilmesi için çeşitli markalarda araçlar kiralanmış...
Bunun için de, korumasının makam aracından, başkan yardımcılarına, kimi belediye meclis üyelerine ve tabi ki, Toprak Ana, Haney Handan Toprak Benli'nin altındaki lüks aracı var...
Toprak Ana göreve geldiğinde, eski başkanın bindiği beyaz son model BMW'yi daha sonra  siyah bir BMW ile değiştirdi. O kadar lüks düşkünü idi ki, Toprak Ana kendisine bir de özel Mercedes VİP araç yaptırdı...
Nede olsa koskoca Avcılar Belediye Başkanıydı...
Korumasına bile Wolkswagen son model araç kiralamıştı...
****
Bakanlar Kurulu'nun 2 Haziran tarihli kararında, ekonomik ve yabancı marka araç kullanmamaları istenirken, Toprak Benli ve benzerleri lüks araba sevdalarınan dolayı kamunun kaynaklarını peşkeş çekmekten çekinmiyorlar.
Ne de olsa, onlar milletin oyları seçildikleri halde, milletin efendisi, milletin parasını da kendi kasalarında ki paraları zannediyorlar...
Belediyenin yetkilisine Bakanlar Kurulu'nun kararını hatırlatmamıza rağmen, Sayıştay tarafından inceleme yapıldığını ve bir sorun görülmediğini söylüyordu. Zannediyordu ki, müfettiş giderken olumlu rapor verdi..
Halbuki, bunun böyle olmadığını detaylı rapor geldiğinde görecekti.. Aynen Bağcılar Belediyesi'nin gördüğü gibi...
****
Toprak Ana mübarek Toprak Baba gibi... Öyle bir sahiplenmiş ki, kamunun mallarını özel malı gibi kullanıyor...
Yaptığı her iş eksik...
Her ihalesi sorunlu..
Her ihaleden kötü kokular geliyor...
Biz yazdıkça bize belge gelmeye devam ediyor...
Belediye meclis üyeleri, belediye bürokratları yapılanlardan şikayetçi...
Ancak başkanın yüzüne karşı söylemiyorlar, söyleseler de ciddiye alınmıyorlar...
Toprak Ana, yanında ki yalakaları, her yanlışa 'evet' diyenleriyle uçuruma doğru gidiyor...
Yaptığımız haberler, yazdığımız köşeler; 'belki uçuruma düşmesine engel olur, kentin yağmalanmasının önüne geçer' diye üzerimize düşen sorumluğu yerine getiriyoruz.
Rahmetli Cem Karaca'nın "bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete" parçasında şöyle diyor...
....
"bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete
bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete amanin

yerel ve genel seçim
seçin bakalım seçin
ki dön baba dönelim
aynı yere gelelim
çete çeteye çatmış
çete çete içinde
battık buruna kadar
cafer getir peçete amanin"

Son söz: Galiba Cafer'in peçetesi de bu işi çözmeyecek gibi... Çünkü, 2 milyon 146 bin TL ile alınacak araçları üç ay sonra satsan, kamunun karı ortada durmaktadır. Bunu bile hesaplayamayacak olanların kamunun kaynaklarını korumaları mümkün değildir.. Babalarının çiftliği gibi yönetilen yerlerde her türlü suistimal olur... Buna dur diyecek olanlar ise çok değil birazcık vicdanı olanlardır...

 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank