content

16 Mar

Bildiğini Okumak!

Cumhuriyetin bir kesitinde, edebiyatta Kemalist/millici anlayış yoğun olarak yer almaktaydı. Cumhuriyete ve M. Kemal’e methiyelerin düzüldüğü bu edebiyatta, bağımsızlıkçı şemsiyenin altına tıkıştırılmış çok sayıda romanlar, şiirler bulunmakta. Bunlardan biri de, Cahit Kulebi’nin, “Biz biliriz bizim işlerimizi / İşimiz kimseden sorulmamıştır” mısraları ile başlayan ve okul sıralarında haykırarak okutulan bir şiirdi.

Başbakan Erdoğan, Avrupa parlamentosunun hazırladığı rapor karşısında haykırdı: “Onlar rapor hazırlamakla, biz de bildiğimizi okumakla görevliyiz.”

İktidar, benzetir!
AKP iktidar oldukça, Kemalist millici anlayışa benzemeye başladı. Ne güzel; Başbakan Erdoğan’a, Kemalist Erdoğan desek, çok mu sırıtır acaba!

Erdoğan elbette Kemalist değil. Yaptığı açıklamayla bir zamanlar muhalefet ettiği oligarşinin klasik söylemini sahiplenmesinin çarpıcılığını anlatmak için böyle bir paralellik kurdum.

Onlar rapor hazırlamakla, biz de bildiğimizi okumakla görevliyiz demek, AB projesini zerre kadar anlamamak demektir. Hâlbuki başbakan, AB projesini iyi biliyor. Peki, bu saçma açıklamanın anlamı ne?

Tek kelimeyle Şark kurnazlığı!
Seçimler yaklaşıyor ve Erdoğan, politik faydacılığı azami düzeye çıkarıyor. İzlenen bu yol, ilkesizliktir!

“Raporun ve hazırlayanların dengeli olduğuna inanmıyorum” diyerek Avrupa Parlamentosu raporuna dengesiz diyen bir başbakan, ne derece ahlaki davranıyor acaba?

Daha dün, oligarşik yapının altında partiler kapatılırken, parti ve kişiler siyaseten yasaklı hale getirilmeye çalışılırken ve siz mahkûm edilirken AB, bunlara karşı çıktığında, sizin özgürlüğünüzü savunduğunda iyiydi!
Ne oldu da bugün kötü oldu?
AB’nin raporları o gün dengeliydi de, bugün mü dengesiz oldu?
Hükümet mi, AB mi çifte standartlı?
AB, dün de demokrasi projesini savunuyordu, bugün de!
Siz 8 yıllık hükümet olarak AB’nin ilerleme raporlarındaki eksiklikleri gereğince gidermediniz. Gidermediğiniz için de AB, sizi eleştiriyor ve yapılması gerekenleri söylüyor.

AB projesi dün de demokrattı, bugün de!
Ama siz, dün demokrasi talepleriyle siyaset yaparken, iktidarda güçlendikçe, demokrasi söylemlerini unutmaya ve hatta hiç de faşist dilden aşağı kalmayan açıklamalar yapmaya başladınız!
Bu durumda kim çifte standartlı?
AB mi, hükümet mi?

Dün sana ihtiyacım vardı, iyiydin.
Bugün ben güçlendim, benim işim kimseden sorulmaz, bildiğimi okurum.
Evet, bunun adı Şark kurnazlığı değil mi?

Bizim işimiz kimseden sorulmamıştır, biz biliriz bizim işimizi diyorsan ki, aynen biz bildiğimizi okuruz diyorsun; yapman gerek en gerçekçi tavır şudur: AB projesinden vazgeç!
Türkiye AB ilişkilerini bitir!
Haydi, görelim Erdoğan ve AKP hükümeti!
Hem böyle yaparsanız ulusalcılarla da, milliyetçilerle de barışmış olursunuz.

Ya da…
Ya da susun ve AB projesinin gereğini yerine getirin. Bal gibi biliyorsun ki, bu bir demokratikleşme projesidir.
Haaaa, demokratikleşme işine gelmiyorsa, o başka!
İktidar oldukça, eski iktidarın dilini kullanmaya başlayan, ona benzeyen bir hükümetin şeffaflıkla, insan hakları hukukuyla, demokrasiyle pek ilgisi olmaz. Onun için 2004 yılına kadar AB’yi savunan, sonrasında da AB karşıtı olan bir duruma sahip oldunuz.

Gazetecilere, protestoculara, öğrencilere, çiftçilere, çevrecilere efelenebilirsin (ki, bu da yanlış) ama AB’ye efelenemezsin!
Geç onlara bir kalem!
Efelenmek lafla olmaz, AB projesinden tasını tarağını toplayıp evine, Türkiye’ye dönmekle olur.

Cahit Kulebi bir Kemalist olarak böyle dizeler yazdı.
Peki, siz neci olarak AB raporları karşısında Kulebi’nin dizeleri gibi konuşuyorsunuz?

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank