content

09 Nis

Antidepresanların %70’ İ Gereksiz Kullanılıyor

The Journal of Clinical Psychiatry tıp dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, antidepresan kullananların yüzde 69’ unda depresyon kriterleri, yüzde 38’ inde ise obsesif kompülsif hastalık, panik hastalığı, sosyal fobi veya yaygın anksiyete bozukluğu kriterleri bulunmuyor (1).

Böylece, hemen her ilaç için geçerli olduğu üzere antidepresanların da gereksiz yere yazıldığı bilimsel bir araştırma ile ispat edilmiş oluyor.

untitledAntidepresan çılgınlığına kim dur diyecek?

Araştırma USA’ da yapılmış olmakla beraber bizdeki durum bundan hiç farklı değil hatta belki daha da kötü olabilir.

“Antidepresan çılgınlığına kim dur diyecek” başlıklı makalemde şunları yazmıştım (2):

Psikiyatrist meslekdaşlarımın “antidepresanlara” karşı inanılmaz bir “bağlılıkları” var.

Bu ilaçlara söz söylettirmiyorlar; en ufak bir eleştiride hemen hepsi kılıçlarını çekip üzerinize yürüyorlar.

Psikiyatristlerimiz umursamıyorlar ama bizde antidepresan kullanımı çığırından çıkmış durumda ve özellikle gençlerimizin durumu beni ürkütüyor.

Günlük hayatın bırakın bir yakının kaybı gibi ciddi kederlerini, alelâde üzüntüleri bile antidepresan yazmak için yeterli oluyor.

İkmâle kaldığı için, sevgilisi telefonu yüzüne kapattığı için, üst kattaki komşusu gürültü yaptığı için sinirlenenlere, üzülenlere depresyon ilacı yazmak artık Allah’ ın emri oldu.

Benden bile antidepresana hapı yazmamı isteyenler oluyor diyeyim gerisini siz tasavvur edin”.

Antidepresanlar neden gereksiz yazılıyor?

Antidepresanların doğru hastada doğru dozlarda doğru sürede kullanıldığı zaman çok tesirli olduklarından şüphem yok ama bu ilaçların “suiistimal edildiklerini” ve çoğu zaman “gereksiz yazıldıklarını” görmezden gelmek ve bunu dile getirenlere karşı çıkmak da yakışık almıyor.

Sadece antidepresanların değil diğer ilaçların da gereksiz yazılmasının sebeplerini “İlaç israfı nasıl önlenir” başlıklı yazımda sıralamıştım (3).

Gereksiz ilaç yazılmasında bizim akademisyenlerin ayılıp bayıldıkları ve kutsal metin sandıkları “kılavuzların” da büyük rolü var.

Kılavuzlar ilaç endüstrisinin pazarlama oyunlarından biridir ve bunları hazırlayan kurullarda görev alanların endüstri ile çok “samimi” ilişkileri vardır ama bizim akademisyenlerimiz bunların yüzde 100 uyulması gereken “kutsal metinler” olduğunu sanırlar.

Amerikan Psikiyatri Derneği (APD) tarafından yayınlanan ve psikiyatrinin ‘mukaddes kitabı’ olarak bilinen ‘Ruhsal Hastalıkların Teşhis ve İstatistikî El Kitabı’ nı hazırlayan  141 uzmanın yüzde 69’unun endüstri ile parasal ilişkilerinin olduğu biliniyor (4).

Kılavuzu hazırlayanlar yanında, reçete yazan doktorlar ve endüstri arasındaki “çıkar ilişkileri” de çok önemlidir.

Gelelim neticeye

Hapı yutmamak için yapılması gereken pek çok şey vardır ama bunun birinci ve olmazsa olmaz şartı “doktorlar ve endüstri arasındaki çıkar ilişkisinin sıfırlanması” dır.

Kaynaklar:

1. http://www.psychiatrist.com/jcp/article/Pages/2015/v76n01/v76n0106.aspx

2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2012/08/12/yazilar/tip-yazilari/ruhsal-hastaliklar/antidepresan-cilginligina-kim-dur-diyecek/

3. http://ahmetrasimkucukusta.com/2013/06/20/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/ilac-israfi-nasil-onlenir/

4. http://ahmetrasimkucukusta.com/2012/04/21/yazilar/kolesterol-yazi/psikiyatrinin-kutsal-kitabi-guven-vermiyor/

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank