content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
05 Ara

70 Milyonluk Yalnızlık!..

“Tramvay” isimli bir film seyretmiştim.

İstanbul’da, Taksim ile Tünel arasında çalışan seyir tramvayında geçiyor, olayın tamamı.

Konu olarak da, babasından şiddet gören bir delikanlının, fırsat bulduğunda toplumdan aldığı hıncı vurguluyor.

Güzel bir filmdi. Mesajı da bir hayli iyiydi. Seyredenler mutlaka etkilenmiştir.

O filmin bir sahnesinde delikanlı, babasının sinemasında koruma görevi yapan çalışan bir elemanı ile tramvayın içindekileri rehin alıyor ve bir kızın isyan edip yardım istemesine de, çok ilginç bir tepki gösteriyordu;

“Boş yere bağırma... Seni kimse duymaz. Duysa da kimse gelmez... 70 milyon yalnızlık içerisinde... Senin yardımına mı koşacak!..”

Bu söz beni çok etkiledi doğrusu.

Hatta, bir başka sahnesi daha vardı ki filmin, çok çok etkileyiciydi. Milli maçı televizyondan izleyen ve Milli Takımın galip gelmesi ile sokaklara dökülen binlerce insan, tramvayın etrafına toplanıyor, içeridekilerin imdat çağrılarına “Oley... Oley oley oley...” diye karşılık veriyordu.

Derler ya, “Kasap et derdinde, koyun can derdinde”. Aynen böyle bir sahne...

...........................

Geçtiğimiz hafta sonu, Amerikan büyükelçisi, ülkesinden gelen bir senatörle birlikte ülkemizde Kürt kökenli milletvekilleri ile bir toplantı yapıyor.

Ve, gerek senatör olsun gerekse büyükelçi olsun bu milletvekillerine son derece ilginç sorular yöneltiyorlar.

İşin kötüsü de, çağrılı olan milletvekilleri de kendilerine yöneltilen sorulara da yine kendilerince cevaplar veriyorlar.

Sonra, başbakan olayın farkına varıyor ve ikinci gün çağrılı olan kendi partisinden milletvekillerini göndermiyor.

Peki, buna karşı olarak nasıl bir strateji geliştiriliyor? Tabii ki hiçbir şey...

Şu var ki, ABD öylesine alışmış ki herkese hükmetmeye, doğal olarak bizleri de müttefiki değil de, sömürgesi gibi görüyor.

Yalnız işin daha vahim tarafı ise bizlerin de, kendimizi böyle görmemiz!

Yani, sanki ABD’nin bir uç eyaleti ya da sömürgesiymişiz gibi, adamların her isteğine boyun eğmemiz.

Herhangi karşı bir tepki gösteremememiz. Kabullenmemiz...

İşi kötü tarafı da, bunu toplum olarak büyük bir sessizlik ve olabilirlik rehaveti içerisinde görmemiz... Olayın bu boyutu çok daha kötü.

Hepimiz, filmdeki söylendiği gibi, 70 milyon içerisinde çok büyük bir yalnızlık yaşıyoruz.

Özellikle toplumu ilgilendiren konularda, öylesine duyarsız, öylesine tepkisiz davranıyoruz ki, hiç birimiz sonunda yaşanan bir sürecin hepimizi olumsuz yönde etkileyeceğini düşünmüyoruz.

...................................

Yine geçtiğimiz hafta sonu son derece elim bir uçak kazası ile sarsıldık. Ölenlerin hepsine Allah’tan rahmet, geride bıraktıklarına başsağlığı diliyorum.

Fakat, hiç birimiz ülkede meydana gelen böylesine bir felaket karşısında, günlük yaşantımızdan herhangi bir değişiklik, herhangi bir anma, herhangi bir yas tutma gibi etkinlik yapmayı dahi düşünmedik.

Maçlar oynandı. Samsunspor’un yıllar önce geçirdiği bir kazada futbolcularının hayatını kaybetmesi üzerine, takımlar kollarında siyah bantlarla çıkmış, saha ortasında da saygı duruşunda bulunulmuştu.

Baktım da, uçak kazasında 57 kişi hayatını kaybetmiş. Bizler, yine pür-neşe hayatımızı devam ettiriyoruz.

Boşuna söylememişler, ateş düştüğü yeri yakar diye. Bizim içimize düşmediği için de, umarsız davranmaya devam ediyoruz.

...............................

Biz de yıllar yılı birlik-beraberlik ruhundan bahsedip duruyoruz. Demek ki, birlik-beraberlik ruhu ile tuzruhu birbirine karışmış da bizim haberimiz yok. Anlaşılan, bu konuda geri kalan benmişim.

Allah, sonumuzu hayreylesin. Başka çare yok...

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank