content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

19 Şub

Bahtsız Bir Yazının Ardından-(I)

Soyadım, okuduğumu yazdığım gazetelerden birinin adıyla birleşince, fon müziği kıvamında tutulan yazımın eşliğinde yapılan sohbetleri ve CHP üslubunda yapılan yorumu keyifle okurken bir "hay Allah!" çekmek aşure üzeri tarçın tadında oldu benim için.

Bir yazı bu kadar mı kısmetsiz olur! Bir yazı bu kadar mı yazılmak istenirken görünmez el teoremine kurban gider? Kırpa kırpa 1000 kelimeye zar zor indirdiğim ilk yazımı (onu göremediniz ama valla 'Dolapta yemek var. Akşama görüşürüz' gibi bir masa üstü notu değildi ve haddim olmayarak onu da siyasi kategoriye almıştım) yazıyı sisteme kaydedemedim. Daha sonra bari daha hallice bir yazı yazayım, suya sabuna dokunmadan, diye düşünüp, hatta başlayıp (bkz: masa üstüne bırakılan not) yazının giriş paragrafını tamamladıktan sonra kalanını evden tamamlarım düşüncesiyle, 'şimdilik' kaydedilen, daha giriş paragrafında kalan bir "yazıcık"ın, diğer yazılarım arasında bu güne kadar en fazla yoruma sebebiyet vermiş olması, hatta bırakılan yorumların ve benim bir arkadaşımız tarafından insafsızca eleştirilmiş olması inanın beni gülümsetti.

Hamileliğimin son zamanlarını yaşarken, artık hafızamla inatlaşmaktan vazgeçtim. Bana bu kadar kötü bir oyun oynayacağını hiç düşünmemiştim. Arkadaşlarım ve okuduğum yayınlar beni baştan uyarmışlardı ama ben inanmamıştım. Gerçektende hayatımın en sakar, en unutkan, en yorgun dönemlerini geçiriyorum ve içinde "kişisel husumet" taşımadığını belirten insafsız maddelerle karşılaşıyorum. Her ne kadar demokrat, ne kadar özgürlükçü, ne kadar empatik olduğumuzu iddia etsek de kabul edelim bizim yakılmadan geçmeyen yıllar önce yaptırdığımız husumet dövmelerimiz var.

Günlük siyasi gazetelerden esen polemik rüzgarlarının bizim gazeteye de uğraması aslına bakarsanız güzel olmuş. Biz zaten polemiği seven bir milletiz fakat polemiğin estetiğini zamanla kaybettiğimiz için ortada sadece acı ve hakaret içeren sözler kalmış.

İlkokul sıralarından beri sınavlara alışmış bireyler olarak, bizden olmayanlar için sürekli seviye tespit sınavları düzenliyoruz.

Hiçbirimiz "... çiğ idik piştik Elhamdülillah..." Kıvamına gelemedik ama umut ışığı o taraftan geliyor; fakat henüz yolun başı görülmüş bile değil maalesef. Elbette bu yolu avucunun içi gibi bilen insanlar yok değil. Fakat bunun için bir parçadan daha çok yaşamışlık gerekiyor. Farklı kültürlerin, farklı dillerin ve farklı milletlerin içinde farklı tecrübeler tatmak gerekiyor ki şu anda içinde bulunduğumuz dramın aslında nasıl bir komedi olduğunu hayretle görelim.

Yazıyı, 'siyaset' katagorisine sıkıştırmamak için bu defa 'yaşam' katagorisine kaydediyorum. Umarım bir mahsuru yoktur.

 

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank