content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Kas

5.6 Depremi ve Yıkılan Otel

7.2 şiddetindeki Erciş depreminden sonra geçen gün Van’da meydana gelen 5.6 şiddetindeki deprem yirmi üç binanın yıkılmasına neden oldu.Yıkılanlar arasında ki otelde ona yakın insan hayatını kaybetti.
Akabinde basında sağlamlık kontrolü yapılıp yapılmadığı ile ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılmaya başlandı .Bütün kurumlar suçu birbirlerinin üzerine atmakta maharetli davrandılar.Basın ise kurumları birbirlerine düşürmede...
Hele İstanbul Teknik Üniversitesinin gerekçesi evlere şenlikti,”otel binası dışarıdan sayding kaplandığı için gerekli incelemeler yapılamamış”. Böyle diyor İTÜ.

Halbuki incelemenin ve kontrollerin çeşitli yöntemleri vardır. Gözle, elle, labrotuvar gibi yöntemler ve yollarla binanın dayanıklılığı test edilebilir. Eğer binanın hasarlı olup olmadığı anlaşılmak isteniyorsa elbette binayı dışarıdan gözlemlemek en kestirme ve en kolay yoldur. Lakin bu yöntem “ben hasarlıyım,ha yakıldım,ha yıkılacağım” diyen binalar için geçerlidir.Bu yöntemle binanın hasarlı olup olmadığını çocuklar bile anlar.Dolayısıyla İTÜ’nün mazereti “özürü kabahatinden büyük” cinsinden.Kaldı ki İTÜ gibi ülkemizin en köklü teknik üniversitesinin böyle saçma bir mazeret üretmesi manidardır.

Ben İTÜ’ye bakarak ülkemiz hakkında aşağıdaki hükümleri çıkarıyorum;
1-Hangi kurum olursa olsun bilimsel anlamda uygar ülkelerin seviyesinde,sorumluluğunda ve ciddiyetinde hiçbir kurumumuz yok.Üç aşağı-beş yukarı bütün kurumlarımız parmak ucu farkıyla aynı seviyedeler.

2-Başta basın olmak üzere siyasilerimiz dahil en bilimsel ve gerçekçi olması gereken üniversite ve bilim adamlarımız bile ülke gerçeklerinden bihaberler ya da kameralar karşısında gösteri yapıyorlar.Yani tribinlere oynuyorlar.

3-Ülkemizde depremlerin uğrattığı zararların bu denli çok olması ile ilgili el kadar ciddi bir bilimsel çalışma yapılmamıştır.Bütün çalışmalar ekonomide ve teknolojide ileri ülkelerin düzeyine göre yapılamaktadır ve sosyolojik, toplumsal hareketler ve toplum psikolojisi göz ardı edilmektedir.

4-Ve bütün çözümler mazeretler üzerinedir.Yani hatayı bulup çözümü üretme yerine,suçlu bulunup cezalandırma üzerine kuruludur.Sanki suçluya verilen ceza depremin bu denli büyük zararlarına önlem olacakmış gibi hemen suçlu bulunup ceza kesilmesi bu nedenledir.Nitekim en kolay ve en savunmasız kesim olan müteahhitler hemen ilk akla gelenlerdir. Zira bina yapımıyla ilgili diğer ilgililer örgütlü ve bağlantılıdır.Birbirlerini kolamaktadırlar.

5-Halbuki bina üretmek bir anlamda ticarettir.Yani onun bir pazarlayıcısı ve alıcısı vardır.Binanın çürük olmasında pazarlayıcısı kadar alıcısı da suçludur.Bu göz ardı edilmektedir. Domatesi dahi mıncıklayarak alan alıcı bina alırken binanın manzarasına ve banyodaki jakuziye bakmaktadır.

İstersenşiz bugün bu kadar deyip gelecek hafta konumuza kaldığımız yerden devam edelim...

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank