content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

20 Kas

AKP Yeni Türkiye Diyor… Lakin! (II)

Bu yol ayırımında Tayyib Erdoğan partisini iktidara taşırken Erbakan’ı ve altmış yıllık merkez sağ partilerini tasfiye edebilecek ekip ve sermaye gücünü nasıl buldu? Buna o imkânı kimler tanıdı?
Diye bitirmiştik cümlemizi geçen hafta…
Evet, dokuz ay içerisinde yüzde otuz dörtle iktidara gelmek “gerginleştiren ve hınçla doldurulan bir seçmen kitlesinin” oyları ile olabilirdi ancak… Öyle de oldu.
Yani,
Böylece hem mevcut sistemin “silahşorlarının” tasfiyesi yolu açılmış… Ve hem de “yeni” İslamcılarının önü açılmış oldu.
İsterseniz komşumuz Gürcistan’a bir uzanalım;
1992 yılında Devlet ve Parlamento Başkanı seçilen Eduard Şevardnadze’nin son yıllarında yolsuzluk, rüşvet, barda-başlık, yoksulluk, kargaşa had safhaya çıkmıştı.
2003 yılına gelindiğinde ülkedeki bütün muhalefet partilerin katılımıyla Gül Devrimi gerçekleştirildi. Mihail Şaakişvili devlet başkanı seçildi. Şaakişvili seçildikten sonra ülkede yolsuzluklar bitti mi?
Gerçekten barda-başlık ve iyice ayağa düşen rüşvet önlendi… Ama büyük işlerde önlenebildi mi? Yoksa el değiştirip daha mı organize olmuştu? Yazılanlardan evet olduğunu anlıyoruz.
Ama emin olduğumuz bir şey var… O da Rusların özellikle Batum olmak üzere tamamen tasfiye edildiğidir. Yani amaç kamu düzeninden çok… Rusların ve iktidardaki yandaşların tasfiye edilmesidir. Nitekim Ruslar yıllar sonra bunun intikamını Osetya ile aldılar.
Şaakişvili iki defa Devlet Başkanı seçilip görevi sonlanınca ne yaptı dersiniz?
Şaakişvili’nin partisinin rakibi Bidzina İvanişvili  seçimi kazanınca ilk iş olarak çift pasaport taşıyanları vatandaşlıktan çıkartan kanunu parlamentodan geçirdi. Şaakişvili’yi çift pasaort taşıdığı için vatandaşlıktan çıkardı. Sonra Osetya ile Ruslarla giriştiği savaştaki başarısızlığından dolayı mahkemeye verdi. Mahkeme Şaakişvili’yi dokuz yıl hapis cezasına çarptırdı.
Şakişvili şu anda Ukrayna’da bölge valisi olarak görev yapmakta… Neden? Herhalde işsiz kaldığından değildir.
Burada üç şey dikkatimizi çekiyor,
Birincisi operasyondan önce ülke iyice karıştırılıyor… Halk bezgin hale getiriliyor. Sonra işaret edilene mecbur bırakılıyor.
İkincisi, gelenin çare olmadığı görülünceye kadar asıl amaçlanan gerçekleştiriliyor.
Üçüncüsü ve en önemlisi güvenlik güçleri “kafaya alınıp hukuk araç olarak kullanılıyor.” Ki gelişmemiş ve her zaman dış operasyonlara maruz kalmış ülkelerde bu hep böyledir. “Ordu, güvenlik güçleri kafaya alınır… Hukuk, gücü elinde tutanın tasfiye etme aracı olarak kullanılır.”
Konu ülkemizdi değil mi?
Ergenekon ve Balyoz davaları sonucu Paşalar 15-20 yıl hüküm giydiklerinde oğlum “baba ne olacak bu paşaların hali… Yaşlı başlı adamlar bu kadar cezaya nasıl katlanacaklar.”Dediğinde “merak etme oğlum… Pazarlıklar bitip her şey yerli yerine oturduğunda (yine hukuku kullanarak) bir neden bulup bir-iki yıla kalmaz çıkarırlar.” Demiştim de inanmamıştı. Yanılmışım… İki yılda değil… Sekizinci ayda çıktılar.
Gelelim attığım başlığa;
Bir tarihler yazdığım yazıda şunu demiştim…“Ülkenin sahiplerinin kim olduğunu anlamak istiyorsanız her devirde “hacıyatmaz” gibi ayakta kimler kalıyor ve devamlı güçleniyor? Onlara bakınız.”
AKP’nin yol arkadaşları kimlerdi? Yirmi Sekiz Şubat sürecinde zılgıt yiyen ekonomide ve basında Doğan grubu ile Fethullah Gülen cemaati… Her ikisi de ha bire her gün zılgıt yiyor. Ehh… Hukuka uygun olarak tabi ki canım!
Peki, Mili Görüşün diş bilediği Tüsiad ne âlemde? Yerli yerinde duruyorlar… Diyorlar ki… “Ortaklarını günah keçisi yap… Hiç merak etme biz sana yeni yol arkadaşları bulduk.”
Eskiye dönülecekse bu kadar külfet nedendi? Diye soranlara da…
“Kokutmadan gaz çıkarıldığı nerede görülmüş… Hem büyük ağanın hikmetinden sual sorulur-mu? Bir bildiği vardır herhalde…”

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank