content
12 May

Barikat

Hangi siyasi görüşe yakın olursak olalım, sosyal planda pekçok beklentimiz, pekçok problemimiz var. Bunların halli için genellikle yaptığımız şey gözümüzü yukarılara dikip biri(leri)nin beklentilerimizi karşılamasını, problemleri çözmesini ummaktır. O 'birileri' de daha ziyade siyasiler ve siyaset kurumudur. Kişisel ve toplumsal zaaflarımızla ürettiğimiz yahut da hayatın tabiatı gereği kaçınılmaz olarak ortaya çıkan problemlerle başetmek ümidiyle, tek melce' olarak siyaset kurumuna bel bağlamışız.

Bir bakıma haklıyız; zira demokrasi olarak bildiğimiz bu 'oyun' içinde, oy verip yetkili kıldığımız siyasilerden böyle bir beklentimiz olması doğaldır. Ancak beklentilerimiz bir türlü arzu edilen düzeyde gerçekleşmiyor. "Peki ne yapmak lazım?" sorusunun cevabını ararken şöyle bir örneklemeden (modelleme) yola çıkalım:

Türkiye'nin yüzölçümüne  denk büyüklükte bir salon, bu salonun içinde de Ankara büyüklüğünde bir sahne düşünelim. Kendimizi bildik bileli bu salonda olan bizler, arada bir salonun değişik yerlerine serpiştirilen sandıklarda oy kullanıp, senaryosunu önceden anahatlarıyla bize anlattıkları oyunu sahneleyecek oyuncuları seçip yerlerimize oturuyor ve oyunu seyretmeye koyuluyoruz. Aaa, bir de bakıyoruz ki arada bir hiç beklemediğimiz şekilde oyun değişikliğe uğruyor. Ve başlıyoruz tepki göstermeye, sızlanmaya. Ama, heyhat ki ne heyhat; sahnedekilerin bizi duyduğu yok, yine bildiklerini okuyorlar..

Duymazlar, çünkü sahne ile aramızda 'güya şeffaf' ama 'iletişim geçirmez' bir barikat var, öyle tasarlanmış. Oysa sahnenin arkasında dili, eli, kolu, etkisi sahneye yetişen, gözlerden uzak pekçok güruh var. Kimi ikna ile, kimi aba altından soba göstererek, kimi dalavere ile, kimi suret-i haktan görünerek sahnedekileri etkiliyor ve bizi hüsrana uğratan sürprizlerle karşılaşıyoruz. Bizim, sahnede olan biteni seyrederken, oy vererek seçtiğimiz oyuncuların, hop oturup hop kalktığımızı ve memnuniyetsizliğimizi fehmedip tutum ve davranışlarına çekidüzen vermeleri yüksek ferasetlerine, sizin anlayacağınız Allah'a kalıyor.

Halbuki, sahne gerisinde ne olursa olsun, seyirciler olarak bizim, tabiri caizse homurtumuzu sahneye aktaracak bir imkanımız var; o da sahne ile bizim aramızda başlı başına bir öbek oluşturan kesimdir. Kanaat önderleri, meslek haysiyetini bir yere ipotek etmemiş gazeteciler, STK temsilcileri, düşünürler/fikir adamları ve benzerlerinin oluşturduğu, kısaca "aydınlar" diyebileceğimiz bu kesimin bizden farkı, sahne ile aramızdaki barikatı aşabilme imkanına sahip olmalarıdır.

O halde, model bu iken; taleplerimizin ma'kes bulması için bizim yapmamız gereken, beklentilerimizin yahut şikayetlerimizin odağına siyasileri oturtmak yerine, onlar nezdinde hislerimize tercüman olacak, meramımızı kararlı ve etkili bir şekilde dile getirecek aydın kesimine odaklanmamız gerekir. Bu kesimi hem desteklemek, hem sorumluluklarını hatırlatmak, hem de halk olarak bizimle iletişimlerini daha sağlıklı bir şekilde tesis etmeye zorlamak çok şeyi değiştirebilir. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde rüzgar ne yönden eserse essin, sahnedeki oyuncu olarak teşbih ettiğimiz siyasilerin taleplerimize kulak vermelerini ve bize va'dettikleri senaryoya bağlı kalmalarını sağlamak daha mümkün olacaktır.

Elverir ki, bu "misyonu" yüklediğimiz kesimler bir rant ve zümresel menfaat çarkının bir parçası olmasınlar.

Şunu da kaydetmek isterim; bu model sadece bugünkü siyasilere has bir şey değil, dün de böyleydi. Dahası, sadece iktidar için değil başta muhalefet olmak üzere yönetimde etki ve yetki sahibi -bürokrasi de dahil- her kesim ve kademe için geçerlidir.

Hâsıl-ı kelam; ekonomiyi ayakta tutan orta direk örneğine benzer şekilde siyasi-sosyal-kültürel hayatımızın orta direği olarak gerçek ve içi dolu aydınları, kanaat önderlerini, toplumun sesine ses olacak kişi ve kesimleri yeniden keşfederek, hakettikleri rağbeti, değeri ve sorumlulukları kendilerine tevdi ederek siyaset kurumuyla etkileşim mekanizması içinde doğru yere yerleştirme zamanıdır. İlaveten, böyle bir ortamın, uzun yıllardır eksikliği dile getirilen ciddi ve etkili bir muhalefetin teşekkülüne de sağlıklı bir zemin oluşturması beklenir.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank