content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

10 Şub

“AKP’lilerden Nefret Ediyorum!”

Ümit İzmen'i severek takip ederim. Geçenlerde okuduğum köşesine İsmet Berkan'ın köşesinden bir altıntı ile başlamış: "Yoksulluk artıyor, AKP'nin oyları da. Bu millet mazoşist mi?" ve eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak'ın  cımbızla çekiği yoksulluk sınırları istatistiklerinden yola çıkarak kendi okumaları ile yazısını zenginleştirmiş. Sonda söylenecek lafımızı (çok mu Başbakanımsı oldu?) başta söyleyip biz de kendi kendi yazımıza başlayalım: Bu millet tabii ki ne mazoşist, ne aptal, ne bidon kafalı ne de göbeğini kaşıyan adam...

İşte nihayet anlaşılan bu sebepten ötürü CHP ve zihniyetinin uzun zamandır ağız değiştirdiğini görüyoruz. Laiklik elden gidiyor, tehlikenin farkında mısınız? Genç subaylar rahatsız, vs. söylemlerin artık prim yapmadığını görüyor ve ne yazık ki kendi iç ve dış politikalarını geliştirmek, Türkiye'deki sosyal adeleti, sosyal güvenliği arttırıcı öneriler sunmak yerine AKP'den nasıl olur da kurtuluruz planlarını sürekli yapıyor.

İlk gençlik yıllarımızda "Şirinler" (Smurfs) isimli bir çizgi film vardı. Gargamel vardı işi gücü sürekli şirinlerle uğraşmaktı... Hayatta tek gayesi buydu! Sürekli plan içindeydi... Onu hayatta tutan tek gaye şirinleri o koca kara kazanına atıp, kaynatıp kendine nefis bir akşam ziyafeti çekmekti. CHP yıllardır şirinlerin (bu şirinler zaman zaman değişiyor elbette) peşinde...Konuya avdet (resume/geri dönmek) edecek olursak, bu sürekli AKP'yi kapana kıstırma planları yapanlar, "AKP gidecekse darbe olsun!"lara kadar işi vardırdılar... Şimdi ise "2011 Nisan seçimleri kapıda, eyvah!!"  "3. AKP dönemi asla başlamamalı, her ne pahasına olursa olsun!" planları şiddetini iyice arttırmış durumda... "Hazır güney komşularımızda işler karışmış, keşke bize de bulaşsa"nın sevinciyle kaos çığlıkları atıyorlar mahalle mahalle... ama göremedikleri şey, orada ki isyanın tıpkı Türkiye'de olduğu gibi vesayete karşı çıkmış bir isyan olduğudur. Türkiye zaten bu süreçten demokratik bir şekilde geçti 2002 ve 2007 seçimlerinde ve hatta 2009 referandumunda... Misal Tunus, Cezayir ve Mısır başkanları Ahmet N. Sezer'in pek kıymetlisiydiler... İşte bu ülkelerin halkları şu anda bu kıymetli "efendi"ye baş kaldırmakta daha fazla özgürlük ve demokrasi istemektedirler...

Aynı yanılgıya 1968'de de düşürülmüştü bu ülke... Bağımsızlık, eşitlik, sosyal adalet, sosyalizm gibi söylemler Fransa'da 68 ruhu olarak büyürken, bizimkiler bunu yine başka türlü algılamış ve kardeş kardeşi vurmuşlar... Artık herkes farkında ki dünyada oluşan 68 ruhuyla bizimki arasında en ufak bir benzeşme yok... Olsaydı o zamanın 68 kuşağı şimdinin en Ulusalcı-Kemalist kuşağı olmazdı... Mantığa aykırı..

Eline istatistikî veri alan, kendini günün adamı ilan ediyor. Ne kadar çok rakamla konuşuyorsanız o kadar bilgilisinizdir çünkü... Ama önemli olan rakamları ne taraftan okuduğunuz.. CHP'nin ekonomi kurmaylarından, eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak Türkiye'de 2002-2009 yılları arasında yoksulluğun arttığını ileri sürmüş bir yazı ile.. Faik Bey, "harcama esaslı göreli yoksulluk" verisini kullanmış tezine argüman olarak. Bu veriye göre 2002 yılında yüzde 14,74 imiş. 2009 yılında yüzde 15,12 olmuş.

Oysaki açıklamadıkları diğer yoksulluk verilerinde kayda değer iyileşmeler var. Bu sebeple İsmet Bey bu açıklamalara pek inanmamış..

Mesela, Gıda ve gıda dışı minimum tüketim ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek bir gelir seviyesinin altındakilerin oranı yüzde 27'den yüzde 18'e inmiş. Kişi başına günlük 4,3 doların altında geliri olanların oranı da yüzde 30'dan yüzde 4,3'e inmiş...

Yüzün üzerinde ülkeden yaklaşık 2 bin 500 katılımcının, uluslararası iş dünyasından bin 400'ü aşkın iş adamının yer aldığı toplantılara katılan Babacan'ın dediği gibi kişi başına günlük 1$ düşen insan artık (2006'tan itibaren) bulunmamaktadır. Demek ki bu ülkede 1$ altında geliri(!) olan insanımız varmış... Açlıktan hayatını kaybeden çocukları çabuk unutmuşuz.

İstatistik ile uğraşanlar bilir virgülden sonraki her bir sayının oluşması için anlamlı çokluklara ihtiyaç vardır. Bu da öyle bir iki kişi değil, yüzlerce kişi demektir; hele ki yetmiş küsür milyon nüfus söz konusu olduğunda..

"Avrupa'da, bizi bir siz büyümede geçtiniz", sözleri İsveç Maliye Bakanı Anders Borg'tan gelirken hala "içimizdeki İrlandalılar" AKP'nin ekonomi politikalarını başarısız gibi göstermeye, dedikodularla devam etmeye dursunlar...

Tüm Amerika, Avrupa'da ekonomik ve kültürel fırtınalar eserken Türkiye bu kasırgalardan ve fırtınalardan asgari düzeyde etkileniyor...

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Negrin, hazır giyimde kötü günlerin yavaş yavaş geride kaldığın belirtmiş. 2008'deki cirolarını bu sene yakalayacaklarına inancını açaklamış.

2010 dördüncü çeyrek ciro ve kâr oranları bir çok firmada bugün yarın açıklanacaktır. Bir kuru temizleme şirketinden bahsedeyim size.. Kriz söylentileri çok ciddi bir şekilde vurmuştu şirketi.. Çünkü insanlar kriz olduğu zaman öncelikle lüks ihtiyaçlarını keserler. Kuru temizleme Türkiye'de hâlâ lüks hizmete girmektedir. 2008 sonu, 2009 onlar için kötü geçti.. İnsanların cebinde para vardı ama (mahalle baskısıyla pompalanan) işlerinden atılma korkusuyla olan müşterileri giderek azalıyordu. 2010 ciro ve kâr analizinde 2008'de açmış oldukları yeni dükkandan yüzde 30, eski dükkanda ise yüzde 15 kârlarının olduğu bilgisin paylaştılar ortaklarıyla...

Kimleri batıyor, kimileri çıkıyor... ama bir gerçek var ki para tekelden çıkıp, yavaş yavaş tabana yayılıyor... 2002-2009 dönemleri arasında TÜSİAD üyesi işadamları zenginliklerini arttırmış olmalarına rağmen, başkalarının da piyasaya girmesinden, kazanmasından rahatsız oluyorlar.

Fatih Sultan Mehmet Han'ın tebdil-i kıyafet (kıyafet değişikliği) yapıp esnaf arasında dolaştığı hikâyesini birçoğumuz biliriz.. Yan yana dizili esnaftan gıda maddeleri almak ister. Her esnaf istediklerinden ona sadece bir adet verir; bir diğerini yandaki esnaf dostundan almasını rica eder...

Soruna bu taraftan bakıp, Fenerbahçe yenilsin de kim yenerse yensin derseniz adil davranmış olmazsınız...

Söz uzar, Hazal gider...

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to ““AKP’lilerden Nefret Ediyorum!””

  1. 1
    Ahmet AY Says:

    Sevgili kardeşim Gargamelden nefrrret ediyorum.
    Bir topluluğa olan kinin nefrete ve adaletsziliğe sevk etmemesi gerekir.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank