content

16 Şub

Yeni Türkiye’de Siyaset ve Yargı

Suç'un, ahlak'ın, adalet'in, hak'kın, milli irade'nin, demokrasi'nin
anlamları değişiyor.

İslamcısı, tarikatçısı, dincisi, dinsizi, sosyalisti, ulusalcısı,
Atatürkçüsü, muhafazakarı, ırkçısı, milliyetçisi, ülkücüsü, demokratı,
liberali, döneği, herkesin kafası karışmış durumda.

Demokrasi deniliyor; meclis suçlular meclisine dönüşüyor.

Hukuk devleti deniliyor; hukuk yandaşa göre anlam kazanıyor.

Adalet deniliyor; yandaşa karşıta göre adalet deniliyor.

Bürokrasi deniliyor; yandaşlığa dayalı yeni bürokratik yapılanma sürüyor.

Medya deniliyor; her olaya zıt görüş ortaya koyan ikicilikli anlayış
ortaya çıkıyor.

Her gün yalan söyleniyor, olaylar çarpıtılıyor. Yaşa varol deniliyor.

Kim demokrat, kim baskıcı?

Kim doğruyu söylüyor, kim yalan söylüyor?

Kim gerçeği açıklıyor, kim yanıltıyor?

Kim haklı kim haksız?

Kim terörist, kim vatansever?

Halk dinli dinsiz diye etnik ve mezhep ayrışmasına yönelmiş hala birlik
diyorlar.

Deniyor ki siyasetçiyi, seçilmişi, halk sandıkta ancak ve ancak
cezalandırabilir onun dışında o yargılanamaz, hesap veremez.

Kanunlar çıkarılmış, Meclis şu kadar süre çalışmış, kime ne? Sana ne, bana
ne?

Meclis; suçluların birbirini koruyup kolladığı, ayrıcalıklı kişilerin yer
aldığı, dokunulmazlık zırhıyla donanmış, Birbirlerinin gırtlağına sarılan,
burun kıranların yer aldığı yer.

Kimi suçlu gizli tanık olur, etkisizleştirilecek kişileri suçlama aleti
olur.

Kimi suçlu ihale alamaz kimi suçlu ihale alır, milletvekili olur, davalar
durur.

Kimi suçlu milletvekili olur, davalar durur.

Kimi suçlu yandaş olur, bürokrattır, kimse dokunamaz.

Kimi suçlu terör eyleminden dolayı tutuklanır, milletvekili olur, davalar
durur.

Kimi suçu hırsızlık yapar, görev yaptı denir, korunur.

Kimi suçlu bağış adı altında rüşvet alır, bağış suç değil denir.

Deniyor ki reform paketleri ile yargıda düzenleme yapıyoruz.

Hırsızlığın, rüşvetin üzerine giden hakimi savcıyı polisi görevden
alınırken, kanun adamı nasıl olur da; güçlü-etkili kişi ya da kişilerle
ilgili hukuku işletebilir?

Hukuk devletinde Yargı'nın görevi; güçlüyü korumak, kollamak, garibanı
ise susturmak ve sindirmek midir?

Güvencesiz kanun adamı, seyrediyor olan biteni. Arada sırada bir mankeni
gözetim altına alır, gündemi meşgul eder. Çaresiz seyreder. Peki neden?

Soruyorum hukuk kimler için?

Bir tane siyasetçi, müteahhit, iş adamı, gazeteci, sanatçı ,bürokrat
yargılanınca tutuklanınca hemen ayağa kalkılıyor, yargılanamaz tutuklanamaz
deniliyor.

Cezaevlerine bakın. Yüz binin üzerinde cezaevinde kalanlar içinde kimler
var?

Çeşitli gerekçelerle birçok kişi tutuklu, yargılanıyorlar.

Yaşanan gerçekler ortada iken bunların tartışılması yerine yıllar öncesinin
konularını gündeme getirip tartıştırıyorlar.

İslam'ın ahlakı değerlerini altüst eden yeni İslamcıların etkili ve yetkili
olduğu bir ülke.

Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, yalanın, talanın suç olmaktan
çıkarılmak istendiği bir ülke.

Garip Türkiyem. Tüm bunlara rağmen; seçimde oyunu neden ve niçin kime
verdiğini bilmeyen garip insanlar ülkesi. Daha çok soysunlar daha çok çalıp
çırpsın daha çok kandırsınlar diye yalan söyleyenlere oy veren garibanlar.
Müstehaklar mı desem bilmem ki?
Günün Sözü: Kişiye göre adaletsizlik yapılıyorsa felaket yakındır.Demokrasi; kimler için anlaşılmıyor mu?

 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank