content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

27 May

27 Mayıs’ın Günümüz Genç Hafızasındaki Yansıması

Hiç rahmetli Adnan Menderesin mezarına gittiniz mi... Ben günde iki kez geçiyorum anıtın önünden.
Her gün 2 kez hatırlıyorum ülkemin geçmişindeki yaşanan, anlatılan anılarını...
Bu nezih millet kendini seveni unutmuyor... Tıpkı Menderes ve Özal gibi lerini...
Yıl 1990 da rahmetli Turgut ÖZAL önde, arkasında yine rahmetli Adnan MENDERES ve arkadaşlarının naaşları ağır ağır yürüyordu bizim gözü yaşlı alkışlarımız arasından...
Hem de İstanbul vatan caddesinden.
Ki o vatan caddesi o gün millete dar gelmişti yığınla insana, bugün bile hiç yetmeyen bu vatan caddesini yaptırdığında Menderese ; “uçak mı indireceksin bu kadar geniş yola” diye eleştirmişler.
Şimdi anlıyoruz ki bu mağrur insanlar o günden bu günü nasıl geniş düşünmüşler...
Şimdi halk arasından yapmış olduğum bir araştırmayı paylaşmak istiyorum sizlerle.. Adnan Menderes hakkında bu günkü gençliğin hafızasında yer alan düşüncelerini bakın nasıl şekillenmiş...
……….

* Tek partili dönemden, çok partili döneme geçişte halk oylamasıyla tek başına iktidara gelen ilk adamdı. Sonu kötü bitti. Savunmasını yaparken hakimin kendisini dinlemediği, resim çizdiği rivayet edilir. Ülkemizde demokrasiye ilk darbeyi hatırlatır.

*Atanmış değil, seçilmiştir ve asılmıştır...

* Olaylara bir aslında olması gereken tarafından, bir de olmakta olan tarafından bakmak güzel bir şeydir.

* 27 Mayıs ihtilali ve Adnan Menderes'in asılması demokrasiye aykırı bir harekettir, yanlıştır. Ama ya Adnan Menderes'in diktatörlüğe giden icraatlerı nedir?

*Varsayalım o ihtilal olmadı, ve Adnan Menderes asılmadı. İktidarını da senelerce devam ettirdi. Ondan sonra da Türkiye hiç askeri darbeye uğramadı.
Peki şu anda sahip olduğumuz ve hiç beğenmediğimiz demokrasiye bile sahip olabilir miydik acaba? Kesin emin olan var mı bu konuda?

*Maalesef hayır.

*Muhalefete karşı vatan cephesini kurdurmuş, katılanların isimlerini de her gün devletin radyosundan bir bir okutmuştur.

*Ne olursa olsun 10 sene başbakanlık yapmış birisinin asılması çok büyük hatadır, ama gösterilmek istendiği gibi de sütten çıkmış ak kaşık değildir zat-ı alileri.

*1950 de yeter söz milletindir, sloganıyla iktidara gelip 1960 yılında askeri darbeyle iktidardan indirilmiş, muhalefeti engellemek amacıyla mecliste oluşturduğu tahkikat komisyonuyla, anayasayı ihlal suçundan suçlanarak idam edilmiştir.

*1940'lı yılların türkiyesi'nden bihaber olanların kendisini diktatör olmakla eleştirdiği siyasetçidir. yapılan bazı şeyleri kimse tasvip etmiyor evet ama 1940'ların tek partisinden idam edilen hiç kimse olmadı o tarihlerde. cumhuriyetin istibdat dönemini yaşatan milli şef dönemi aktır paktır ama dp dönemi kakadır. resmi tarih dışında kitap okumayan cahil kitle böyle güdülüyor işte...

*Yassıada mahkemelerindeki görüntü kayıtlarını görende sadece acıma hissi uyandıran idam edilmiş siyasetçi.

* En yakın arkadaşının karısını ayartıp boşattırmış bir başbakan ve hala toplum nezdinde müslüman, Allah korkusu olan bir adam olarak görülen başbakan.

*Çok partili düzenin ilk başbakanı. Atatürk'ün taktirlerini kazanıp milletvekili olan Menders 1945 yılına kadar mecliste sivrilememiştir. Bu zaman zarfında üniversite (Hukuk Fakültesi) bitirmiş ve pasif görevlerde bulunmuştur. 1945 yılında ikinci dünya savaşının bitmesi ile birlikte demokrasiye geçmek isteyen İsmet İnönü, seçimlerden önce savaş yıllarındaki zorluklardan bunalan halkın sevgisini kazanmak için toprak reformu yapmak istemiştir. İşte bu esnada Menderes ve arkadaşlarından muhalefet görmüştür. Bu muhalefet çok partili düzene geçilmesini kendiliğinden sağlamıştır.

*10 yıl başbakanlık yapıp asılarak hayatını kaybeden eski politikacı. Menderes iktidara geldiğinde ilk icraatlarından biri ezanı tekrar orijinal dilinde yapmak oldu. Bunu Celal Bayar ın muhalefetine rağmen yaptı. CHP li bazı milletvekillerinden de destek gördü. Sonra Kore savaşı başladı. menderes ülke topraklarını traktörlerle donatmak , barajlar yapmak istiyordu.
Buradan sonra kendi yorumlarıma da yer vereceğim. Bu ideallerini gerçekleştirmek için para yoktu. Ama bize borç vermek isteyen çoktu. Amerika hibe bile yapmak istiyordu. Menderes hayatının hatasını yaparak o zamana kadar kullanılmayan kredi kartlarını kullanmaya başladı. Borç para ile ülke traktörlerle doldu, yollar yapıldı, barajlar yapıldı. Bu sayede 1954 seçimlerinde rekor kırarak tekrar iktidar oldu. Bu ilk döneminde Kore'ye asker göndererek Amerika nın taktirini kazandı. 1957 yılına kadar bu lale devri devam etti. Amerika kredi ve hibe yağdırıyordu. Ordu modernize edildi. Barboros bulvarı bile o dönemde yapıldı. Ama 1957 yılında ülke borçlarını ödeyemiyecek duruma gelip iflas etti. Kredi kartının limiti bitmişti. Sonun başlangıçı başlamış İMF ile ilk stand by yapılmıştı. Ülke ekonomik ve siyasi özgürlüğünü kaybetmişti. Muhalefet olan CHP eleştirilerini arttırmıştı. Ordu Amerika güdümüne girilmesinden rahatsızdı. Bağımsızlık benim karakterimdir diyen liderin ülkesinde Amerikan üsleri açılmış, ekonomi göçmüştü. Üniversitelerde eylemler başladı, 555k o günlere rastlar. Menderes maalesef başaramamıştı. Ekonomiyi batırmış ve ülkeye kargaşa hakim olmuştu. Menderes istifa etmek istiyordu ama Celal Bayar onu engelliyordu. Celal Bayar a göre üniversite olayları CHP nin işiydi. Tahkikat komisyonu yasası çıkartılıp CHP kapatılmaya teşebbüs edildi. İsmet İnönü Menderes in istifa etmek istediğini duydu. İstifa etmesine gerek yok seçim tarihini açıklasın ben onu destekleyeceğim dedi. Menderes bu çağrıya uyarak seçim tarihini ilan etmek istedi, Bayar bunu da engelledi. Cemal Gürsel bir uyarı mektubu yazdı. Menderes malesef bunu da dikkate almadı. şaşkın vaziyetdeydi. İnönü seçim tarihinin açıklanmamasından sonra, üniversitelilere harp okulu öğrencilerinin de katılmasından sonra , demokrat partinin iktidardan gitmeyeceğini, seçim yapmayacağını düşünerek belki de engelliyebileceği bir darbeye göz yumdu. Bence demokrasimiz bu darbeden çok büyük yara aldı.
*Zamanında "her mahallede bir milyoner olacak" demiş ve netekim(!) bu vaadi karşılıksız kalmamış kişi. Şimdi Türk halkının cebinde milyonları var ancaaak bir çuval kömüre de muhtaçtır, heyhat!

*Yaşadığı dönemde; kayıtsız şartsız Amerika bağımlılığını yaratıp, Amerika'nın kulu ve elçisi konumuna girmemize ön ayak olmuştur.
idamıyla ise; zaten tam oturmamış demokrasi, gıyabında sona ermiştir.

* ilk kez demokrat parti ismiyle bir parti kuran Adnan Menderes, bu sayede 1946 yılında ilk kez çok partili rejime geçişi sağlamış ve partisi tarihte bir ilk olarak arka arkaya iki kez oylarını artırarak iktidarlık koltuğuna oturmuştur.

*Hayreddin Karaman demokrat parti iktidarıyla ilgili şöyle bir şey yazmıştı bi ara.
"Türkiye'de 1950 yılından bu yana, dindarlaşmaya karşı devlet baskısı biraz hafiflediği için dini hayat canlanmış, toplumda din ve dindarlar görünür hale gelmişlerdir. "

*Menderes, ülkenin var olduğu koşullardan, yani devletçi içe dönük ekonomiden dışa açık liberal ekonomiye geçişin ilk ayağı olmuştur. Daha önce Atatürk ün İzmir iktisat kongresinde de dile getirdiği bu ekonomik dönüşüm, dönemin ulusal şartlarının yatırıma elverişsizliğinden dolayı ertelenmiş ancak geleceğe dönük bir not olarak kalmıştı. Daha açık bir ifadeyle bu öteleme, 1908 de ittihat ve terakkicilerin oluşturmaya çalıştıkları burjuvazinin -milli burjuvazi- 50yıl sonra hala oluşmamış olmasından kaynaklanmaktadır. elbette araya 2 büyük savaş girmiştir ve dönemin genel şartlarında savaş zengini olan karaborsacı, tefeci ve stokçuları saymazsak endüstriyel geri kalmışlık sıkıntısı ve makineleşmemiş, modernize olamamış tarımsal üretimden zengin olacak bir kitle söz konusu bile değildir. Dolayısıyla menderes döneminde de baslıca problem, ekonomi olarak görmüş ve bu konunun üzerine gitmiştir.

*Taş taş üstünde kalmamış bir Avrupa'ya hammadde ve yiyecek temin eden en önemli ülke olan Türkiye bu dönemde yadsınamaz bir ekonomik kalkınma sağlamıştır.

*Ancak siyasi olarak döneme ve adp ye bakarsak, menderesin askeri kanadın üst düzey komutanlarıyla arasını iyi tutarak orduyu memnun edebileceğini sanmış, en büyük yanılgısı da bu olmuştur. Döneminde önemli bir muhalefet yokmuş gibi görünse de asıl muhalefetin kendi partisinden olması Menderesi ayrıca telaşlandırmış ve anti-demokratik girişimlerde bulunmaya itmiştir.

*Kısa süre sonra, Avrupa nın kendisini toplaması ve tarım ürünlerine talep düşüşünün yaşanmasıyla ekonomideki hızlı değişim topluma enflasyon olarak yansımış bu durumdan da en çok memur ve asker gibi sabit ücretli -devletten maaşlı- kesim etkilenmiştir. Bunun yanı sıra menderesin demokrasi dışı tutumları bir takım aydın çevrelerce şiddetle eleştirilmiş ve ciddi bir karşı güç oluşmuştur. Sonuç olarak yeterli maddi imkanlardan ve sosyal statüden yoksun kalan asker darbe yoluna gitmiş ve Menderesin sonu hazin olmuştur.

*Milli istihbaratımızı Amerikalıların eline teslim etmiş olan, asılarak öldürülen, Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlarımızdan.

* Türkiye yi NATO’ya Adnan Menderes sokmuştur.

*İnönü'ye "sen bolşevik misin? tek atla yarış olur mu?" diyebilecek kadar cesur, intihara yeltenecek kadar bıkkın. Kendisini biraz sonra ipte sallandıracak olan insanlara karşı müthiş kibar, karısını aldatacak kadar sadakatsiz.

……..

Ülkemizin çok partili sisteme geçiş sancısında, demokrasimizin pekişmesinde hayatlarını feda eden bu güzel insanları rahmetle anıyoruz..

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank