content
20 May

“Bayramları Ulus Olarak Kutlayabilmek…”

İşte bir 19 Mayıs daha ve Bayramları ulus olarak kutlayabilmek!

Bizde Bayram çoktur.

İki dini Bayram ve günün anlam ve önemine binaen birçok sayıda bayram vardır.

Ama bana göre;  dini bayramlarımızın dışında olan: 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 30 Ağustos çok önemli bayramlardır.

Hepsi önemlidir.

Ama 19 Mayıs 29 Ekim ile 30 Ağustos’un önemi çok daha ayrı, fazileti bir bambaşkadır.

Biz ne hikmet ise, milli ve manevi değerlerimizden hızla kopuyoruz.

Örneğin Bayrağa sarılmak için illa TERÖR olayının artması mı gerekiyor?

Şehitler vermemiz mi gerekir?

Bayrak bizim şerefimiz oysa.

Milletimizin ortak değer yargısı.

Milli sembolümüz.

Her evde, her iş yerinde olması gereken en önemli unsurlardan biri…

Türk vatandaşı olup da evinde iş yerinde bayrak olmayan olur mu?

Maalesef oluyor işte..

Evine ve iş yerine bayrak asmayan da var..

Görüyoruz..

Oysa bizim buna çok ayrı bir önem vermemiz gerekir.

Ulus olarak Bayrağı, vatanı, toprağımızı, devletimizi, milletimizi, insanları sevmeyi öğretebilmeliyiz.

Ulus olarak sevmeyi, sevilmeyi aşılamayı bilmeliyiz.

Yeni yetişen nesile sevgi ve umut aşılamak zorundayız.

1980 sonrası acayip bir toplum olduk.

Hep diyorum.

Kuralı ve kutsalı olmayan toplum…

Neyse…

Konu sapmasın.

Bayramlar diyorduk…

Bugün 19 MAYIS Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramı. …

Biz bu Cumhuriyeti ne şartlarda kurduk.
Atalarımızın dedelerimizin ne emeği alın teri var.

Bunu kaç kişi biliyor ve idraki içinde diye merak ediyorum.

Etmemek mümkün değil çünkü..

Bakın yine Bayram kutlamaları…

Ve alanda asker, polis, devlet görevlileri, öğrenciler…

Başka kimse yok..

Üç beş tek tük vatandaşımız katılım yapmış..

Üstelik birde TATİL İLAN edildi…

Oysa bayram hepimizin bayramı…

Manası ve anlamı oldukça büyük..

Yarın 30 Ağustos’ uda göreceğiz…

Önceleri gördük zaten, benzeri olursa şaşırmayın.

Şimdiden yazıyor not düşüyorum.

Yazık, günah..

Ulus olarak en azından 19 Mayıs’ı, 29 Ekim’i ve 30 Ağustos’ u hep biRlikte el ele ve gönül gönüle yüreklerimiz tak bir yerde çarparak kutlamamız gerekmez mi?

Ev ve iş yerlerimizin tamamında bayrak asılması gerekmez mi?

Törenlerin yapıldığı alanları hınça hınc doldurmamız gerekmez mi?

Bakın üstelik devlet memuruna ve işçisine birde resmi tatil verildi…

Bu bayram, asker, öğrenci, polis, devlet görevlisinin kutladığı bir bayram mı olmalı?

Kendimden utandım.

Başkalarını bilemem.

Yüzüm kızardı.

Şehit edebiyatı yapanlar.

Şehitler ölmez vatan bölünmez diyenler..

Elinde Türk bayrağı sokağa çıkıp terörü lanetleyenler..

Şiddete hayır diyenler..

Neden yoklar tören alanlarında?

Lafla milliyetçilik, vatanseverlik olmuyor..

İcraat lazım.

İşte size icraatın en güzel gösterileceği bir gün…

19 Mayıs Bayramı ve kutlama törenleri…

Meydanlar sizin..

İşe siyaset katmadan, çıkarı ön plana almadan, milli ve manevi değerlerimize sarılarak bu bayrama o alanlarda ulus olarak kutlamamız gerekmez miydi?

Hani nerde?

Lafa geldi mi çok..

Bizim ülke mangalda kül bırakmayanlar ülkesi olmuş, haberimiz yok..

Biz böyle duyarsız, umarsız, kararsız olduğumuz müddetçe de elin oğlu tepemize binmeye devam eder.

Milli bayramdan vazgeçtik, manevi bayramlarda da biz böyleyiz.

Dini bayramlarımızda bile hoşgörüden yoksun, toleranstan yoksun, sevgiden yoksun hale gelmişiz.

Birbirimizi yiyen, karalayan, küfreden toplum olduk.

Bu ne ya….

Derlenmemiz, toplanmamız ve kendimize gelmemiz lazım.

Vakit geçmeden bunu başarmamız lazım.

Millet olarak, hangi etnik kökenden, dinden, mezhepten, hangi siyasi görüşten olursak olalım, milli ve dini bayramlarımıza gelenek göreneklerimize, örf ve adetlerimize sahip çıkalım.

Bir milleti yaşatan bunlardır.

Kendi kültürüdür.

Kültürümüzü yozlaştırmayalım.

Yozlaşmasına izin vermeyelim.

Ve tekrar rica ediyorum;

Bu bayramı geçirdik, bundan sonraki 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, 29 Ekim ile 30 Ağustos’u ulus olarak kutlayalım.

Sadece devlet görevlileri ve öğrenciler olmasın.

Biz vatandaşlarda olalım.

Toplumun her kesiminde çeşitli etkinlik ve törenler olsun.

Bunu başarmalıyız.

Başarmalıyız ki, biz bir ulusuz diyebilelim.

Ulus olduğumuzun kıymetini bilelim.

Anladık, şehitler ölmez vatan bölünmez…

Şehitlerimiz ölmüyor bunan inancım tamdır.

Ama vatan bu gidişle bölünecek..

Vatanı ve milleti sevmek kolay değil.

Vatanını milletini seven eline bayrağını alıp en azından bu bayramlarda tören alanında tek ses tek yürek olabilmeli.

Hem de işin içinde siyaset olmadan.

Çünkü biz bu bayramları ne şehitler, ne kayıplar vererek kazandık…

Anlaşıldı sanırım.

Etiketler : , , , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank