content

12 Ağu

Anavatan Partisi İktidarında Ordu

12 Eylül darbesi sonrası yapılan ilk 6 Kasım 1983 seçimlerde % 45.14 oyla Turgut Özal başkanlığında ANAP seçimi kazanır, iktidar olur. General Turgut Sunalp'ın partisi kaybeder.

1952 yılında ABD'ne giderek ekonomi tahsili görür. 1971-1973 arasında Dünya Bankası'nda danışman olarak çalışan Turgut Özal;. 24 Ocak 1980 ekonomik önlemler paketini hazırlayan, 12 Eylül döneminde bir süre ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olur.

Turgut Özal'ın 12 Eylül askeri yönetimi ile ilişkileri sıra dışı biçimde cereyan eder.

2 Temmuz 1987'de, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Üruğ'un Necdet Öztorun'a genelkurmay başkanlığı yolunu açmak için erken emekliliğini isteyerek istifa etmesini hükümete emr-i vaki olarak değerlendiren Başbakan Özal, Necdet Öztorun'un yerine Necip Torumtay'ı atar. Bu atama, 2000'li yıllara yönelik askeri hiyerarşi planlarını bozar.

29 Kasım 1987 genel seçimlerinde ANAP %36,31 oyla seçimi tekrar kazanır.

Özal, 18 Haziran 1988 günü, ANAP'ın 2.Olağan Genel Kurulu'nda Kartal Demirağ'ın saldırısına uğramış, bu olayla bağlantılı görülen dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu 1990 yılında emekliye sevk edilmişti.

Ağustos 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle Körfez krizi başlar, Ortadoğu ısınır. Turgut Özal, Irak'a müdahale konusunda ABD`ye tam destek verir. Bir koyup üç alacağız sözleriyle ifade ettiği politikayla, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük`e Türk ordusunun da girmesini ve bu bölgenin Türkiye'ye federal şekilde bağlanması suretiyle Kürt probleminin bölgesel olarak çözülmesini tasarlıyordu.

Geleneksel dış politikaya aykırı olan bu projeye karşı çıkan Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile görevinden emekliye ayrıldı. Özal'ın bu projesi de gerçekleşmez.

Savaş sonrasında Kuzey Irak'ta, merkezi Irak hükümetinin saldırılarından Kürtleri korumak için kurulan ve Çekiç Güç adı verilen uluslararası hava gücünün Türkiye'de konuşlandırılması, bölgede otorite boşluğuna sebep olur.

Bu boşluk, 2. Kongresi'nde Hakkâri, Van ve Siirt'te silahlı mücadele kararı alan ve 1984 Ağustos'unda Eruh ve Şemdinli ilçelerini basmak suretiyle Türkiye'de eylemlere başlayan PKK örgütünün güçlenmesine zemin sağlar. 1987-1992 yılları, örgütün kadın-çocuk ayrımı yapmadan sivillere yönelik kitlesel katliamlar yaptığı yıllardı.

1989 Yılında Turgut Özal Cumhurbaşkanı olur. Ancak ANAP'da kendisine bağlıdır.

20 Ekim 1991 seçimlerinde ANAP, % 24 oy alır, seçimi kaybeder.

1991 yılında DYP -SHP koalisyon hükümeti kurulur.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kürt sorununun silahla değil, demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğine inanıyordu. Özal, sözcüsü Kaya Toperi ve başyaveri kurmay Albay Arslan Güner'e hazırlattığı 10 sayfalık Kürt raporunu 13 Mart 1992 tarihli MGK'da gündeme getirmiş ve genel af da dâhil siyasi-sosyal çözümler ele alınmıştı.

ANAP milletvekili Adnan Kahveci'nin hazırladığı Kürt sorunu nasıl çözülmez başlıklı raporu da 27 Ağustos 1992 tarihli MGK toplantısının gündemine getirilir. Kürtlere demokratik hakların verilmesi konusunun devlet katında ele alınmaya başlamasından sonra PKK da, 16 Mart 1993 tarihinde Lübnan'ın Bar Elias kasabasında bir basın toplantısı yaparak tek taraflı olarak bir aylık ateşkes ilan eder.

Sakin geçen bir aydan sonra PKK, 15 Nisan 1993 tarihinde Celal Talabani ile birlikte Lübnan'da yaptığı basın toplantısında, ateşkesin süresini iki ay daha uzattığını açıklar Ancak iki gün sonra Özal ölür. Ardından, 24 Mayıs 1993'te Elazığ-Bingöl karayolunda silahsız 33 erin PKK'ca şehit edilmesi, Kürt sorunun silahsız çözüme kavuşturulması politikalarının rafa kaldırılmasına neden olur.

Günün Sözü: Sorunu sorun yaparsan sorun sorunlar doğurur.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank