content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
09 Oca

2008 Hep Böyle Geçer İnşallah

Bandırma Belediyesi, 2008 yılının ilk meclis toplantısını gerçekleştirdi.

Her ne hikmetle saat 18.00’e alındığı bilinmemekle birlikte, artık meclis toplantılarına da yetişemez olduk.

Öyle ya, saat 15.00’ten sonra yoğunlaşmaya başlayan bizim iş, saat 17.00-18.00 arası doruk noktasına çıkıyor.

Hal böyle olunca da, 18.00’de başlayan meclis toplantılarına ancak bir saatlik bir gecikmeyle yetişebiliyoruz ve bu bir saatlik zaman sürecinde de bir hayli kaçırdığımız olaylar oluyor.

Bu nedenle, son iki üç meclis toplantısında doğru dürüst bir değerlendirme yapamıyoruz.

Umarız, en kısa zamanda bu erkene alma saatine bir hal çaresi bulunur da, eskiden olduğu gibi rahat rahat bir meclis toplantısı izleme imkanına kavuşuruz.

Tabii bu toplantıda da olmuş. Örneğin, 10 yıldır izlediğim belediye meclis toplantılarında ilk kez bir başkan, tüm katılımcılara çay ısmarlamış.

Belediye meclis üyelerinden, bürokratlara, izleyenlere kadar... Böyle bir olayı göremedik, yaşayamadık.

Oysa kimbilir ne gibi espriler çıkardı...

Sonra, başkan ve başkan yardımcılarının da maaşları arttırılmış. Bunu da yakalayamadık.

Neyse, yeni maaşları hayırlı olsun. Allah güle güle harcamak nasip etsin.

Dedik ya, bu arada bir hayli olay kaçırdık diye, denetleme kurulu üyeliklerinin de seçimi yapılmış. AKP’den Mücahit Bilgen ile Hamit Levent Gürer seçilmiş. CHP’den de Yaşar Kırbıyık.

Oysa geçen yıl Zeki Ersin vardı ve belediye bütçesini, denetlemesini en iyi bilen kişi olarak dikkati çekiyordu. Hem denetleme kurulunda adı yoktu, hem de meclis toplantısında...

Zaten, KİPA olayı çıktığından beri Zeki Ersin ile ilgili olarak spekülasyonlar dolaşıyor. Arkadaşlarına alındığı, kırıldığı söyleniyor.

KİPA’nın yeni otogara yapılması durumunda, Gross’un bir hayli zarar edeceği düşünülüyor. Oysa, daha önceden Zeki Ersin’e bir takım sözlerin verildiği ve bu sözlerin de tutulmadığı, yine konuşulan bu tür spekülasyonlar arasında yer alıyor.

Zaman içerisinde herşey açığa çıkacaktır.

Belediye meclisinin, 2008 yılının ilk toplantısında dikkatimizi çeken önemli bir olayda, gerek iktidar partisi üyelerinin, gerekse muhalefet partisi üyelerinin ve yine muhalefet kanadında yer alan bağımsız üyelerin, birbirlerine karşı son derece nazik, kibar ve uyumlu bir üslup çerçevesinde hitap etmesiydi.

Doğruyu söylemek gerekirse, hem göze, hem de kulağa son derece hoş gelen bir tabloydu.

İnşallah kalan bu bir yıllık süreç içerisinde benzeri tabloları sıkça görür, böylesine bir uyum içerisinde çalışma sergileyen bir meclis ile noktalarız.

Gerçi, bu son dönemin ilk meclis toplantıları da benzer bir havada geçiyordu, ama daha sonra iktidar ile muhalefet arasında sert karakedi rüzgarları esmeye başlayınca, karşılıklı olarak suçlamalar havada uçuşmaya, hakaretler yağmaya, hatta ve hatta mahkeme aşamasına varan olaylar bile yaşanmaya başlandı.

O günlere geri dönmeyi sanıyorum, hiç kimse istemiyor.

Tabii ki iktidar iktidar gibi, muhalefet de muhalefet gibi görevini yapacaktır.

Fakat bunları yapmak demek, illaki kavga döğüş ortamı yaratmak anlamı taşımıyor.

Konuşmak bir sanattır. Kendinde konuşma sanatını gören de kalkıp, söyleyeceklerini en uygun dille söyleyebilir.

Kalp kırmadan, gönül koymadan, tatlı ama iğneli bir dille... Bunu yapan, başarıyı da yakalar.

Neyse, artık ilerleyen aylardaki toplantılarda en yakın takipçilerinden biri olacağım. Bakalım konuşmalara göre performans değerlendirmeleri yapacağız.

Bu arada, mecliste zabıta yönetmeliği ile ilgili bir madde oylandı ve kabul edildi.

Artık bundan böyle, Bandırma cadde, sokak ve meydanlarında çıtır çıtır çekirdek yiyenler yandı. Bizden söylemesi.

Doğruyu söylemek gerekirse böyle bir karara en çok sevinenlerden biriyim.

Evet, eğer zabıta görevini layıkıyla yaparsa, bundan böyle Bandırma’da yere çekirdek kabuğu atmak yasak. Tabii diğer izmaritti, kağıttı vs. de dahil.

Yani yerleri ve çevreyi kirleten cebinde 58 YTL ile dolaşsın. Bunun da en büyük takipçilerinden biri olacağımı hemen şimdiden söyleyeyim.

Zabıtalar, ellerinde ceza makbuzları ile meydan meydan, sahil sahil, cadde cadde dolaşıp, çevreye kirletenlere savaş açacak.

Çok da güzel yapacak.

Hem belediye kazanacak, hem de Bandırma!..

Tabii zabıtanın görevi sadece çekirdek çitleyenleri kovalamakla kalmayacak.

Ayrıca, Bandırma cadde ve sokaklarında, yasak yerlere park etmiş araç sahipleri de yananlar arasında yer alacak.

Bandırma’da trafik polislerinin yeterli sayıda olduğu söylenemez. Bu açık da zabıta ile karşılanacak ve kent içerisindeki yasak yerlere park edenler takip edilecek.

Artık hiç kimse, eskiden olduğu gibi park yeri yok bahanesinin de ardına saklanamayacağı için, paşa paşa kesilen ceza makbuzlarının karşılığını ödemek durumunda kalacak. Böylece hem belediye kasasına da önemli miktarda bir para girdisi de sağlanır.

En büyük yaptırımı da kuşkusuz, insanları kanuna ve yönetmeliklere uymaya zorlamak olacak bu zabıta yönetmeliğinin.

Yalnız en büyük endişem, bu yönetmeliğin uygulanmasından kaynaklanıyor.

İnşallah, zabıta teşkilatı elindeki bu imkanı en iyi şekilde kullanır. Aksi takdirde, yönetmelik sadece birkaç maddeden ibaret bir iki sayfalık yazı statüsünden başka bir anlam da ifade etmez.

Zaten, bir ara Yalçın Cömert, kentin sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerde, bir takım denetlemelerin yapılmadığından şikayet etti. Bunların arasında da, yeni balıkhalinde satış yapan balıkçıların, halen tahta tezgahlarda balık sattığını, oysa AB kriterlerine göre mermer tezgahların kullanılması gerektiğini söyledi.

Haklıydı da... Hatta, Başkan Recep Eraydın’ı zabıtayı yeterince çalıştırmamakla da suçladı.

Başkan da, “Ben ne yapayım, zabıta müdürü işte burada sen kendin söyle istersen” deyiverdi...

Bir meclis de böyle sona erdi...

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank