content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Tem

Alarm Zilleri…

 Ülkem adına çok huzursuzum. Gidişat beni çok ürkütüyor. Ankara’nın umursamaz tavrı, hatta aksine beyanları, üzüntümü daha da arttırıyor;

Elleri öpülesi analar-babalar, ”vatan sağolsun” diyor; ateş düşen bağırlarına taş basıyorlar. Ama acılar bitmiyor, terör ezilmiyor. Aksine BDP gibi örgüt bağıntılılar, halkımıza meydan okuyorlar. İktidar ise, bu tiplerle diyalog kuracağım diye, hayal kurup duruyor. Devamlı taviz veriyorlar. Hukuk düzenini yap-boz tahtasına çeviriyorlar; dün yaptıklarını bugün değiştiriyorlar. Suçluları/katilleri/sapıkları/teröristleri salıveriyorlar.

- Bu kadar yıldır, bir mayın belasına çare bulunamaz mı? Ciğerparelerimizin şehit düşmesi, sakat kalması engellenemez mi?

- Nasıl oluyor da, sınırlar böylesine yolgeçen hanına dönebiliyor? Yüzlerce terörist, elini kolunu sallaya sallaya geçebiliyor; devamlı baskınlar yapabiliyorlar? Sonra da kaçabiliyorlar? Nerede o bize zorla satılan, milyarlarca dolar ödediğimiz Awacs’lar? Ve hala, Sn. Beşir Atalay görevine devam ediyor?

2- Hergün kafa karıştıracak bir haber;

a) İstanbul’un her derdi çözüldü de, Çamlıca Camii’ne mi sıra geldi? Neymiş? Sn. Başbakan Maraş’taki bir camii beğenmiş! Böyle gerekçe olur mu? Bu tür konuların, konuların uzmanlarınca incelenmesi, müzakere edilmesi gerekmez mi? Maşallah, Maraş İmar müdürü kardeşimiz, çok da mütevazı! Kendini Mimar Sinan ile mukayese ediyor. Dev boyutlara soyunuyor. Geçmiş dahilerimizle boy ölçüşmek, haddimize mi düşmüş? İnsanda biraz mantık, biraz ölçü olur. (Zaten aynı hava ile, İstanbul’a, bir çakma Selimiye inşa edilmiyor mu?) Dinimiz, genel olarak camilerin mütevazı olmasını emreder. Gösterişi, israfı yasaklar. Yeryüzünün her noktasını mescit olarak tayin eder.

b) Bu arada, Sibel Üresin gibi tipler çıkmış, 4 eşliliğin reklamını yapıyorlar. Türkiye’de İslamın tüm kuralları layıkı ile uygulandı da, iş çok hanım almaya mı kaldı? Amaç provokasyon yapmak mıdır? Dindarları hedef kılmak mıdır? (Zaten; İmam-Hatip/Başörtüsü ve Kur’an Kursu düşmanlığı da; bu tip basiretsiz konuşma ve davranışlar yüzünden azdırılmıştır. Ve hala ibret dersi çıkarılmamaktadır.) Bu ülke’de, bazıları nasıl oluyor da, kendilerini fetva makamı sayabiliyor, hadlerini aşabiliyorlar? Manevi vebalden korkmuyorlar. Üzülerek görüyoruz ki; Türkiye’de İran etkisi güçlenmektedir. (Gülen cemaati ile AKP arasında ihtilaf çıkaranların da, bu ekip olduğu-internet kayıtlarında- sık sık dile getirilmektedir.)

c) Dış politikamız, içler acısı. Herkesle, (özellikle tüm komşularımızla aramız bozuldu. ABD’nin çuval olayı; İsrail’in, Mavi Marmara Gemisi katliamı derken, Suriye’nin uçağımızı düşürmesi ile utancımız üçlendi. Ne yaptık ? Sadece iri laflar, boş tehditler ürettik.

3- Sayın Başbakanım; size nasıl aktarılıyor, bilmiyorum. Ancak, işler iyi gitmiyor. Halk huzursuz ve mutsuz. Lütfen çevrenize; açık sözlü/sizden korkmayan/beklentisi olmayan/konusunda –gerçekten –uzman kişileri getirin. Kaliteli bir istişare ekibi kurun. İnsanlar, sizden korkmasın, çekinmesin. Gerçek dostunuz olsunlar ve acıları iletsinler. Yapılan hataları dile getirsinler.

Sayın Bakanlar, AKP grubu, velhasıl, herkes suspus. Medya ve özel sektör de korkuyor. Susmayan düşman olarak kabul ediliyor. Ben ülkem adına başarılı olmanızı istiyorum. Cenab-ı Hak’kın size verdiği fırsatın israf edilmemesini arzu ediyorum. Yaşım yetmişe gelmiş. Hiçbir dünyevi beklentim, politik hırsım yok. Rabbim(CC), hayatım boyunca bana, layık olduğumdan fazlasını verdi. Doydum. Tek arzum; ülkemin huzuru/birliği ve bütünlüğü. Bıkıp usanmadan gerçekleri yazmaya devam edeceğim 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank