30 Ara
Anahtar Özcan Işıklar’dır
“Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak içinde düşmanlarını yakınlaştırdılar.
Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
Eba Müslim Horasani
Eba Müslim Horasani
25 Şubat 2010 tarihinde Eba Müslim Horasanı'n sözünden yola çıkarak Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun'la ilgili bir yazı kaleme almışım.
Yazının sonunu da şöyle bitirmiştim: 'Siyasette ne olursa olsun, çe-kirdek kadrolarını tasfiye edenler eninde sonunda yalnızlaşıyorlar. Aynı zamanda çekirdek kadroları zenginleşteremeyen ve genişletemeyenlerde küçük kalmaktan asla kurtulamıyorlar.
Çekirdek kadroyu derin devlet gibi görenler ise asla demokrat olamıyorlar ve demokrasiye katkı da bulunamıyorlar.'
****
Bugün Silivri CHP'yi yazmak istiyorum. Silivri CHP İlçe Başkanı hayatında ilçe başkanlığını Selami Değirmenci olmasa göremezdi. İlginçtir, bugün Silivri CHP'de tam bir cadı kazanı kaynıyor.
Belediye Başkanlarının kendi teşkilatlarına müdahale ettiği her yerde aynı cadı kazanına daha çok odun atılıyor. Halbuki belediye başkanlarının tüm teşkilatı kucaklaması gerekirken, gelecek hesaplarıyla teşkilatı yandaşlarını geti-rerek dizayn etme geleneği SHP ve CHP'de yıllardır öylesine etkin ki...
Ve biliyor musunuz? SHP ve CHP'de teşkilatla oynamaya kalkan tüm belediye başkanlarının kaybettiği ile dolu tarih sayfaları...
****
Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Selami Değirmenci'yi iyi tanıyorum. Bir zamanların çalışma ar-kadaşları. Selami Değirmenci'nin belediye başkanı olduğu dönemde, Değirmenci'nin başkan yardımcısı Özcan Işıklar.
Dün Işıklar'ın belediye başkanı seçilmesi için uğraşanların bir bölümü bugün Selami Değirmenci ile. Dün Işıklar'ın belediye başkanı seçilmemesi için uğraşanlarda Selami Değirmenci ile.
Dün Selami Değirmenci ile yan yana olanlar siyasetteki yerine, Değirmenci'ye borçlu olanlarda Özcan Işıklar ile...
İlke, duruş ara ki, bulasın... Ve bunların hepsi CHP'li.. Sanki ba-balarının partisi... Kimse kimseyi beğenmiyor. Namussuzluk ve temizlik yapmak genel bir kavram olmuş. Sanki mübarekler belediyenin Te-mizlik İşleri Müdürlüğü’nde çöp-çüler. Onun üzerinden vuruluyor karşıtlar. Muhalefete ihtiyaç yok ki! CHP'liler kendilerine yetiyorlar.
****
Kavgalı bu siyasi yapıdan, kim belediye başkanı, kim milletvekili olmayı, kim bilmem ne olmak isti-yorsa bilin ki, kaybedecek.
2014 Belediye Başkanlığı hesapları, öyle varsayalım. Özcan Işıklar belediye başkan adayı oldu, ikinci kez. Bu kadar kutuplaşmadan sonra, seçilebilir mi Silivri'de?
Diyelim ki, Selami Değirmenci (aday olmayacağını ve milletvekili adayı olacağını basın toplantısında açıkladı) belediye başkanı ya da milletvekili adayı oldu. Özcan Işıklar ve yandaşları desteklerler mi? Desteklerselerde gönülden olur mu?
Aynı şey Selami Değirmenci ve bir başka isim içinde geçerli.
Yoksa Silivri tarihinde her zaman olduğu gibi, gidip diğer siyasi partilerin adayları ile pazarlık mı yaparlar? Ya da başka bir partiden aday mı olurlar?
****[/b
Sorularım yanıtlarını ben vermeyeceğim. Horasani'nin sözü herşeyi söylüyor aslında.
“Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak içinde düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
İsterim ki, CHP'liler Horasan'ın sözünü kesip yatak odalarının duvarına assınlar ve yüzleşsinler ki, yol arkadaşlığı yaparlar düşmanlık değil...
Bugün yan yana duranların birkaç yıl sonra yan yana durma şanslarıda yoktur. Daha çok zaman var seçimlere.. Ne kadar çok şaşırtan olur. Yan yana duranların, yan yana duramayacaklarla yan yana geldiğini görürsünüz.
*****
Şaşırmayın. Burada bir zihniyetler üzerinden bir duruş yok. Varsa yoksa iktidar benim olsun, karşıtımın olmasın üzerinden dizayn ediliyor. Hemde aynı yol arkadaşı olduğunu düşünenler tarafından.
CHP ne zaman İttihat Terakki geleneğinden kurtulacak, partide beraber politika yapanları düşman gibi değil, yol arkadaşları gibi görecekler. Yüzlerini demokratik bir siyasi geleneğine, demokrasiye dönecekler işte o zaman parti içindeki asıl ayrışma bu zihniyet üzerinden olacak.
*****
Ve ilginçtir. Parti içersinde namuzsuzluk üzerinden dizayn ediliyor. Bir kez bu dil kullanılmaya başlandı mı, orada yol arkadaşlıkları olmaz. Orada yol arkadaşlıklarını günü birlik çıkarlar belirler. Günü birlik üzerinden kurulan çıkarlarda da, dünün düşmanlarını, yakınlaşsalarda dost olmazlar. Dünün dostları ise uzaklaştırıldıkları için asıl düşman olurlar. Ve düşman safında birleşildiğinde de, iktidar olmayı düşünende yıkılması mukadder olur.
****
Ve Türkiye'nin en eski partisi olmakla övünen ittihatçıların geleneğinini yaşatan partide de birbirini tasfiye etmek üzerinden iş tutuluyor. İş tutulurken de, namus ve ahlak üzerinden siyaset yapılıyor. Sahi her yerde olduğu gibi Silivri CHP'de yaşanan ilçe başkanlığı çekişmenin nedeni siyasi zihniyet ayrılığı mı yoksa günü birlik çıkarlar mı?
Zihniyet farklılığı olsaydı, Hüseyin Şahin neden Işıklar'ın yanında, Abdullah Yıldırım neden Selami Değirmenci'nin yanında olsundu ki?
****
Birinci not: Hüseyin Şahin'in kızı belediyede işe alınmasaydı, Şahin Işıklar'ın yanında olur muydu? Yarın bir isteği yerine gelmediğinde Işıklar'ın yanında durur mu?
İkinci not: Bu işi çözmek Özcan Işıklar'ın elindedir. Işıklar herhangi bir tarafa yakın durmak yerine, kentin şehr-i emin'i olduğunu ve iktidar olduğunu unutmadan herkese eşit mesafede durmak ve partisinin büyümesine katkı sunmaktır. İkinci kez seçilmek istiyorsa bunu yapmak zorundadır.
Son söz: 2014'den sonra çok dizlerini döverler... Bizden söylemesi...
Yazının sonunu da şöyle bitirmiştim: 'Siyasette ne olursa olsun, çe-kirdek kadrolarını tasfiye edenler eninde sonunda yalnızlaşıyorlar. Aynı zamanda çekirdek kadroları zenginleşteremeyen ve genişletemeyenlerde küçük kalmaktan asla kurtulamıyorlar.
Çekirdek kadroyu derin devlet gibi görenler ise asla demokrat olamıyorlar ve demokrasiye katkı da bulunamıyorlar.'
****
Bugün Silivri CHP'yi yazmak istiyorum. Silivri CHP İlçe Başkanı hayatında ilçe başkanlığını Selami Değirmenci olmasa göremezdi. İlginçtir, bugün Silivri CHP'de tam bir cadı kazanı kaynıyor.
Belediye Başkanlarının kendi teşkilatlarına müdahale ettiği her yerde aynı cadı kazanına daha çok odun atılıyor. Halbuki belediye başkanlarının tüm teşkilatı kucaklaması gerekirken, gelecek hesaplarıyla teşkilatı yandaşlarını geti-rerek dizayn etme geleneği SHP ve CHP'de yıllardır öylesine etkin ki...
Ve biliyor musunuz? SHP ve CHP'de teşkilatla oynamaya kalkan tüm belediye başkanlarının kaybettiği ile dolu tarih sayfaları...
****
Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Selami Değirmenci'yi iyi tanıyorum. Bir zamanların çalışma ar-kadaşları. Selami Değirmenci'nin belediye başkanı olduğu dönemde, Değirmenci'nin başkan yardımcısı Özcan Işıklar.
Dün Işıklar'ın belediye başkanı seçilmesi için uğraşanların bir bölümü bugün Selami Değirmenci ile. Dün Işıklar'ın belediye başkanı seçilmemesi için uğraşanlarda Selami Değirmenci ile.
Dün Selami Değirmenci ile yan yana olanlar siyasetteki yerine, Değirmenci'ye borçlu olanlarda Özcan Işıklar ile...
İlke, duruş ara ki, bulasın... Ve bunların hepsi CHP'li.. Sanki ba-balarının partisi... Kimse kimseyi beğenmiyor. Namussuzluk ve temizlik yapmak genel bir kavram olmuş. Sanki mübarekler belediyenin Te-mizlik İşleri Müdürlüğü’nde çöp-çüler. Onun üzerinden vuruluyor karşıtlar. Muhalefete ihtiyaç yok ki! CHP'liler kendilerine yetiyorlar.
****
Kavgalı bu siyasi yapıdan, kim belediye başkanı, kim milletvekili olmayı, kim bilmem ne olmak isti-yorsa bilin ki, kaybedecek.
2014 Belediye Başkanlığı hesapları, öyle varsayalım. Özcan Işıklar belediye başkan adayı oldu, ikinci kez. Bu kadar kutuplaşmadan sonra, seçilebilir mi Silivri'de?
Diyelim ki, Selami Değirmenci (aday olmayacağını ve milletvekili adayı olacağını basın toplantısında açıkladı) belediye başkanı ya da milletvekili adayı oldu. Özcan Işıklar ve yandaşları desteklerler mi? Desteklerselerde gönülden olur mu?
Aynı şey Selami Değirmenci ve bir başka isim içinde geçerli.
Yoksa Silivri tarihinde her zaman olduğu gibi, gidip diğer siyasi partilerin adayları ile pazarlık mı yaparlar? Ya da başka bir partiden aday mı olurlar?
****[/b
Sorularım yanıtlarını ben vermeyeceğim. Horasani'nin sözü herşeyi söylüyor aslında.
“Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak içinde düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
İsterim ki, CHP'liler Horasan'ın sözünü kesip yatak odalarının duvarına assınlar ve yüzleşsinler ki, yol arkadaşlığı yaparlar düşmanlık değil...
Bugün yan yana duranların birkaç yıl sonra yan yana durma şanslarıda yoktur. Daha çok zaman var seçimlere.. Ne kadar çok şaşırtan olur. Yan yana duranların, yan yana duramayacaklarla yan yana geldiğini görürsünüz.
*****
Şaşırmayın. Burada bir zihniyetler üzerinden bir duruş yok. Varsa yoksa iktidar benim olsun, karşıtımın olmasın üzerinden dizayn ediliyor. Hemde aynı yol arkadaşı olduğunu düşünenler tarafından.
CHP ne zaman İttihat Terakki geleneğinden kurtulacak, partide beraber politika yapanları düşman gibi değil, yol arkadaşları gibi görecekler. Yüzlerini demokratik bir siyasi geleneğine, demokrasiye dönecekler işte o zaman parti içindeki asıl ayrışma bu zihniyet üzerinden olacak.
*****
Ve ilginçtir. Parti içersinde namuzsuzluk üzerinden dizayn ediliyor. Bir kez bu dil kullanılmaya başlandı mı, orada yol arkadaşlıkları olmaz. Orada yol arkadaşlıklarını günü birlik çıkarlar belirler. Günü birlik üzerinden kurulan çıkarlarda da, dünün düşmanlarını, yakınlaşsalarda dost olmazlar. Dünün dostları ise uzaklaştırıldıkları için asıl düşman olurlar. Ve düşman safında birleşildiğinde de, iktidar olmayı düşünende yıkılması mukadder olur.
****
Ve Türkiye'nin en eski partisi olmakla övünen ittihatçıların geleneğinini yaşatan partide de birbirini tasfiye etmek üzerinden iş tutuluyor. İş tutulurken de, namus ve ahlak üzerinden siyaset yapılıyor. Sahi her yerde olduğu gibi Silivri CHP'de yaşanan ilçe başkanlığı çekişmenin nedeni siyasi zihniyet ayrılığı mı yoksa günü birlik çıkarlar mı?
Zihniyet farklılığı olsaydı, Hüseyin Şahin neden Işıklar'ın yanında, Abdullah Yıldırım neden Selami Değirmenci'nin yanında olsundu ki?
****
Birinci not: Hüseyin Şahin'in kızı belediyede işe alınmasaydı, Şahin Işıklar'ın yanında olur muydu? Yarın bir isteği yerine gelmediğinde Işıklar'ın yanında durur mu?
İkinci not: Bu işi çözmek Özcan Işıklar'ın elindedir. Işıklar herhangi bir tarafa yakın durmak yerine, kentin şehr-i emin'i olduğunu ve iktidar olduğunu unutmadan herkese eşit mesafede durmak ve partisinin büyümesine katkı sunmaktır. İkinci kez seçilmek istiyorsa bunu yapmak zorundadır.
Son söz: 2014'den sonra çok dizlerini döverler... Bizden söylemesi...
