content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Eyl

“Neden Ellerin Titriyor, Asılacak Olan Benim Evladım”..

Ne zaman Adnan MENDERES ismini duysam gözlerim buğulanır….
Asılmaya giden bir İnsanın ne isteği olabilir ki, canını kurtarmak dışında!..
Demokrasi Şehidimiz 17 Eylül 1961'de idam edilme anında boynuna ilmiği geçiren Gardiyana söylediği son söz,
bu gün şahsımın yorum yapma hakkını elinden almıştır. O sözde şudur ki; “NEDEN ELLERİN TİTRİYOR, ASILACAK OLAN BENİM EVLADIM”

Fazla yoruma girmeden, halkın oyu ile seçilmiş bir Başbakana nelerin reva görüldüğünü Menderes'in avukatı Talat Asal’ın anlatımı ile paylaşıyorum;
.
……………..
.
Ölüm bir çizgi gibidir, çizgiden sonrasını bilemiyoruz, asıl toplanma yeri öldükten sonra orada bekliyor ADNAN MENDERES VE ARKADAŞLARI asılmalarına sebep olanlar cesaretinizi tüm dünya çizgiden sonrasını merak ediyorr…..
.
12 metrekarelik odacıkta bir siyah karyola, iki tane tahta iskemle, bir tahta masa...
Kendisini 24 saat bekleyen subaylara aitti İkinci iskemle.

Bu şartlar altında, hiçbir şey konuşmadan bir insanın dünyadan habersiz yaşadığı takdirde ne hale gelebileceğini tahmin ederseniz o haldeydi. Bir manevi işkencenin tesirleri ayan beyan görünüyordu.
.
Odasının üstüne konulan bir aletin devamlı çalıştırılması suretiyle Beyefendi'nin uyuması, dinlenmesi imkânsız hale getirilmiştir. Bundan çok şikayet etmiştir. Fakat, Başol nasıl "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" dediyse, işkence meselesi bu açıdan düşünülmelidir.
.
Konuşma süresi yarım saatti ve bu zaman içinde ne kadar konuşulabilirse o kadar konuştuk.
.
Dışarıdan haber vermemiz yasaktı. Ailesini anlattım.
.
Son görüşmemizi ağustos ayında yaptık. Son görüşmemizde birbirimizden ayrılırken, bir elimi eliyle tuttu ve sağ kolunu yukarı kaldırarak, "Milletime ve Allah'a hesap veriyorum" dedi.

"Benim diktatör olmadığımı, dikta rejimine gitmek istemediğimi savunun" demişti.

Bu suretle savunmamın esaslarını tespit etmiş oluyordu. Ben de onu yaptım. Gerek iddia makamı gerekse mahkeme dedikleri heyet, o kadar teferruat ve komik hadiselerle meşgul olmuştur ki, şaşırmamak elde değildir. Bunların üç örneği.

Bebek Davası, Örtülü Ödenek Davası, Köpek Davası'dır. Bu davaların komik tarafları da dahil olmak üzere özelliklerini "Don Davası, Cımbız Davası, Köpek Davası" adlı kitabımda yayınladım. Orada adaletin ne hale getirildiği ortadadır.
.
'Kendi devletinin cellâdı tarafından asılarak öldürüldü. İdam edildikten bir gün sonra, neden idam edildiğine dair belge ile celladın parasını istedikleri yazı evlerinin kapısına asıldı...’
.
Anayasanın ihlali filan söz konusu değildir. O zamanki Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin hiçbir unsuru oluşmamıştır. O mahkeme mahkûm etmek için kurulmuş bir mürettep, sözüm ona mahkemedir.
.
27 Mayıs darbesi bir iftira kampanyasıydı. Bu husus aydınlığa kavuşunca, normal bir mahkemenin mahkumiyet kararı veremeyeceği gerçeğine ulaşan birtakım fetvacı profesörler, Yassıada Mahkemesi'nin, Yüksek Adalet Divanı gibi bir mahkemenin kurulmasını istemişler ve o mahkeme bu suretle meydana getirilmiştir. Hukuk profesörleri, hukuku siyasetin oltasına yem yapmışlardır.
.
Güneşli bir sonbahar günü, 17 Eylül 1961'de 13.05'de kendi devletinin darağacına çıkıp, kendi devletinin cellâdı tarafından asılarak öldürüldü. Naaşı alınmadı. İmralı'da gömüldü. Avukat olarak benim infazda bulunmam gerekiyordu, ama bulundurmadılar.
.
İdamın ertesi günü, neden idam edildiğine dair belge, Aydın Beyefendi'nin ifade ettiği darağacının ve celladın parasını talep eden belge ile birlikte Tahran Caddesi Arman Apartmanı'nda oturdukları dairenin kapısına asılmıştır.
.
Beyefendi, her görüşmemizde ailesini görmek için gayret sarf etmemiz direktifinde bulunuyordu. Ama, çabalarımız sonuç vermedi. 10 Ağustos 1961 tarihli mektuplarının sonunda da aynı isteği tekrarlamıştı, ama görüşemedi. Bunun hiçbir kanuni ve insani dayanağı yoktur. Beyefendi'ye bu dünyaya, sevgili eşinin ve sevgili evlatlarının özlemi içinde terk ettirilmiştir.
.
Menderes'in zihniyeti Türk siyasal sosyal, ekonomik hayata girmiş ve hâkim olmuştur. Bu İnkılâbın ortadan kaldırılması mümkün olamayacağı için sahibini ortadan kaldırmak istemişlerdir. Ama, Menderes'in çizdiği zihni inkılâp yolu bütün gücüyle vardır. İzmir'e uçaklar Adnan Menderes sesiyle inmektedir. Yüzlerce, binlerce defa Adnan Menderes ismi telaffuz olunmaktadır. Şimdi 27 Mayısçılardan kimin ismi vardır? Demokrasi, Menderes'in mezarında dahi onun ismi ile bayraklaşmaktadır.
.
14 Mayıs 1950 seçiminde yüzde 89 iştirak gerçekleşmiş, DP'nin oy oranı yüzde 53.3 olmuştur.1954 seçimlerinde ise DP, oyunu yüzde 3.2 oranında artırarak iktidar olmuştur. Bunun sebepleri vardır. Hayvan vergisi, yol vergisi, yeşil ekin vergisi...

Hepsi zulüm vergisidir, vatandaşı bezdirmiştir. Adnan Menderes Hükümeti bunların tamamını kaldırmıştır. Vatandaş arasında ayrılıklara, hatta husumete sebep olan "Türkçe Ezan Kanunu"nu DP kaldırmış ve Ezan-ı Muhammedi'ye tekrar okunmaya başlanmıştır.

DP iktidarının Başbakanı merhum Adnan Menderes, Türk siyasi tarihinde bir zihni inkılâbı meydana getirmiştir. Adnan Menderes, zihniyet inkılâbının önderidir, DP iktidarının Harun Reşidi'dir.
.
Müvekkilim rahmetli Adnan Menderes, bugün İstanbul'da, Vatan Caddesi'nde, vatanın bağrında, ay yıldızlı al bayrağın süslediği anıt mezardadır. Akan sular, uçan kuşlar, onun sevgisiyle ve hasretiyle yanan gönüller, günün her saatinde "Menderes'im, aziz şehidim" diye kendisinin ruhuna ulaşmaya gayret etmektedir.

Menderes'im, aziz şehidim, size savunmamı yaparken, "güneş batarken, gölgeler büyük olur" demiştim. Yanılmışım, beni lütfen bağışlayınız. Her günün seherinde yükselen ses semada yansıyor. Güneş batmadı.
.
……
.
Ölüm bir çizgi gibidir, çizgiden sonrasını bilemiyoruz, asıl toplanma yeri öldükten sonra orada bekliyor ADNAN MENDERES VE ARKADAŞLARI asılmalarına sebep olanlar cesaretinizi tüm dünya çizgiden sonrasını merak ediyorr…..

.
1961’de İdamla yargılanır iken Avukatı Talat Asal’a;
"Milletime ve Allah'a hesap veriyorum", “Diktatör olmadığımı sonuna kadar savunun” diyerek suçsuzluğunu haykırır iken,
Mahkeme başkanı Başol’un "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" demesi her şeyi açıklıyor sanırım.
Üzerinde sigara söndürecek kadar ileri gidenleri, idam edileceği sırada Allah'a havale etmiştir. Ama bu zulmü asla kabullenmeyen Aziz milletimiz bağrına basarak anıtlaştırdığı,
“Batmayan Güneş” Merhum Adnan Menderesi bir kez daha Rahmetle anıyoruz, Ruhun Şad olsun Büyük Güzel İnsan....

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to ““Neden Ellerin Titriyor, Asılacak Olan Benim Evladım”..”

  1. 1
    SERKAN ASLAN Says:

    GÜZEL ÜLKEMİZDE,GEÇMİŞTE NELERİN YAŞANDIĞINI VE GÜNÜMÜZDE BİZLERE NELERİN YAŞATILMAYA ÇALIŞILDIĞINI ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ.BÖYLE ÜZÜCÜ,ACI VE VAHİM OLAYLARIN BİR DAHA HİÇ YAŞANMAMASI DİLEĞİYLE DİYOR;SAYGI DEĞER MEHMET ABİYE DE BÖYLE FAYDALI VE GÜZEL YAZILARI KÖŞESİNE TAŞIYIP BİZLERİ AYDINLATTIĞI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.YÜREĞİNE SAĞLIK



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank